Ben konyalıyım ve şunu rahatça ifade edebilirim ki konya'da açlıktan ölemezsiniz evet doğumunuzdan ölümünüze kadarki geçen sürede konyanın insanı sizin açlıktan ölmenize izin vermez ve bu yönüyle hem yüzünü hem kalbini batıya dönmüş bir çok ilimizi sollar. Diğer bir konuda muhafazakarlık meselesi.. Türkiye'nin en önde gelen üniversitelerinden Selçuklu ve diğer üniversiteleri bünyesinde barındıran bir şehir Konya eğer bahsedildiği gibi aşırı muhafazakarlık olsaydı bu üniversitelere o kadar bayan nasıl teşrif ederdi bazen gözün önyargıya galebe çalması gerekir diye düşünüyorum.
bundan sonraki yaşamında başarılar dilenmesi gereken olayı yaşayan kişinin başına gelenlerin kendisi tarafından dile getirilmiş olduğu sözcük dizisidir. *
devamının kesinlikle okunulması gereken olay. yazıyorum. neyse ki sigaramı alıp oradan hızlıca uzaklaşmıştım arkamdan sıkılan güllü lokumlara rağmen. ayağım gaz pedalına yapışmıştı. artık konya il sınırlarının dışına çıkmıştım ve derin bir nefes alıp yavaş yavaş Antalya'ya doğru gidiyordum. onbeş yirmi km gittikten sonra yol kenarında oturan iki kişi gördüm. onlarda benim gibi parmak arası terlik şort kombinasyonu olan gençlerdi. belli ki otostop yapıyorlardı. yaklaştıkça oranın yerlisi olmadıklarını fark ettim. gençlere nereye gideceklerini sordum. çok şanslı olmalıyım ki onlarda Antalya'ya gidiyorlardı. bana yol arkadaşı olabilirlerdi. hemen aldım arabaya. biraz sohbet falan filan derken gençlerden bir tanesi arabayı durdurmamı söyledi. nedenini sorduğumda cevap vermeyerek durdurmam gerektiğini aksi takdirde beni öldüreceğini söyledi. el mahkum arabayı sağa çektim. kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde arabayı durdurmuştum. korkuyordum ama korkunun ecele faydası yoktu. beni arabadan indirdiler ve ikisi birden saatlerce bana tecavüz ettiler. işleri bittikten sonra cebimdeki paramı ve arabamı alıp gözden uzaklaştılar. mal gibi kalmıştım oracıkta. parmak arası terliğim parmaklarımdan sıyrılmış o caaanım şortum parçalara ayrılmıştı. ne yapacağımı bilemez haldeydim. orada kendimden geçmişim biraz sonra. uyandığımda üzerimde kaplanlı bir battaniye ile hastanede olduğumu fark ettim. yanımda duran beyaz önlüklü adam fiili livata falan diyordu ama bir türlü idrak edemiyordum. rapor düzenlendi ve beni evime götürdüler. bir duş aldım ve yavaş yavaş kendime gelmeye başladım. şimdi hala o olay aklıma geldikçe yırtılan şortuma acır dururum.