muhtemel olarak yirmilik dişleri yeni çıkan ergen kardeşimizdir. hareketi istemsiz ve utandırıcı olsa da heyecanına engel olur yavaş konuşursa dilin yeni dişlere alışması ile sorunları bitecektir.
siniri nedeni ile ağzındaki tükürük oranındaki anlık değişmelerle köpük eşliğinde saldırabilme özelliklerine sahip x geni insan.
istemeden olandır. hor görmeyin o insanı. bilimsel olarak açıklamaları da mevcut. dilin büyük olması gibi gibi.
ailenizde öyle biri varsa sabah kalktığınızda yüzü yıkamak yerine o kişiye günaydın denilebilir.
tezcanlı ve ağzını toplayamayan adamdır. hayır bir de tükürük ağızdan çıktıktan sonra yapıştığı yerden o adam tarafından muhabbet arasına sıkıştırılarak silinir, o daha sinir bozucudur vesselam. ama iyi adamdır önyargılı davranmayın kimseye.
karşısındakinin bütün dikkatini dağıtan , canından can alan , gereksiz kibarlığa sokan insan. karşında ki insanı o tükürükten sonra bir daha hiç siklememek.
kimi zaman psikolojik bir rahatsızlık göstergesidir... alan parker imzalı bir film olan bırdy'de böyle bir karakter vardı; masa başı işi yapan bir asker sürekli tükürüyürdu; cepheden döndüğünden beri ağzında kötü bir tat olduğunu ve sürekli tükürme isteği duyduğunu söylüyordu doktor...
hararetle konuşurken ağzına ve tükürüklerine hakim olayaman insandır. hocam sakin olun dediğim insandır. hiç unutmam lise yıllarında, konuya hakim olmaya çalışmadığımız, hoca ile daha yakın münasebette olmak istediğimiz yakışıklılığı 'eh işte' denecek bir matematik öğretmenimiz vardı. izlerdik kendisini, ta ki konuşurken tükürdüğünü farkedene kadar. bi'ara konuşurken ağzından çıkan tükürük, oturduğumuz sıraya geldi. biz iki kız sıraya denk gelen o tükürüğe bakarken 'ıııyy' diyerek birbirimize baktık. o günden sonra ön sırada oturmadık o öğretmenin dersinde. arka sıralarda geyik yapan o iki kız bizdik.
ağzına mukayet olamayan insandır, çok heyecanlı konuşur hele ki konu çok çetrefilli ve tartışmaya açık ise yanınızdan bir paket mendili ayırmamalısınız.
sohbet ederken çeşitli ekipmanların bulundurulması gerekir.
kahveci ragıp abinin oğlu yahya hararetli hararetli ikimizinde izlediği filmi anlatırken tükürükler savuruyor, öğle öğününde yediği bulgurların kimi arkamdaki cama kimi alnımın ortasına yapışıyordu. hava 25 derece ve güneşli olmasına rağmen yağmurluğumu ve şemsiyemi açıp sohbetimize devam ettik. ama yahya'nın tükürüğindeki asit alnımı kaşındırmıştı.
yarabbi şükür dedirtir. tükürüğü masada en göze çarpan yere sıçramışsa ve koca bir baloncuk halinde etrafındakilere göz kırpıyorsa o kişiye yazıktır. *
