kadının ya da adamın ismi aklına gelmez, bi kelime söylersin cuk oturur. insancıklar artık aile arasında o isimle anılır.
misal bizde şöyle takma isimler var.
hoytur: aga bu komşular yaz akşamları gezmeye çıkıyor böyle ardarda yürüyorlar caddede. sıra sıra. isimleri hoytur ekibi kaldı.
baykuşlar var mesela, bunlar da küçük bi balkonları var. her akşam oraya çıkıp konuşuyorlar. ne dedikleri anlaşılmıyor ama sürekli bi gugugu gugugugu gibi ses duyuluyor.
urfakebap var: aga bunlar çok ilginç. tek katlı müstakil ufak bir ev. adam evin dış duvarlarına yeşil sarı ışıklar yansıtıyor. bir de her fırsatta mangal yapıyorlar.
Alt komşum Papa’yı vuran o meşhur adamın çok yakın akrabası, kronik ülkücü, üst komşum ise pkklı değilse bile hadep midir dehap mıdır ne sikimse ondan, duruyor duruyor selo diyor, ama her ikisi de özünde çok iyi insanlar!
Ben kendimi Atatürk milliyetçisi olarak tanımlıyorum. Daha somut ifade etmek gerekirse çözüm sürecinden sonra MHP ile gönül ilişkimi kestim. Eh işte ümit Özdağ’a karşı da boş değilim ama işte kendimi yeni bir ilişkiye çok da hazır hissetmiyorum.
Bu ön bilgiyi verdikten sonra konumuza dönelim, üst komşunun ismi aklıma gelmedi bi gün. Adama molotof deyiverdim. O gün bugündür adamın adı molotof kaldı lan! He molotof!
eskiden bizim mahalle baya boştu. evlerin arası en az 100 metre vardı.
o zamanlar komşu çocuğunun komşulara koyduğu isimleri duymuştum da yarılmıştım.
bayburtluların oturduğu bir ev vardı. adı bayburt kalesiymiş.
babalarının adı hasan olan komuşlar vardır. oraya hasan kalesi demiş.
bi de garaj işleten bi komşu vardı. oraya da hüso nun garajı adını vermiş.