ilkokul ve ortaokulda,aralarında benim de bulunduğum o sınıf başkanlarının en büyük görevlerinin karatahtaya her türlü ses çıkaranı yazmak olduğu zannettiği bi durum.
konuşanlar:
mehmet
gülsüm x
eray xxxxxxxxxxxxxx
tuncer 2x+5y=7
ilkokulda inek öğrencilerin hocaya yaranma maksatlı genelde de sinir olduklarını tahtaya yazma eylemi eğer çok sinir oluyosa siliyim mi seni ha siliyim mi düşünmem lazım diyerek karşısındakini yalvartmasına sebep olabilir!
öğrenciliğin ilk yıllarında hocalara yaranmak ve sınıf üzerinde güç gösterisinde bulunarak nÂm salmak adına yapmak için yanıp tutuşulan davranış.
öğretmenin, "ders zili çaldıktan sonra ben gelene kadar" olarak tanımladığı bir zaman diliminde verilmiş vatanî bir görevdir artık bu o küçük öğrencinin gözünde. zil çalar ya... bu onu kafesinden çıkarmıştır Âdeta. alır tahta kalemini eline. diğer çocuklar tedirginleşir, o ise kendisinden emin;
- fatal, kıza parmak atma! görüyorum ben
+ ama...
- al "fatal" yazdım işte
+ tamam sustum
- trixx, çok konuşuyorsun, bir çarpı daha atıyorum sana
+ at lan at... bir çarpı da benden at...
- salça! o ne biçim kalça, ahahahha
+ dur olm, iddaa oynuyoruz, kafamı karıştırma
- tamam, sessiz ol da...
...
hoca sınıfa döner, nöbetini başarıyla tamamlamış gibi bir ed ile tahta kalemini hocasına sunan "görev adamı" öğrenci, hÂin gibi arkadaşlarını tek tek ispitler;
- hocam, fatal 5 çarpı ayrıca demin osurdu, trixx 3 çarpı, deep 2...
+ Âferin oğlum, ben hallederim, hadi geç yerine sen...
- ehe...
daha o yaşlarda kullanılmaya alışıyormuşuz ya meğersem...
- martyns seni yazıyorum tahtaya..
- sende yaz yaz yaz bir kenara yaz bütün sözlerimiii..
- martyns 2 oldu..
- ne?
- 3 oldu martyns..
- ne 3 oldu?
- 4 oldu martyns..
- gelmiyim oaraya zıcarım bi tarafına..
- 10 oldumartyns..
- hay allah belanı versin be kes fişimi..
dünyanın en acımasız işidir. kaç senelik arkadaşın öğretmenin verdiği o ulvi görevle tahtaya geçer, acımasız bir diktatöre dönüşürdü. büyük bir ciddiyet ve özveriyle yapardı işini. böyle zamanlarda bende konuşmamaya dikkat eder, arada ufak kaçamaklarla gençlik enerjimi dindirmeye çalışırdım lakin her seferinde yakalardı bu ibne. ulan vatanı kurtarıyo sanki pezevenk yazmayıver lan bi kerede. böyle diyincede ismimin yanına bir eksi atardı. daha da sinirlenirdim. asabi adamdım ben ufakken. çok fenaydım. gidip küfür ederdim. bir eksi daha atardı ciddiyetini bozmadan. sonra hoca gelirdi, 'evet, bu seferlik bu kişileri affediyorum' derdi. istisnasız her gün böyle olurdu. ama her gün aynı atraksiyon, aynı heyecan yaşanırdı. böyle gitti liseye kadar.
bazı başkanların olayı abartarak 5 çarpıyı 1 kırmızı çarpıya dönüştürdüğü fakat tahtada kırmızı çarpılara bile yer kalmadığını düşünürsek etkili olmayan yöntem.