hayatimda bir kere yaptigim eylem ,sonrasinda hocanin sinifa gelmesi tahtada ismi yazili arkadaslarimi olesiye dovmesi ile girdigim psikolojik bunalim ,bir daha da kendime gelememem, bir nesili boyle boyle psikopat yaptilar amk.
Ben ilkokulda iken, konuşanların tahtaya yazılması diye bir saçmalık vardı. Konuşmanın nesi kötü olabilir ki? insan bu konuşa konuşa anlaşacak tabi, el işaretleri yapacak değil ya! Geçmişte konuşanları sırf konuştu diye yadırgıyorlardı, cezalandırıyorlardı şimdi ise "niye susuyorsunuz sesinizi çıkarın" diyorlar.
askıda montunu montunun üstüne astığına kıyamaz diğer herkese acımadan çarpı atan o ufaklık ama. arada çaktırmadan siler ya da sırf göze batmasın diye bi tanecik atar.
ilkokulda sınıf başkanının sevmediği öğrencilerden intikam alma yolu... bu sistemle aslında toplumsal bir gerçekliğe çocuklar hazırlanmaktadır zira pek çok öğrenci büyüdüklerinde otoriteyi temsil eden güçlere boyun eğmeyi yoksa başının derde gireceğini bu sistemle öğrenir.
ewt benim, bu kesinlikle benim. ilkokul sıralarındaki pıtırcıgın sınıf başkanı seçilerek, konuşanları ve ayakta duranları tahtaya yazıp, görsel ispiyonlama gibi bir sanatın ilk adımlarını attıgı harekettir.
öğretmenin de olaya karışmasıyla, sınıfta uzak durulması ve iyi geçinilmesi gereken biri haline gelirsiniz..
itiraf:
canlarım... şimdi farkettim de siz konuşmamışsınız, ben uyuz olduklarımı yazmışım. hadi bakalım bunu da burdan itiraf ediyorum.
öğrenim hayatının ilk evrelerinde yasanan ve konusan sınıf arkadaslarının isimlerini tahtaya yazma halidir.
sorunları arasında çözmek yerine en ufak problemde üstlerine başvuran bireyin bilinçaltıdır. yazılmamalıdır. şayet benim ismim hiç yazılmamıştır. evet hep bunun ezikliğiyle büyüdüm koskoca ilk ve orta öğrenim hayatımda bir kere bile ismimi tahtaya yazmadılar benim. işte bunun bilinçaltıyla ne zaman nik altıma biri yazı yazsa dünyalar benim olur.
yine de yazılmamalıdır. ispiyonculuğa alıştırılıyor bir nesil böyle.sorunlarıyla tek başına savaşmak elinden geleni yapmak yerine şikayet mekanizması bir anda yerleştiği yerden çıkıveriyor bilinçaltından. "öğretmenim bu konuştuu" der gibi amirim "mahmut işini yapmıyor bütün gün oturuyor" deriz.küçücük çocuk gibi.
bir konuş bakalım mahmut'la neden yapmıyor. geç kalan "mahmut"'u amirim bak saat kaç oldu hala gelmedi diye ispiyonlamaktır sonucu.
sonuç bu hareketlerinin olumlu sonuçlarını alan memurun yalakalığa yönelmesidir. adam kayırmacılıktır. dombililiktir. *
dünyanın en acımasız işidir. kaç senelik arkadaşın öğretmenin verdiği o ulvi görevle tahtaya geçer, acımasız bir diktatöre dönüşürdü. büyük bir ciddiyet ve özveriyle yapardı işini. böyle zamanlarda bende konuşmamaya dikkat eder, arada ufak kaçamaklarla gençlik enerjimi dindirmeye çalışırdım lakin her seferinde yakalardı bu ibne. ulan vatanı kurtarıyo sanki pezevenk yazmayıver lan bi kerede. böyle diyincede ismimin yanına bir eksi atardı. daha da sinirlenirdim. asabi adamdım ben ufakken. çok fenaydım. gidip küfür ederdim. bir eksi daha atardı ciddiyetini bozmadan. sonra hoca gelirdi, 'evet, bu seferlik bu kişileri affediyorum' derdi. istisnasız her gün böyle olurdu. ama her gün aynı atraksiyon, aynı heyecan yaşanırdı. böyle gitti liseye kadar.
öğretmenin bu kutsal görevi bahşettiği öğrenci görevini başarıyla icra edebilmek içn tahtaya çıkar susun die bütün sınıfı bastıracak bir çığlık atar.sonra bütün sınıf çığlık atar ve tahtadaki 'konuşanlar' başlığı form değiştirerek 'çığıranlar' halini alınca kahkahaya boğulan sınıfı susturmak imkansız hale gelir.
birde çok konuşan isimlerin yanına artı koyulur ve kişi itiraz eder
benim adımın yanındaki 3. artıyı sil ne dedim ben yaaaaaaaa şeklinde bir klasiktir işte.
büyük bir haz duyulan fakat kendin yazılınca aynı tepki verilmeyen durum. kesinlikle tahtaya yazılma sonrasında verilen cezalar öğrenci psikolojisini derinden etkilemekte.
zamanında beden öğretmenimiz ellerimizi masanın üstüne koydurup kıpırdamadan bekleme cezası vermişti. başkan da kıpırdayanları tahtaya yazıyordu. hiç kıpırdamadan dersin son dakikalarına kadar oturdum.* dersin sonunda elimi kaldırmıştım masadan gayri ihtiyari. yazmıştı pislik başkan hemen beni de tahtaya. ceza alanların içindeydim. ağlamıştım saatlerce. ****
+suphi konuşma lan!
-konuşmadım işte olm
+bak hala konuşuyo..
-peki sen niye konuşuyorsun o zaman?
+ben başkanım olm
-sana da, başkanlığına da, hocana da.. sokayım!!
+suphiyeee bir çarpı daha atıyoruuuz..
-amına koyduğumun ibnesi seniiii.
+çaaarpııı!
-sok..
ve felsefe hocası sınıfa girer;
-sok..soka.sokrates ne demiş arkadaşlar?
+ne demiş sokrates, suphi?
-"konuşmayın lan! seri eksi oy veren ibneler sizi" demiş hocam.*
+oeehh'leyin şunu ibneler!! *+oeoeeoeeeehehehehehehhehheheheh!!! **