akşam saatleridir. derin bir uykuya dalmak için kafamı yastığa koymuş, nerdeyse uyumak üzereyimdir. birden tespit edemediğim bir yerden bağırış sesleri gelir. kafayı pencereden uzatırım ama etrafta çok ev vardır. sonra kafayı uzattığım pencerenin karşısındaki küçücük pencereden seslerin daha rahat anlaşıldığını farkederim. ranzanın 2. katına çıkıp zor bela o küçücük pencereden kafamı çıkarıp seslerin geldiği noktaya doğru odaklanıp dinlemeye başlarım..
gayet yakinen şahit olduğum kavgalardır üst komşumuz sayesinde. şiddetli bir kavganın başlayacağı kadının çok kısık seslerde gelen, yani bizim eve kısık olarak geliyor, tabiri caizse bıdıllama seslerinden bellidir. biz buradan "kadın suss..deli deli olma" telkinlerinde bulunsak da nafiledir. 120 cm boylarındaki şişman dırdırcı, yaşça kocasından muhtemelen büyük bir kadın ve 175 boyunda asabi bir koca. adamın ara sıra gelen bağırmalarına karşın kadın yine "bıt bıt bıt" etmektedir ve adam dolmuştur artık...kadının bıdıllamaları kocayı şişişirilmiş balon yapmıştır artık. ve kadının kaçarı yok o dayağı yiyecektir *. olan bizim kartonpiyerlere olacaktır. aile meselesi diye mudahale etmezsiniz tabii. ama dairenin bir ucunda kesilip diğer başında devam eden kadının bağrışı ve arasıra yine bıdıllaması ve bunun "küüttt" sesinin ardından olması kadına acımamıza neden olmaktadır yine de....