tam olarak tanımını yapamayacağım ama türkiyede çok sık değişen şeydir.
2 yıl öncesinin gazete başlıklarını bile okurken "biz o zamanlar bunları mı konuşuyoduk vay amk" cümlesini kuruyoruz resmen.
henüz hiç kullanmaya teşebbüs etmediğim kelimedir. nereden aklıma takıldıysa google'da arattım. mevcut durum gibi bir anlamı varmış. ekonomik anlamı da; ekonomide meydana gelen dalgalanmaların daimi olması.
gün gelecek ben de cümle içerisinde konjonktür kelimesini kullanacağım.
fransızca esintisini hissettirendir. araştırdım, zaten fransızca kökenliymiş.
bir de hep nazlı ılıcaktan duydum genelde. ama hep olumlu yönde kullandı türkiye adına. mevzu da hep akp idi.
raslantı olsa gerek. yoksa kiralık kalem felan değildir herhalde.
söz gelimi; her ülke ekonomisi belli bir periyot içerisinde: inişler ve çıkışlar gösterir. ekonomik büyüme gerçekleşir, hatta bu radde en üste; eğri yukarılara taşınabilir.. ancak her dönem aynı istikrarı sağlamak mümkün olmayabilmektedir(ki bu tabii olanıdır) zaman zaman ekonomiler, inişe geçerler. ve bazen en dip eşiği görüp, kriz dönemlerine girerler.
iktisadi dalgalanma.
kısa dönemde siyasilerin talep yönlü kapasite kullanım oranlarını arttırması suretiyle ülke vatandaşlarının çenesini kapatıp, bakın daha çok üretiyoruz ekonomimiz büyüyor demesidir.
wikileaksin bile burnunu soktuğu kadar vardır. bu büyüme değil, siyasi popülasyon,standardizasyondan kaynaklıdır.
ekonomik faaliyetlerin maksimum 6 ay 1 yıllık dönemlerde genişleme göstermesidir.yaşanılan kısa dönemler güzel,sonrası karanlık ve tehlikelidir.
insan topluluklarının, belli bir olaya veya eyleme karşı belli bir zaman diliminde verdikleri örtüşen ya da zıtlaşan tepkileriyle* şekillendirdikleri ortamdır.
örnek,
''otuz yıl öncesinin türkiye konjonktürü bu ülkede, ölüm cezasının olmaması hayaline bile engeldi.''
yurt ve dünya meseleleri hakkında ahkam kesenlerin, çok bilgili, birikimli gözükmeye çalışanların kullanmaya bayıldığı kelime. konuşan kişi iki cümlesinden birinde bu kelimeyi kullanıyorsa, kesin ukala, çok bilmiş biridir.
genel olarak, şartların o anki gelişimi olarak özetlenebilir.
uluslar arası ilişkilere şekil veren faktörlerden biridir; örneğin, türkiye, kıbrıs'a müdehale tehditinde bulunduğu zamanlarda, 1970'de sovyetler, türkiye'yi tehdit eder, hatta nükleer saldırı ile korkutur. ancak 4 yıl sonra türk ordusu kıbrıs'a çıktığında zerre ses gelmez.
bunun sebebi konjonkturdür.
zira, 1974'de yunanistan'da cunta rejimi vardır ve bu darbe, sovyetlere göre, amerikalılar tarafından organize edilmiştir. bu durumda birkaç yıl önce yunanistan karşıtı eylemlerde dayılanan sovyetler, yunanistan karşıtı her türlü eyleme sempati duymaya başlar.
konjonktür : Fransızca konjonktür (conjoncture) sözü "rastlaşma; fırsat; elverişli durum; toplu durum" gibi anlamlar taşımaktadır. Dilimizde ise daha çok "1. Bir ülkenin ekonomik hayatının yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerinin bütünü, 2. Her türlü durum ve şartın ortaya çıkardığı sonuç." anlamlarında kullanılmaktadır. Bu söz için daha önceden güzel bir karşılık önerilmişti; toplu durum.