siz siz olun izm'leren uzak durun sayın totoşlar. beyinlerinizi tek fraksiyona saplayıp kalmayın. biraz esnek düşünün, düşünebilin.. esnek yerine fleksibıl da yazardım, niye yazmadım? çünkü totoşluğun alemi yok!..
adnan hocacılar tarafından hazırlanmoş komik bir yapımdır. lenin'in felç olmasını geçirdiği kazaya değil de, allah'ın hikmetine bağlamaları da süperdi.
herhangi bir komünistin önüne atınca, çenesini kapamasını sağlaması lâzım ama, kitabı okumak, onu anlamak, beyin gerektiren bir eylem olduğu için, bu amacına hiçbir zaman ulaşamıyor.
gerçek bir tarihtir. mutasyon geçirmiş değişik bir tarihide pkk'dır. ama en canice tarihine bir bakalım:
Milyonlarca insanın açlık ve sefaletten öldüğü 1932-1933 yıllarında her geçen dakika içinde 17 kişi, her geçen gün içindeyse 25 bin insan hayatını kaybetti.
Ukrayna'da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ( SSCB) döneminde yaşanan açlık yıllarında hayatını kaybeden milyonlarca kişi için anma törenleri yapılıyor. Anma etkinlikleri kapsamında ülkenin bütün kiliselerinde 1932-1933 yılında açlıktan ölen insanlar için ayinler düzenleniyor Başkent Kiev'in en önemli kiliselerinden Sofiskiy Kilisesi'nde yarın düzenlenecek büyük ayine; Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko, üst düzey yöneticiler ve açlık yıllarında yaşayan tanıklar katılacak. 1932 yılında ürününü merkezi yönetime vermekte direnen Ukraynalılara karşı bir komisyon kuruldu.
Ukrayna'da Stalin Hükümeti'nin kararlarını uygulamaya koyan komisyon, çiftçiler tarafından üretilen ürünlerin merkezi yönetimden saklandığı gerekçesiyle harekete geçti. Halkın elinde bulunan un, buğday, et, patates, ekilecek tohum dahil olmak üzere bütün tarım ürünleri toplandı. insan eliyle sürdürülen iki yıllık kıtlık sürecinde tarlalar ekilemedi. Milyonlarca insanın açlık ve sefaletten öldüğü 1932-1933 yıllarında her geçen dakika içinde 17 kişi, her geçen gün içindeyse 25 bin insan hayatını kaybetti. Stalin'in bu politikası sadece Ukrayna'da değil, bütün SSCB Kafkaslar ve Kazakistan gibi birçok bölgesinde uygulandı. Başta Ukrayna ve Kazakistan'da olmak üzere milyonlarca kişi açlıktan hayatını kaybetti.
Tarihçiler bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı; olaylardan, o dönemki Stalin yönetimini sorumlu tutarken, bir kısmı ise açlığın sadece Ukrayna'da değil, SSCB'nin genelinde yaşandığını savunuyor.
Rusya'da Oleg Orlov ile TV ekibi üyeleri kaçırılarak dövüldü
Rusya'nın Kuzey Kafkasya bölgesindeki Nazran kentinde insan hakları savunucusu Oleg Orlov ve beraberindeki bir TV ekibinin üyeleri kaçırılarak bir süre rehin tutuldu ve dövülerek şehir dışına bırakıldı. Orlov olayla ilgili bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, "Kar maskeli kişiler, güvenlik güçlerinden olduklarını söyleyerek, bizi otelden aldılar ve bir kamyonla şehir dışına götürdüler. Burada bizi uzun süre tuttuktan sonra dövdüler ve kırsal arazide bizi terk ederek gittiler" dedi. Ren TV'den olan televizyon ekibinin üyelerinden birinin durumunun ciddi olduğu bildirildi. Orlov, kendilerini kaçıranların güvenlik güçlerine bağlı resmi görevliler olduğunu savunurken, yerel polis kaynakları, olayın güvenlik görevlilerini karalamayı amaçlayan bir provokasyon olduğunu ileri sürdüle
Putin karşıtı yürüyüşe polis müdahale etti, Kasparov gözaltına alındı
Devlet Başkanı Vladimir Putin'in karşıtı muhalif 'Öteki Rusya Hareketi'nin bugünkü Moskova yürüyüşü olaylı geçti. Polis, yürüyüş yapan muhalif gruba müdahale etti. Polisin güç kullanması sonucu Öteki Rusya Hareketi'nin lideri Garry Kasparov ve çok sayıda muhalefet taraftarı gözaltına alındı. Öteki Rusya Hareketi'nin bu tür girişimleri çoğu zaman polisin sert müdahalesiyle karşılanıyor. Nisan ayında Rusya'nın iki büyük kenti Moskova ve St. Petersburg'ta düzenlenen muhalefet gösterileri polis tarafından bastırılmıştı. St. Petersburg'da izinsiz gösteriye katılan 500 civarında 'Öteki Rusya' taraftarından 120 kişi gözaltına alınmıştı. Moskova'da gerçekleşen yürüyüşlerde de 250 gösterici gözaltına alınmıştı.
stalin zamanında giriş gelişme sonucunu tamamlamış tarihtir. stalin'in döktüğü kanlar yadsınamaz ama kazandırdıkları da cabasıdır ki katil diye gösterilecek başka da komünist lider yoktur.
gelgelelim islamiyetin ve hristyanlığın yayılışına bir bakalım.
avrupa'da paganların gördüğü zulüm
afrika'da yerlilerin misyonerlik adı altında asimilasyonu
türklerin müslüman oluşları
emevilerin endülüs'ü işgali.
bir de kapitalizm'e bakalım
ırak'ın işgali
yugoslavya'nın parçalanması ve bosna hersek savaşı
afganistan
somali
filistin
...
..
.
tarihin bizzat kendisi kandan ibarettir. Yani komünizminki kanlıdır da faşizminki kansız mıdır? her din ve ideoloji geçmişinde (kendince haklı gerekçelerle) şiddet ve kan saklar. üstelik dinler (ve tabii ideolojiler) bununla gurur duyar, hatta kahramanlık sayarlar. Bir komüniste, 'Iyy Bolşevik ihtilali'nde ne kadar adam katlettiniz' derse gülünç olur... Günümüz kamplaşmalarının geçmiş üzerinden çatışmasından ve demogojiden ileri gitmeyecek başlıktır. hem geçmişten ziyade geleceğe bakmak daha ilginç olabilir. 'komünizmin kanlı geleceği' yahut 'faşizmin kanlı yarını' filan gibi...
insanları komünizm ya da kapitalizm öldürmedi. insanlar komünizm ve kapitalizm adı altında kendilerini yüzyıllar boyunca kandıran egosu şişkin kanlı diktatörler tarafından öldürüldü. hem de ne ölme . iki kere öldüler. hem cephede öldürüldüler hem de bu liderler tarafından öne sürülen ideolojilerin esiri olarak birbirlerini öldürdüler. ideolojiler dikta rejimleri tarafından kullanılmıştır sadece. stalin, hitler, mussolini, mao, hepsi güya insanlığı kurtarmak vaadiyle gelmişlerdi. insanlığı dikta rejimleri öldürmüştür. kanlı tarih böyle yazılmıştır.
sınıf savaşında altta kalmış ve sürekli ezilen sınıfın tarafını tutmaya katliam diyen zihniyetin, icat ettiği tarihtir.
ortada kan vardır, zira ezilen sınıf ipleri eline aldığında, onun soykırıma girişmemesini sağlayacak olan, onları ehlileştirip yönlendirilecek olan komünistlerdir. korkmanız gereken bir kesim varsa, zamanı geldiğinde, üzeri başı kanlanmış bütün kazanımlarınızı söke söke alacak olan işçi ve köylü sınıfıdır.
"ama... ama... onlar da yaptıııııı" diyerek savunulan tarih.
bu gidişle, kapitalistlerle komünistler birbirini yerken, dünyada "ne komünizm, ne kapitalizm" diyen bir avuç insan kalacak. onları da kendi yarattıkları "robot" frankenstein'lar öldürecek.
sosyalist ideolojiye sahip arkadaşların düştüğü bir yanlış var ki ideoloji ile onun uygulayıcılarını bir tutuyorlar. oysa ideolojinin kendisi katliamı önermeyebilir ama uygulayıcılarının elinde bir katliam aracına da dönüşebilir. yani siz rusya'daki, çin'deki katliamları nasıl gözardı edebilirsiniz? ki bu katliam ve soykırımların uzantısı çeçenya'da, doğu türkistan'da hala devam etmekteyken...