yüzyüzeyken konuşuruz adlı dinlenesi grubun, samimi şarkılarından yalnızca biri.
sözleri şöyle:
toplum tarafından onaylanmış aşkınla beraber
deniz manzaralı bir ev düşlersin.
kedilerin tercümeye ihtiyaç duyulmayan seslerine
büyük anlamlar yüklersin.
tartışmaya açık bıraktım çayın altını
hangi rafa koymuştum servis takımını
bilemedim
denize kıyısı olmayan insanları hiç sevemedim.
son vapur da kaçtı, nasıl dönerim şimdi buradan oraya.
istanbul'un yağışları sürecek bir hafta daha.
iklim değişimine inanmayan kuşlar göç etmeden buluşalım.
konuşacak hiçbir şey bulamazsak senin çekik gözlerinden konuşalım.
tartışmaya açık bıraktım çayın altını
hangi rafa koymuştum servis takımını
bilemedim
denize kıyısı olmayan insanları hiç sevemedim.
son vapur da kaçtı, nasıl dönerim şimdi buradan oraya.
istanbul'un yağışları sürecek bir hafta daha.
teknolojinin getirdikleri içinde iletişim
en büyük yalandı
üzüleceksin biliyorum fakat gizlemenin anlamı yok
bakkal osman samsun'dan taşındı.
tartışmaya açık bıraktım çayın altını
hangi rafa koymuştum servis takımını
bilemedim
denize kıyısı olmayan insanları hiç sevemedim.
son vapur da kaçtı, nasıl dönerim şimdi buradan oraya.
istanbul'un yağışları sürecek bir hafta daha.
arkadaş ortamında oturursun da gitar çalan arkadaşın bişeyler çalar keyiflenirsin ya. onun bir üst modeli olan şarkı. daha fazla keyif ve biraz daha fazla profesyonellik var o ortamdan. sözleri de güzel ayrıca.
postmodern kültürü çok iyi yansıtan sözlere sahip; günlük hayat telaşında yağmurun yağması, demlik, servis takımları, teknoloji, bakkal osman bile bana seni hatırlatmakta diyen naif şarkı.