etraftaki insanların yavaş yavaş kişiyi terk etmesiyle sonuçlanır. öyle ki en son bir avuç arkadaşı kalır kişinin ki bu da yeter insana. yeter ki samimi olsunlar.
Dinlemeyi fazlasıyla sevmektir.
Konuşmak isteyip boş konusmamaya ugrasmak bir lafi kırk kere düşünup soylerken karsindakinin 1 kere bile dusunmemesi sonucu en sonunda susarsın icine anlatir, ne konusursa dinlersin kendi içinde milyonlarca cevap verirsin ama onun tek duydugu yalnizca kendisidir . Dinlersin. Çünkü hiç bir sözün degeri konuşmanı sağlayacak kadar özel degildir artık.
Dinlemeyi sevmektir. Çok konuşup, bos konuşmaktansa insanları dinleyerek çok daha fazla saygı görebilirsiniz. Bir süre sonra insanlar dertlerini anlatıp, tavsiye istemeye başlarlar. Yani konuşmayı sevmemek kötü degildir.
Korkudan ileri gelir kimi zaman. Okulda kimseyle konuşmak istemiyorum mesela. Mümkünse hiç soru sormasınlar bana. Söylediklerim ya ağızdan ağıza değişiyor ya da karşı taraf algılayamıyor ve kendince saçma bir yorum katıyor. Ben konuştuğumda samimiyetimi sunarım insanlara, şuan olduğu gibi. Ne demek istediğimi bile anlamayan bir grup insana samimiyetimi tüm çıplaklığıyla sunmak mı? Kalsın istemem. Onlarla konuşmak içinde kendimi değiştirecek değilim.
Edit; korkum şurdan geliyor, değiştirdikleri laflarım anlam değiştiriyor ve kimi zaman başıma iş açıyor. Gerçeği anlatmayı denemek falan çok yorucu. Ne gerek var şimdi? Susarım daha iyi.
Uzun zamandır böyle. Özellikle ruhsal bunalım dönemlerimde daha da suskun oluyorum. Birileri bir şeyler anlatsın, fazla anlatmasın, boş da konuşmasın, cevap da vermiyim yani. Konuşmadan beni de anlasınlar.