Yüzüne konuşamadığın şeyleri yazarak daha iyi ifade edilebiliyorsun. Ama artık yazmak herkese daha çok zevk veriyor. Koca gün mesajlaşılıyor, arkadaşınla buluştuğunda konuşacak bir şey kalmıyor,
Herkes whats up ta boşuna online değil.
konuşmak ve yazmanın dışında bi iletişim şekli var.sözcüklerin ötesinde.. tanımını ifade edemiyorum. bedensel enerji de denilebilir.bazen karşınızdaki kötü konuşur ama siz onu olumsuz algılamazsınız. hissettirdiği bedensel enerji ile ilgilidir.
Önce "dinlemek ve izlemek" şeklinde cevaplayacağım soru. Evet, diksiyonumu ve ses tonumu beğendikleri için konuşmayı seviyorum. Temel yazım kurallarına hâkim olduğum için ve duygularımı içten ifade ettiğim için yazılarımı beğeniyorlar. Bu yüzden yazmayı da seviyorum. Ama iyi konuşabiliyorsam ve iyi yazabiliyorsam; sebebi: iyi bir dinleyici ve iyi bir gözlemci olmamdır. Okumayı sevmemin de etkisi büyük bunda. Sadece yazı okuma konusunda değil; insan okuma konusunda da dikkatliyimdir. Sevdiğim, beğendiğim, örnek aldığım insanlara bakıyorum; hep her anlamda güzel insanlar. Hem karakterleriyle hem konuşmalarıyla topluma örnek olan kişileri rol-model alıyorum ve bu da benim davranışlarıma, konuşmalarıma yansıyor. Çok hayranlık duyduğum insanlar var ve hepsi de her yönden güzel insanlar. Onları gözlemleyince şunu anlıyorum: "iyi konuşan kişilerin kalemi de güçlüdür; Kalemi güçlü olan kişilerin konuşması da etkilidir." Çünkü iyi yazan insanların, iyi bir hatip olduğunu da gözlemliyorum. Şunu fark ettim: Konuşmak ve yazmak, birbiriyle bağlantılı olan yetilerdir. iyi yazan bir insanın, kötü bir hatip olduğunu görmedim şu ana kadar. iyi yazmak ve iyi konuşmak ise "iyi bir gözlemci olmaktan, iyi okumaktan" geçiyor. "iyi okumak" sadece kitap okumak demek değildir. olayları ve durumları okumak, insanları okumak da son derece önemlidir. Zaten "yaşamak" okumaktır bence. Hepimiz, dünyayı okuyoruz kendi penceremizden. işte "konuşmak" ve "yazmak" da, okuduklarımızı aktarma ve paylaşma sanatıdır. Topluma Hizmet etmektir bir anlamda. Kalemimizden ya da dilimizden dökülen her söz, bir etki yaratıyor toplumda. Bu yüzden bunun bilincinde olarak konuşmalı ve yazmalıyız. Bizden çıkan her sözün bir etki gücü vardır. "insan, beynindeki çıkan düşüncelerin, ağzından çıkan tüm sözcüklerin, tüm evreni dolaşıp Kendine geri döneceğini bilse, çok daha dikkatli olurdu." Der einstein... Ve onun ne kadar haklı olduğunu defalarca kez tecrübe etmiş bir insan olarak, tüm insanların sözlerine dikkat etmesi gerektiğini düşünüyorum. Sözlerin olağanüstü etki gücüne defalarca kez şahit oldum... Bu yüzden "iyi düşün, iyi konuş, iyi davran" felsefesi geliştirdim kendi kendime. Çünkü bizden çıkan iyiliklerin, bizlere geri döndüğünü görüyorum hep. iyinin ve iyiliğin gücüne inanıyorum... Bu, her şeyden önemli.
derdin sahibi isen yazmak, dert sahibi eden varsa konuşmak.
Şu memleketin en büyük sıkıntısı karşılıklı konuşmayı becerememektir. Ya konuşun lan konuşun! Anlatın yahu, göreceksiniz farkı.
yazmadan önce yazacaklarımı düşünür ve yazarım , bazen de yazmayı değmediği için de yazmam. konuşmadan önce konuşacaklarım aklımda o an belirmiş gibi konuşurum bazen de konuşmaya değmediği için konuşmam.
(bu nasıl entry lennn!!!!)