insanlar arasındaki biyolojik eşitsizlikten doğan doğal esirlik yanında bir de konvansiyonel veya müessesevi esirlik vardır. mesela savaş esirliği gibi. aristo mantıki tutarlılığını koruyabilmek için düşüncesini aşırılığa kaçmış bir teze dönüştürmüştür. savaşta yenilen düşmanın, kral ve kumandanlardan başlayarak alınan esirlerin de doğal esirlerle aynı statüde yer edineceğini savunmaya şöyle bir mantıkla devam eder: yenen yenilenden daha üstün, daha iyi birtakım niteliklere sahiptir ve dolayısıyla bu ona emretme hakkı verir şeklinde absürt bir düşünce. tabi siyasal bilimler literatüründeki güçlü haklıdır doktrinine çok yakın bir görüş olduğu da aşikar.