Hayatımda gördüğüm açık ara en saçma reklam. Bu yaşıma kadar bu kadar saçma reklamı ne gördüm, ne izledim, ne duydum.
22 yaşındayım. Doğma büyüme Konyalıyım. 18 yaşıma kadar Konya'nın dışında başka hiçbir yerde yaşamadım. Konya gibi sınırlı sayıda merkezden oluşan bir şehri, iyi bildiğimi söyleyebilirim. Öte yandan, Ankara'da öğrenciyim. 3.5 senemi verdiğim bu şehri de kaba hatları ile bildiğimi söyleyebilirim. Belki Etimesgut'u, Sincan'ı, Keçiöreni çok bilmem. Ama kızılay'ı, tunus'u, tunalıyı, esat'ı iyi bildiğim söylenebilir. Şimdi, tüm bu şartların ışığında; reklamı görüp de "hökömöt nö ködör öyö çölöşöyör" diyecek malları susturduğumuzu düşünerek reklamı değerlendirelim:
1-Arkadaşın Ankara'da oturduğunu varsayarak konuşalım. Ankara'da TCCD tren garına sabahın köründe ulaşmak için yeterli ulaşım ağı zaten yok. Metro dediğin şey kapanıyor ulan, otobüs hatların bitiyor. Ne ulaşımından bahsediyorsun. Hadi diyelim evin de garın yanında, tamam ona da kabulüm. Trene bindiğini varsayıyorum, kısa bir şehir içi yolculuktan sonra. 2 saat sürüyor senin o hızlı dediğin trenin 250 km yolu alması. 2 saat... ismini söylesen "bırak onlar geri kalmış yaaaaa" dediğin avrupa ülkelerinde bile senin trenlerinden daha hızlı trenler var. Senin hızlı trenin saatte 125 km yolu zor bela alıyor. Hadi diyelim vardın Konya'ya. Konya'da da tren garıyla bitmiyor işin. Selçuk üniversitesi ya da Mevlana üniversitesi öğrencisi isen zaten sıçtın. Ama tramvayla ama otobüsle 30 km yol daha gideceksin şehir içi, minimum 45 dakika. O da minimum ha, olur da bir çalışma ya da bakım olursa daha da sıçtın. Git allah git. En iyi ihtimalle Meram Eğitim fakültesinde falan öğrenciysen, belki yarım saatte varırsın.
dolayısıyla, senin 9'da başlayacak bir ders için, o ananın babanın ankara'daki evinden 5.30-6 gibi çıkman lazım.
2-Arkadaşın konya'da oturduğunu varsayalım, tıpkı reklamdaki gibi. evi de merkezde olsun ulan. ne bileyim, zaferin falan göbeğinde, stadın yanında falan olsun. bu arkadaş da aynı prosedürle bindi trene. 2 saat yolu çekti o da. indi tandoğan'da. sonra? Odtü, bilkent, hacettepe, çankaya, başkent ya da atılım öğrencisi isen, sana melih gökçek değil allah yardım etsin. otobüsleri bekle babam bekle. sabahın köründe otobüsün sırasıydı, trafiğiydi derken en az, bak tekrar yazıyorum en az 1.5 saate üniversitedesin. Hadi yine iyimser olalım, hacettepe ya da ankara'nın sıhhiye kampüslerinde oku ulan. sana yine kafadan yarım saat girdi mi arkadaş, girdi. sonuçta, senin yine kafadan 2.5 saatin yolda geçti. saat 9'da başlayacak ders için yine evden en geç 6'da çıkman lazım.
Sonuçta, tanımı koymak gerekirse, bu reklam iki şehrin durumunu bilmeyen kör cahiller için üretilmiş bir göz boyama malzemesinden farklı bir şey değildir. Benim erzurum'da, trabzon'da, edirne'de oturan ama gerçekleri bilmeyen vatandaşım, bu reklamı gördükten hemen sonra muhtemelen "ay ne kadar iyi olmuş bak gelip gidiyor çocuk" falan diyecektir. Umarım, o vatandaşım, benim masum ama gerçekleri bilmeyen vatandaşım da bu yazıyı bir şekilde okur ve gerçekleri görür artık. Tekrardan söylemek gerekirse, konyada ya da ankarada oturup, reklamdaki gibi devamlı olarak her gün bu eylemi yapan insan, gerçekten mental olarak özürlüdür.
Edit1: Maliyet konusunda sıkıntı yaşamaz, aylık 275 lira gibi bir rakama her gün gidiş dönüş hakkı veren bir sistem vardı, hala devam ediyor olması lazım. Ama bu onun mental eksikliğini gidermez. iddiamın arkasındayım.
edit2: konyaya dünyanın en büyük şehri falan yazmadım, bunu görebilmek için okuma bilmek yeterli. Konyanın dünyanın en büyük şehri olmaması, konyanın bir ucundan diğerine yarım saate gidebildiğin anlamına gelmez. Bu arkadaşlar nerede, hangi zaman diliminde yaşar bilmiyorum, ama konyada yaşamadıklarını söyleyebilirim.
gidiş geliş sadece tren parası 50 lira veren kızdır. bunun yanına minibüs ücretini de koyduğunda günlük 55 lira, aylık ise 22*55=1210 lira yol parası veren kızdır. sanıyorum bu kız biraz aptal.
Bir "hesaplama" yapmıştır.. "hiç gereği yok" demiştir.
zaten ileri görüşlü büyüklerimiz tarafından ankara'da da bütün üniversiteler falan hep tren garının etrafında konuşlandırılmıştır.. yürüyerek 5 dk mesafededir hepsi.. uzak olsalar kaç yazar? hiç öyle sabah trafiği, akşam trafiği falan gibi dertler de olmadığı için tabi bu güzel kentimizde bu kızımızda haklı olarak hesaplamasını yapmış doğru kararı vermiştir.
ayrıca üniversite dediğin de bir nevi lisenin binası daha büyük olanı değil mi?.. öyle projeler, saha ödevleri, grup çalışmaları falan gibi şeyler yoktur kesinlikle.. hele öğrenci kulüpleri, sosyal aktiviteler hatta spor bile gereksiz olduğundan sabahtan gidersin okula akşama kadar derse girersin akşamda konya'da evinde tv. karşısında çay içersin.. üniversite eğitimi böyle bir şey çünkü.
kızımız "hesaplama"yı doğru yapmıştır.. hızlı tren rayları üzerinde bol titreşimli günleri hak etmiştir.
büyük ihtimal babası toki muteahhiti olan kızdır. yoksa para dayanmaz sadece yol parasina. yine de vakit kaybı fazla olduğundan çekilecek cile değildir.
misal ben ıstanbul'da ikamet ederken hergün 6:55 uçağı ile van'daki okuluma gidip, akşam 18:55 uçağıyla eve dönüyordum. günde 3 saat uçak artı 1 saat 43 dakika araba yolculuğu çok yordugu için babam evin yakınlarında özel üniversite kurmustu benim için. ah babacığım benim. o sene aldığı tüm devlet ihalelerinin geliri o okula harcanmıştı. lafa degil icraate bakarim ben. o kadar para kazanmışız, kendi okulumuzu kurmusuz daha ne isteyelim.