pıtırak gibi çoğalan bazı firmaların, üç aşağı beş yukarı benzer reklam anlayışı ile konut projelerini allayıp pullamaları sonucunda, gidilip mahal görüldüğüde hayal kırıklığına uğramaya neden olan saflık.
o saflardan biri de benim.
şimdi efendim ilan aynen şöyle. ümraniye'nin bilmem hangi nezih bölgesinde, bir tarafı orman manzaralı, bir yanı parka bakan, doğa ile iç içe, yoğun talep olan projemizde son evler, kaçırmayın falan şeklinde. ressam elinden çıkma resme bakıyorsunuz, harika ağzınızın suyu akıyor. pırıl pırıl bloklar, arkada çam ağaçlarından müteşekkil orman, önde envai çeşit çiçekler böcekler olan park, ortada masmavi bi havuz. şezlonglar bilem unutulmamış. ödeme koşulları da emsallerine göre daha bir avantajlı gibi, pahalı biraz ama, biriktirilen üç beş kuruş verilir, kredi de alınırsa kendi koşullarımızda düşünülebilir gibi.
aman kaçırmayalım düşüncesiyle ve hayaller kurarak yola koyuluyoruz. ümraniye'nin içine pek pas vermeden yukarıdaki orman doğru gidiyoruz, ee site ormanın kıyısında ya, git git mezarlık varmış oraya kadar dayanıyoruz, ortada şantiye mantiye yok. neyse soraraktan gecekonduların arasında biri yarım birinin su basmanı atılmış bir yerde buluyoruz kendimizi. orman morman hak getire. dört tarafı gecekondu. a ama hakkını yemeyelim hakikaten önünde bir park var. toplasan 100 metrekare yoktur, üçgen birşey. iki tane de cılız ağaç, kırık bir salıncak bir de. bir pazar gününü harcadığına mı yanarsın enayi gibi hissettiğine mi.
bu tür konut reklamlarındaki klişeler de bir alemdir. havuz vardır mesela, havuzun etafında hep genç insanlar, her biri birbirinde fit. e be kardeşim gencecik insanlar o kadar parayı ne zaman edinecek de senin evini alacak.