ilhan irem'in sesinin kadife kadar yumuşak çıktığı,insanı alıp uzaklara götüren,her platonik aşığın duygularını mükemmel biçimde anlatan sözlere sahip parça.
dinleyeni kendi içine hapseden büyülü bir şarkıdır. şarkı bitene kadar konsantre olup , anılar denizini buz dağının tepesinden üşüyerek seyredersiniz...
Bu sarkı basladıgı zaman insan adeta bulutların üstünde bir yolculuğa çıkar, bütün dertlerini unutur, yalnızca sarkının o eşsiz melodisine ayak uydurur. Beyni alınmıs güvercin gibi sırıtmaya baslar..
kaç tane insan evladı sevdiceğine "sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin" diyebilir? dolaylı yoldan ördeksin sen deme cüretini gösteren şarkı. gerçi şarkının geri kalan bölümlerinde kurtarmaya çalışmış ama ördek dedi en başta.
belki de konuşup da kelimelerin altında ölmekten.. belki de konuşup da anlatamamaktan.. konuşamıyorum!yüreğimdekileri anlatmaya ömrümün yetmemesinden yada yetmeyecek bir ömre çok fazla umut bağlamaktan.. konuşurken ağlamaktan, gözyaşlarının esiri olmaktan.. gerçeklerin buz gibi yüzüme çarpmasından.. konuşup da birilerine veda etmek zorunda kalmaktan korkulur belki de..vedalar zor gelir.. kanatır belki de hiç durmamacasına! konuşunca haykırmak istemekten belki de konuşamıyorum.. haykırıp da delirmekten belki de..
ölümsüz bir ilhan irem şarkısı. 1970 lerin ortalarında çıkmış şarkı. yıl oldu neredeyse 2008. açın dinleyin şarkıyı. hala ilk dinleyişteki tadı alırsınız.
^^ ''Konusamıyorum... Konusursam gözyaşlarım beni boğacak'' diye baslayan bir şarkı yazmak istemişimdir hep. Ama kısmet ilhan irem'eymiş. Tabii ki bu işin şaka kısmı. Sertiz biz taviz vermeyiz, metalciyiz falan. Aşk şarkısı yapmayız.. Evet içimden kendime ''hadi len'' diyorum sonra..
Geçiş epey bir acayip olcak ama, yağmur yağıyor bir haziran günü istanbul'da.. seviyorum yağmuru ve ne zaman yağmur yağsa ben içimden bu şarkıyı söylüyorum. Ağzımı açamıyorum, düşünemiyorum yani Konuşamıyorum. Ve sonra, ''...bu ayrılık akşamında, sen sustuğuma bakma. Konuşmaya gücüm yok, beni anla..'' diyor üstad. Gözlerimi kapatıyorum, dinliyorum, bazen ağlıyorum, bazen gülümsüyorum kendime.
Ardından şarkı bitiyor. playlist bir sonraki parçaya geçiyor ve ben uyanıyorum. ^^
insan ağlamak ister de, ağlamaya sebebi yoktur. belki vardır belli ki, ama hüngür hüngür ağlayamıyordur işte, bağrında sanki tonlarca ağırlıkta bir şey vardır. öyle hisleri anlatıyor bu şarkı. "konuşamıyorum" diyor ama, tam tersi, konuşmasa da dinleyici çok iyi anlıyor.
''Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin'' e yuh be kardeşim. böyle de benzetme olur mu. gözümün önünde atari klasiklerinden duck hunt ın patpatpat sesleri ile kaçışan ördekleri belirdi bunun üstüne.
Bu ayrılık akşamında sen sustuğuma bakma, Konuşmaya gücüm yok beni anla, Söyleyemediklerimi bak gözlerimden anla, Her zaman yanımda kal hiç bırakma... ile içtiren şarkı.
"sensiz ben yolumu bulamam" kısmında ihtilal marşları gibi tra tra ta ta diye ritmi var şarkının. demek ki bu kısımda istenmeyen bir ruh hali mevcut. yalnız çok vurucu, çok tahripkar. of bre.