hayatta, insana dair, en iğrenç hareketlerden biridir hiç şüphesiz. bu şekilde konuş(amay)an insanlardan oldum olası uzak durmaya çalışmışımdır. ama hani yılanın sevmediği ot yuvasının dibinde bitermiş ya, ben de bi türlü tam anlamıyla başaramadım bunu.
ilkokuldan mezun oldum ortaokulda, ortaokuldan mezun oldum lisede, liseden mezun oldum üniversitede, lama tadında bi yaşam süren arkadaşlar edindim hep. belki de ben tükmük paratoneriyim, bilemiyorum ama dediğim gibi hayatımda sürekli varlıklarını hissettirdi bahsi geçen eylemin icracıları.
misal adam gelmiş bi önceki günkü maçı anlatıyor bana, heyecanlı da tabii, 5 dakika sonra yüzümde terimsi sıvılar hissetmeye başlıyorum otomatik olarak. ulan arkadaş o maçta 4 yemiş kaleci benim kadar maruz kalmamıştır tükmüğe. "anlatma lan yeter aminakoyyim!" desen kalbi kırılacak, kalkıp gitsen zaten ayıp. mecbur çekiyosun o çileyi.
bi ara şaka yollu "fıskiye gibisiniz aminakoyyim, yavaş yavaş suluyosunuz bizi" demiştim de 2 hafta konuşmamışlardı benle. o günden sonra sustum hep. razı oldum olacaklara, çünkü cenabetlik bendeydi belli. o yüzden üniversiteyi de bitirince evden çıkmadım uzun bi süre, sırf arkadaş çevremden kurtulayım diye.
bazen rüyalarımda yaşadım o anları, kan- ter içinde uyandım. "yapmaaa! tükürme nolurrr!" feryatlarıyla ev halkının da uykularını sktim. çok zor günlerdi cidden. hatırladıkça, o terimsi sıvı yüzümde gibi hissediyorum tekrar. paranoya oldu herhal.
tükürük bezleri fazla çalışan bu yüzden ağzında tükürükleri toplayamayan ve konuştukça istemeden etrafa tükürük saçan insan modeli...işaret dili öğrenmesi çevresi için hayırlı olucak insandır.zira yanında şemsiyeyle dolaşılması gerekmektedir.