konuşurken yazdığın kadar iyi olamamak

entry17 galeri0
    1.
  1. Düşünceleri yazılan kadar iyi ifade edememe durumudur.Sosyal medyanın etkilerinden midir bilinmez ama az konuşmaktan ileri geldiği söylenebilir.Sözlük yazarlarının başlıca hastalıklarındandır.* * *
    1 ...
  2. 2.
  3. (bkz: orhan pamuk) adam iki kelimeyi bir araya zor getiriyor konuşurken ama kitaplarda döktürüyor.
    2 ...
  4. 3.
  5. hebe hebe' nin yazıya döküldüğünde seni seviyorum olması.
    1 ...
  6. 4.
  7. Sosyal fobiniz yoksa, pekala yazdığınız kadar iyi konuşursunuz. Hatta iyi yazamayanın iyi konuşamayacağı kanaatindeyim.
    0 ...
  8. 5.
  9. bazen çok iyi konuşan insanların yazamadıklarını da gözardı etmemek gerekir diyerek başlığın içine sıçtıktan sonra, sosyal kişiler için vız gelip tırıs giden durumdur, (bkz: bülbül gibi şakımak)

    not: bir şeyler paylaşırken, olum bunu sözlükte yazıyım la ya da konuşurken sözlükte yazdığını paylaşma durumları da olabiliyor.
    0 ...
  10. 6.
  11. çoğu kişinin yaşadığı durum. yazılarını okuyanın "vay be nasıl güzel yazmış, ne şahane biri" diye düşünürken, konuşmanı duyanın "ne diyor be bu, iki lafı bi araya getiremiyor" diye düşünmesine yol açan durum.
    1 ...
  12. 7.
  13. içten içe iyi olmak istememekten de kaynaklanır bazen bu. yazarken nedense insan hep anlaşılacağını düşünerek yazıyor. kimse okumayacak olsa bile yazdığın kağıdın seni iyi anlayacağını düşünüyorsun, ne bileyim. ama konuşurken öyle değil, karşıdaki kişi her şeyi etkileyebiliyor. bakışlar, mimikler her şey ağzından çıkacak cümleleri biçimlendiriyor.
    1 ...
  14. 8.
  15. özgüven eksikliği ve sosyal ortamın kötü huylarından olan çekingenlik başrol oynar bu eylem de.
    0 ...
  16. 9.
  17. yazdıklarını ses tonunla mimiklerinle destekleyemediğin için oluşan durumdur.
    2 ...
  18. 10.
  19. insanların yüzüne karşı yalan söyleyemeyen insanların halidir. yazarken atıp tutarlar ama yüze karşı yapamazlar.
    1 ...
  20. 11.
  21. asosyal medyanın insan üzerinde bıraktığı etki.
    0 ...
  22. 12.
  23. düşünce hızının konuşma hızından daha fazla olmasından kaynaklanmakta.öyle olunca karışıyor herşey.
    dil hayale yetişemiyor ki.
    2 ...
  24. 13.
  25. yazarken, konuştuğun kadar iyi olamamaktan çok daha berbat bir durumdur. konuşmak, yazmaktan her zaman daha öndedir.

    ne kadar iyi yazarsanız yazın, varabileceğiniz son nokta; dostoyevsky'dir. ama çok iyi konuşabiliyorsanız; iyi bir işiniz, iyi bir maaşınız, diksiyonunuza ve nüktelerinize hasta olan bir kadınınız vs. olur. güzelliğin pratiğinde ve somutluğunda olursunuz.

    ama iyi yazdığınızda, elinizde olan sadece işin manevi, soyut şeklidir. buna hapishanelerde sürünen, fakirliğin alasını yaşamış, hayatını bir düzene sokamamış bir dostoyevski örneğini verebiliriz, yada o yapıtlarını oluşturmasını sağlayacak kadar geniş bir ufku olan puşkin'in düelloda ölmesini de örnek gösterebiliriz. ancak kudretini ilelebet sürdürebilenlerin çok iyi konuşanların değil de, puşkin ve dostoyevski'nin olması, konuya örnek teşkil eden insanın tek avuntu kaynağı olabilir.
    2 ...
  26. 14.
  27. bir de her ikisini yapamama vardır ki en beteridir.
    1 ...
  28. 15.
  29. çoğu kişinin yaşadığı durumdur. konuşma esnasında 'daha güzel ve etkili nasıl konuşurum, acaba cümlelerim düzgün mü, karşıdaki sıkıldı mı' gibi onlarca soru zihni meşgul eder. bu nedenle kişi konuşma esnasında sık sık bocalar. konuşurken rahat ve doğal olunmaya çalışılmalı.
    0 ...
  30. 16.
  31. benim zaman zaman başıma gelen şey. uzun bir es verme imkanı olmayışı konuşurken cümlelerin akıcılığını önemli ölçüde etkiliyor.
    1 ...
  32. 17.
  33. o kadar fark varsa bir sorun olduğunu gösteren durum. ben şahsen çok da konuşma zorluğu çekmiyorum yazılarımı yazarken de tekrar tekrar okumuyorum. uçurum yok arada.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük