"sabah 7.30 akşam 9, 10, 11 allah ne verdiyse, cumartesileri full, sigortasız, sağlık ve iş güvencesiz 350 milyona çalışmak olsa olsa bir toplama kampında olur" düşüncesiyle ortaya atılmış önerme.
türkiye değil bütün dünyada kısmen geçerli olan önermedir. az gelişmiş ülkelerde kişi başı milli gelir çok düşük seviyelerde olduğu için ve konfeksiyon ( tekstil ) emek yoğun bir iş olduğundan maliyetler çok aşağılara çekilebilir. bunun neticesinde bir müddet piyasaya hakim olunur bunu türkiye yakın tarihimize kadar yaşamıştır. fakat maliyeti daha aşağı çekebilen uzak dogu ülkeleri bugünlerde türkiyenin yerini doldurmaktadır. ( düşünün ki sadece karın tokluğuna ve barınacak yer için çalışan binlerce çalışanınız var ). türkiyede sektör çalışanlarını köleye benzetmede; şirketleri, atölyeleri toplama kampına benzetmede haklılık payı olsada daha insaflı olmak gerekmektedir, bu yaşanması gereken bir süreçtir şu anda çoğu şirket yaşamak için mücadele vermektedir bir çoğu yakın bir gelecekte pes edip kapanacaktır, markalaşabilenler ve iç piyasaya mal yapan firmaların bir kısmı ayakta kalacaktır. örnek model olarak italya tekstil sektörü ve geçmişi incelenebilir. düşünülmesi kaygılanılması gerekilen mevzu şu anki çalışma şartları değil bu atölyeler kapanınca bu kadar insanın ne yapacağıdır. ilk akla gelen hırsızlık kapkaç vbg işlerdir bu vatandaşlarımıza derhal çalışabilecekleri sektörlerde iş bulunmalı veya eğitim verilmelidir.