ayrılmamız lazım demeden önce kurulan cümle, girizgah.
konuşmamız lazım, beni rahatsız eden şeyler var. cümle aynen bu şekilde kurulur, uygun an kollanır, mesaj atılır. sonunda kedileriseviniz kendini, sözlüğe içini dökerken bulur.*
söyleyen kişiye göre farklı sonuçlar çıkacak cümle.
eğer,
sevgili söylüyorsa ayrılık.
baba söylüyorsa evde dayak.
tanımadığın bir erkek söylüyorsa kavga.
patron söylüyorsa kovulma.
doktor söylüyorsa acı haber ile sonuçlanabilir.
hayır dünyanın en önemli cümlesini kurdu sanki eleman. öyle bir şekil alır surat, öyle bir bakış fırlatılır. kürsüde halka sesleniyor sanıyorum bi an. arkama dönüyorum kimse yok. sonra anlıyorum durumun sikkoluğunu.
konuşmamız lazımmış.
e hadi konuşalım.
haa işe ciddiyet katılsın diye kahveler söylenir, sigaralar yakılır, karşıdaki gözlerini pencereye diker, bak ne çok düşünceliyim mesajı amaç. sonra toplantıya başlanır.
- şimdi eöööee kem küm. ilişkimizde doğru gitmeyen bişeyler var sadık, yani sanki beni eskisi gibi sevmiyosun gibi. aramıyosun daa. ühü. sevmiyosan bitsin sadık, böhühüh.
fake atıyor bir de. lan ayrılalım desem ne yapçaksın. fake'ine cevab alamazsan ya?
konuşmamız lazımmış.
bu konuşmamız lazım fanatikleri muhtemelen fırat budacı'nın üzerinde sıklıkla durduğu bir hayvan gibi kızmayan, ama bir kraker gibi kırılan güruhtandır.
konuşmamız lazım çünkü birbirimizi tanıyamıyoruz, anlayamıyoruz, sebebli sebepsiz kırıyoruz kırılıyoruz,sustuklarımız büyüyor içimizde dile gelip kurtulamayan kelimeler dahada yakmaya başlıyor canımızı, küçük bir dudak hareketine ve azıcık cesarete bakan en söylenesi hislerimizi ta derinlere saklayıp örtüp bastırıyoruz.kendi kendimizi tüketiyoruz susarak. marifet değildir susmak, lazımdır konuşmamız.