günümüzde geçerliliğini yavaş yavaş kaybetmeye başlamış olan eylem. insanlar konuşa konuşa anlaşır. sen söylemezsen karşındaki seni nasıl anlasın ey insan? ayrıca her türlü ilişki önce düzgün bir iletişim ile başlar. *
gün içinde en çok yaptığımız eylem. bazı durumlarda gözlerimizle ifade ederiz söyleyeceklerimizi. ayrılıkta, yenilgilerde, hüzünde ve yalnızlığımızda. bazı insanlar duruşuyla anlatır söylemek istediklerini. sadece durur öylece; konuşmak onun için kahrolmak.
bazen zorluğu hayatı cehennem eden, bazen başardığınızda ortaya çıkanın aslında ziyan olduğunu fark ettikten sonra daha derin acıların kaynağı olabilecek bir eylem. gökyüzü gibi geniş olabilen zihinlerin, okyanus anlamlara imza atması sonucu başarılmış sayılmalıdır. keşke sözcükler ziyan olmasa ve aslında hepsi büyü yapmak için yeter, diğerleri anlamasın dedirtmelidir; farkındalık sahibi olan insana. avam olan kirlenir, değerli olanın değerini az kişi bilsin yeterlidir...
günümüzde teknoloji ile birlikte konuşmanın şekilleri de değişti. feysten konuşmak diye bir tabi var misal ve diğer çeşitlerini de hepimiz biliyoruz...
ve fakat ben eskide kalmış olan şeklini seviyorum hala. yüz yüze konuşmak. gözlere bakarak. karşımdakinin mimiklerinin her bir titreşimini hissederek ve beynimde sonsuz olasılıklar da tahliller yaparak... şizofrenik geliyordur yeni jenerasyona. sımayıl ile yüz ifadesinin tahlilini yapmak belki daha cazip geliyor olabilir ama bende böyle...
gerçi şimdiler de yüz yüze konuşmanın popüleritesi kadar değeri ve samimiyeti de kalmadı. velhasılı kelam hangi yüze konuştuğunuz noktasın da hep yanıldığımızı anlıyor olduk...
o zaman eski samimi bakışlara, mimiklere, seslere içelim.
ve artık sadece kendi kendine konuşmaktır, konuşmak. yanında ki tek dostu ise yazmak...
Yasemin Mori'nin nasıl az insanın bildiğine hayret ettiğim en sevdiğim şarkısı.bir şarkıda geçebilecek en anlamlı sözleri bulundurur içinde.Şarkıda her oyun deyince Oğuz Atay'ın da "Tehlikeli Oyunlar" kitabında ilişkileri hep oyuna benzetmesi geliyor aklıma.
"Sensiz bugün her gün aynı..."