insanı depresyonlara sürükleyecek olaydır. bizzat yaşanmıştır
günlerden bir gün diye başlamak isterim söze. aslında sıradan bir gündü. her genç erkek gibi benim de kendime hakim olamadığım zamanlar oluyordu. libidolarımın üst seviyeye tırmandığı anlar benim de vardı tabi. bu libidoların üst seviyeye ulaşmasından sonra, başıma halk arasında cenabetlik adı verilen durum oluştu bende. tabi, her genç, allaha inana erkek gibi ben de bu durumdan kurtulmak için banyoya ihtiyaç duydum.
demiştim ya sıradan bir gündü diye. evet çok sıradandı, monotondu. bunları ergenliğe adım attığım yıllardan beri hep yaşıyordum zaten. içki gibi, sigara gibi bir illetti bu da. her neyse sözü fazla uzatmadan bu durumdan(cenabetlikten) kurtulmak için gerekli olan kombinasyonları yerine getirmeye başladığımda alt kattan garip sesler gelmeye başladı. apartman boşluğundan sesler çok rahat duyulabiliyordu.
ilk başlarda pek önemsemedim bu sesleri. tek derdim deprem falan olmadan bu işi tamamlamaktı. birkaç saniye sonra sesler iyice artmaya başladı. şap şap sesler geliyordu. bu sesleri bir yerden tanıyordum. alt kat komşumuz, bildiğin 31 çekiyordu. ama ne çekiş, suyunda etkisiyle midir nedir? şap şap sesler çıkıyordu. hem de ses. apartman boşluğu inliyordu sanki. sesler gittikçe artıyordu. derken komşumuz birden çığlık atmaya başladı. ve sonunda, ahhh diye inledi bir anda. korkudan suratım sapsarı kesilmişti. bu ses sanki ölen birinin son inleyişleri gibi olmuştu. canını verirken son çıkardığı ses gibiydi. korkunçtu evet.
kadın sesinin olmamasından dolayı da seks değil, mastürbasyon olduğunu anlamıştım. zaten evde anne babası vardı. kendini tatmin ediyordu işte. o da bizdendi ama bu kadarı da olmaz dedirtti. tüküreyim böyle fantaziye dedim. arkasından bir de, batsın bu dünyayı söylemesiyle beni benden almıştı. gülerek banyodan çıkmıştım. kendisini ne zaman görsem gülesim gelir bu olaydan sonra. ulen mustafa abi yaş oldu 23, hala mı 31 diyesim gelir, ama diyemiyor insan. belki de kendi cenabetliğimin bana verdiği bir cezaydı bu.
