abd'nin başını çektiği kapitalist+emperyalist bloğun icabında bel altı vurmaktan, hileden hurdadan çekinmeyen yoğun çabaları ve sscb'nin başını çektiği doğu bloku ülkelerinde rejimin totaliterleşmesi nedeniyle özgürlükleri ziyadesiyle kısıtlamasıyla giderek insanlara itici gelmesi gibi sebeplerle doğu blokunun 1990'lardan itibaren gerçekleşen çöküşünün popüler kültürde kullanılan isimlerinden birisidir.
insanın doğasına ve gerçeklerine aykırı sistemler, insanlar tarafından doğalarına ve gerçeklerine uyarlanır.
dolayısıyla kurulan da yıkılanda, aslında sistem değil, onun insan doğasına ve gerçeklerine uyarlanmış gölgesidir.
Yıkılan komünizm değildir. tam aksine, ekonomik krizlere, işsizliği, yoksulluğa ve de savaşlara yol açan kapitalist topluma karşı tek çıkar yol hala komünizmdir.
(bkz: Küba)
komünizm tarih sahnesine hiç çıkmamıştır. bu yüzden yıkılması gibi bir durumda hiç olmamıştır. doğu bloğu ve sscb'de yürütülen idealar sosyalizmdi ve amerikan emperyalizmine yenik düştüler.
(bkz: sosyalist ülkelerin şimdi ab üyesi olması)
kağıt üzerinde herkes eşit olacak diyerek insanlara ilk başta mantıklı gelen bir siyasi akımdır komünizm fakat içine girdiğinizde bu sistemi uygulamaya koyduğunuzda hemen hemen tüm ülkerde insanları batıran bir akım olduğunu da göreceksiniz..karl marks'ın din bir afyondur demesi komünistlerinde din bir afyondur ilkesi üzerine kiliseleri,camileri yıktırmaları bu sistemin yıkılmasını daha da hızlandırmıştır..
neresinden bakarsanız-bakın insan doğasına aykırı bir sistemdir. fazla uzatmayım 2 temel öğesine değinelim...
1- halkların kardeşliği...
yok öyle birşey. olamayacağı sovyetlerin ilk zor anında ispatlanmıştır. almanların sovyet topraklarını işgal etmesiyle ortaya çıkan gerçek.
1941-42 yıllarında ukrayna ve litvanya'nın başını çektiği o halklar nazi'lerin gönüllü askeri olup bir yandan feci yahudi katliamı yapıp diğer yandan ruslara karşı naziler için önemli lojistik sağlamıştır.
o yıllar stalin'in bir sürü konuşmasından da anlaşılacağı üzere yalnız kalan ruslar ural dağlarının doğusunda konuşlanmış, kazak, kırgız, tacik, moğol ve tatarlardan oluşturduğu ordu ile almanları topraklarından çıkarabilmişti.
savaş bittikten sonra daha baskıcı bir tarz benimsemiştir.
2- eşit paylaşım...
ülke çapında gerçekleştirilen üretimin merkezde toplanıp eşit şekilde halka dönüşümü. hiçbir zaman üretilen değerin tamamı halka dağıtılmadı. olamaz zaten böyle birşey. sovyetler dağıldıktan sonra ortaya çıkan rus multi-zenginlere bakarsak durum anlaşılır.
komünizm ile birlikte insanlıkta, barışçıl düzende yıkılmıştır.sovyet rusyası dağılmadan önce oranın yönetimi altındaki bütün bölgeler refah ve huzur içinde yaşıyordu.sovyetler dağıldığından bu yana bağımsızlık ilan eden bir çok ülke toparlanamadı,içsavaş ve darbelerle yönetim değişikliği yapılmakta,sovyet dönemindeki yüksek eğitim seviyesi ise giderek düşmektedir.kendimizi kandırmayalım beyler.evet komünizm bir ütopyaydı gerçekleşmesi halinde insanlık şu an ki mevcut hayvancıl noktada olmayacaktı.
1. 1979 yılında başlayan afganistan işgalinin 80'lerin ortalarına doğru giderek çıkmaza sürüklenmesi, savaşın maddi manevi kayıplarının kamuoyunda tepki görmesi.
2. bütün ekonomisini silahlanmaya harcayan, yer yer bu konuda abd'ye fark atan birliğin bunun sonucunda ekonomisini mahvetmesi, insanların üç öğün patatesle hatta onu dahi bulamayacak seviyeye gelmesi.
3. en önemlisi birliğin bilişim teknolojisini yakalayamamış olması.
aslında bu söylemler bile emperyalist uşaklarının nasıl bir komünizm korkusu taşıdıklarını ve dolayısıyla komünizmin asla bitmediğini,bitmeyeceğini gösteren birer örnektir.o yüzden komünizm yıkıldı söylemleri dahi komünizmin yıkılmadığını gösterir.
