1453 yılında, bir avuç toprak parçasında, kendi halinde yaşayan bir şehri ve halkını;
3 gün 3 gece yağmalayan, kadınlarına tecavüz eden ve yaşlı, genç, erkek çocukların dahi kılıçtan geçirildiği bir hadiseyi ve kahramanlarını, tuhaf bir ruh haliyle şölenlerle ve gururla kutlayan insan, insanlar ve zihniyetleridir.
çok tuhaf işler falan filan.
kendilerini elalemin memleketine saldırırsa onları öldürürse bile haklı, başkalarını yalnızca haklarını ararsa bile haksız bulabilen insanların işidir. empati kurmayı bilmezler. dar görüşlü sığ insanlardır.
fatih önceden haber göndermiştir..teslim olursan şehrin yağmalanyacak..ama deyus kabul etmemiştir.halkıda zaten şehri boşaltmıştır..tecavüze karışanların kelleri alınmıştır..kroniklerde geçer.
o konstantinopolis; hristiyan dünyasını kışkırtıp haçlı seferine zemin hazırlamasa, anadolu beyliklerini osmanlıya karşı kışkırtmasa, osmanlı şehzadelerini kışkırtıp taht kavgasına sebep olmasa, osmanlının ilerlemesine engel olmaya çalışmasa, belkide bu kutlamalar olmayacaktı.
adam olsaydı yağmalatmasaydı derler. sen milletin amı olursan millet de gelir seni siker.
Bizden önce haçlılar yağmalamıştı, sonra da memleket bir daha iflah olmamıştı zaten, ta ki biz gelene kadar...