türkiye'de insanlar okumuyor yargısını ispatlanabilecek yorumların döndüğü toplumsal siste. son kez yinelemek lazım: dünya üzerinde tarihin ilkel çağları hariç komünizmin herhangi bir versiyonu görülmemiştir.modern komünal toplumu oluşturacak komünist toplum, henüz bir hayaldir. dünya üzerinden çeşitli ülkelerde görülenlerinin adı sosyalizm'dir. o halde "komünizm çökmüştür." önermesi başlı başına insanımızın bu konu hakkındaki bilgilerinin sorgulanması gerektiğini gösteriyor. ama tabi söyledikleriniz duvar misali yankılanınca biraz bu zor gözüküyor. en iyisi mi anti komünist hülyaların birazcık daha bilgiyle doldurulması gerekiyor.
sinifsiz toplum tahayyuludur. komunizm, rusya ve cin'deki devrimlerler degerlendirilmemelidir. bu devrimleri kendi dinamikleri ve kosullari icerisinde degerlendirmek gerekir. ama komunizm, insanligin sinifsiz toplum tahayyuludur.
türkiye'ye gelmesi mümkün olmayan sistemdir. gelse zaten biz kahvedeki arkadaşlarla getirecektik. bugün 70 milyon "komünizm" desin, 2 yıla kalmaz "50 milyon"u açlıktan ölür o kadar diyorum yani.
kişilere göre bazen büyük bazen küçük farklılıklar gösterebilir ama toplumlara uygulanışları farklı olduğundan franksiyonlara ayrılmıştır.komünizmle anılan bazı önemli amcalar:
(bkz: vladimir lenin)
(bkz: karl marx)
(bkz: friedrich engels)
(bkz: mao zedong)
(bkz: joseph stalin)
(bkz: Leon Trotsky)
başarısız bir sistemdir, her gubidik barzo orjinal olacam diye arada "ben komunistim" safhası yaşar, ama bireyin kendisini komunist bir toplumun içine koyarsanız 3 günde ezilip ölür.
karl marx'ın sosyal devrimler teorisine göre, her sınıflı toplumda teknolojinin gelişmesinin motor gücü olan bir sınıf vardır. feodalızm döneminde bu ilerici sınıf burjuvaziydi. çünkü burjuvazi, üretim araçlarının gelişmesini, fabrikaların ve yeni teknolojinin önünün açılmasını istiyordu. bu nedenle gerici feodalizm düzenini devrimle yıktı ve kapıtalizm çağında egemen sınıf oldu (1789 Fransız devrimi). marx'a göre, başlangıçta ilerici olan burjuvazi zamanla gericileşti ve tıpkı kendisinden önceki egemen sınıf olan feodaller gibi, teknolojinin gelişmesine engel olmaya başladı. yine ona göre, kapitalizmde ilerici sınıf işçi sınıfıdır, onun tarihi misyonu kapıtalizmi devrimle yıkıp, üretim araçlarının özel mülkiyetini kaldırmak ve aşamalı olarak sınıfsız toluma yani komünizme yönelmektir.
marx'ın yanıldığı konu işte bu toplumsal devrimler teorisidir. onun iddia ettiğinin aksine burjuvazi, teknolojinin gelişmesine engel olmadı tam tersine üretim araçlarını geliştirdi, kendisi arslan payını almakla birlikte toplumsal refahı yükseltti. "zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyin yok" sloganı ile devrimci mücadeleye çağırdığı 'proleterya', gün geçtikçe daha iyi yaşam koşullarına kavuştu. arabası oldu, evi oldu ve komünist partilerinden uzak kaldı. hatta bugün itibarıyla konuşursak, bir çok ülkede işci sınıfı toplumun en tutucu kesimidir. ırkcıların ve faşizan kesimlerin temel dayanağı çoğu zaman işçilerdir. işçi sınıfının teknolojiden yana olması ise gerçekle bağdaşmıyor. 80 li yıllarda ilk üretim robotları fabrikalara girince, işçiler tarafından parçalanmıştır.
rusya'da 1917'de lenin tarafından devrimle kurulan rejimin ne sosyalizm ne de komunizmle alakası yoktur. evet, devrim ayaklanan işçiler tarafından yapılmıştır ancak ilk aylar dışında işci sınıfı hiçbir zaman egemen güç olmamıştır. devlet, işci sınıfı adına calıştıkları iddia bürokratların eline geçmiştir. zaten rusyada'ki ekonomik gelişme de marx'ın öngördüğü devrim koşullarına uygun değildi. o devrimin ancak kapıtalizmin son aşamasına kadar geliştiği ülkelerde, özellikle almanyada bekliyordu. lenin'nin bir nevi çayır ekonomisinde kurduğu "sosyalizm", fabrikaların kamulaştırılması yanında, köylünün topragına da el koyunca tam anlamıyla kıyamet kopmuştur.
sonuc itibariyla, insanlara özgürlük, eşitlik, refah vaad eden komünizm, bürokrasinin egemen sınıf olduğu bir baskı ve açlık toplumu yaratmıştır.
Genetik biliminin ilerlemesiyle mümkün olacak sistemdir.
Komünist arkadaşların sıklıkla tekrar ettikleri 'insanlar şöyle olunca, şu seviyeye gelince' komünizm anlaşılacak ve mümkün olacak laflarını burada bile ard arda okuduk. Yani komünizme inananlar insanların yalnız psikolojik yönlerinin değil, fizyolojik yönlerinin de değişmesi gerektiğini söylüyorlar farkında olmadan. Pekala, inanıyoruz ki insanlar o seviyeyi yakaladığında komünizm rüyası huzur dolu bir gerçeklik olacaktır, ancak bilmez misiniz ki egonun beyinde bir bölgesi vardır? Ya onu ameliyatla çıkaracaksın veya genetik çalışmalarla komünizme uygun insan üreteceksin (bu durumda o üretilen şey zaten insan olmamış olacak).
'benim kaderim önceden yazılmışsa bu adalet midir' diye yaratıcıya bile bu hakkı vermeyen insanoğlu, komünizmin onun kaderini belirlemesine ne derece izin verecektir?
dünyada belli bir birikim sonucu oluşmuş o birikime katılmasan bile eleştirmek şöyle dursun yeri geldiğinde kaç miting görmüşse artık yermek, aşağılamak gibi fazla insanı olmayan dürtülerini açıklamaktan geri kalmayan insanlar bile vardır, cidden vardır.
bazı insanlar vardır hata bunların arasında sözlük yazarları da vardır, savundukları görüşlere, kafalarında okumadan da bir allah vergisi olarak şekillenen kalıpsal düşüncelere sahiptirler. Efendim bunlar okumazlar zaten ellerine gazate de geçerse üzerinde ekmek kesmek, çekirdek çıtlamak, üstüne oturmak için kullanmaktan öteye geçemezler. Öteye geçtikleri vakit sadece kendi magazinsel düşüncelerine atfen okudukları gazetelerin dışına çıkmazlar bu üstün yapısal davranışlarınıda kısaca ben okumam tarzında özetleyebilme yetisine sahiptirler. işte bu davranış yani kendi düşünsel kalıplarının dışında düşünememe bir nevi sığ görüşlülük sadece kendi egosunu tatmin etmekten başka bir şey değildir, okuduklarının sadece kendi görüşleri olmasını isterler, bir nevi tatmin olmadır onlar için.
bazı insanlar vardır... hatta bu insanlar arasında sözlük yazarları da vardır ve milyonlarca sayfa okumuş olmalarına rağmen düşünce ve görüş belirtme özgürlüğüne ( hatta sözlükte bile ) bir gem vurma peşindedirler. faşizanlığın karşısında militanca dururlar ancak 'şu kadar okumadan, bu kadar bilmeden konuşma kardeşim' demekte de hiç bir ironi ve angutluk algılamazlar ve tabii ki bu çok normaldir. Marx 'işçilerin zincilerinden başka kaybedecek bir şeyleri yok' dedi; ama bugün batı işçisinin zincilerinden başka kaybedecek çok şeyi var. evi var arabası var... eh, diyelim biz yanlış anlıyoruz, biz normal vatandaşlar olarak kafası basmayan ve/veya cahil kimseleriz ancak şu çok bilen, evrimin sonraki basamağı olan muhteşem aydınlarımız ise bu derin bilgilerini ve ifade güçlerini ( ki bunu dalga geçmek için değil, inandığımdan söylüyorum ) nedense bizi eğitmeye yönelik çabalarda değil bizi aşağılayabilecekleri kadar aşağılamak amaçlı ve tatmin ihtiyacını gidermek gayesiyle kullanıyorlar. ve bu kişiler 'komünist', bu insanlar egoların azalacağı bir gelişmişlik sürecine inanmışlar, bu insanlar 'insanların komünizme alışmaları kolay değildir, belki uzun doğum sancılarının sonucunda gerçek manada komünzm olacaktır' diyen birisine inanıp, bu cümlenin konusu olan full komünist insanların bile komünizmi tam anlamaları ve sindirmeleri için uzun bir süreç geçmesi gerektiği temasını hatırlayamamaktadırlar.
ve bu insanlar, eğer komünizm insana en çok uyan yol ise ve bu yola girmek için belli bir gelişmişlik gerekiyorsa, bu yola çok uzun bir zaman sonra gireceğimizin en büyük delilidirler.
anarşist komünizmi dışarda tutarsak,aslında sınıf farkına karşı ortaya atılmış bu sistemin yürütülmesi için yöneten sınıfı daha da sağlamdır ve yıkılmaz hale getirilir,yani ekonomik sınıftan daha tehlikeli olam sınıfı ortaya çıkarır devlet yapısı.çok sıkı bir ahlaktır ayrıca komünizm.acımasız kapitalizmin dişlilerine göre alternatif görünse de zaman ve şartlar doğrultusunda gelişime muhtaçtır,insanları karşılayamayabilir.
ayrıca çok eleştirilen bu sistem genelde eleştirenler tarafından doğru düzgün idrak edilmemiş ve hatta kulaktan dolma bilgilerle de eleştirilmiştir.
-olum işçilerin artık evi var, arabası var, zincirlerinden başka kaybedecek daha çok şeyi var.
-iyide abi onlar üretim aracı değil ki? marks sınıfı tarif ederken evsizler ordusu demiyordu ki. üretim araclarından yoksun, emeğinden başka satacak bir şeyi olmayan kütle olarak tarifliyordu. hayatını sürdürebilmenin yolu çalışanlar için dünyanın her yerinde aynıdır. isvicre de işçiler ekmeğin yanında katık olarak balık da yiyebiliyorlar ise bu onların sömürülmediği, kapitalizmde yaşamadığı gerçeğini değiştirmez.
-konuşma lan goministlik yapma.
-tamam abi sustum.
çoğu zaman ütopya,çağı geçti denen sistemdir.unutulan çok şey var,kapitalizm tüm dünyaya hakimken ve hastalık gibi iliğimize işlemiş takır takır çalışırken bu sisteme yer vermeyecektir elbet.mevcut sistem biraz sallantıya girdiğinde marx haklı nidaları atanlar bu sisteme bir tarafıyla gülenlerdir bir zamanlar.sermaye sistemi halkla ilişkiler tekniklerini geliştirdiği için * ömrünü uzatmıştır.tam sosyalizm bile denenmeden komünizmi olmayacak dua kabul etmek yanlı bakıştır. *** .
türkiye'de kimsenin tam anlamıyla ne olduğunu bilmediğini düşündüğüm, belkide hüküm sürdüğü yerde bulunulmadan anlaşılmayacak (anlatılmaz yaşanır tadında) olan, bilmediği çoğu şeyin peşinde gitmeye razı olan kimlik arayışındaki kitlenin ne olduğunu bilmeden bile savunup katılım gösterebileceği kavramsal yapıdır.
nasıl bır ıdeolojidir ki, dünya'nın hiçbir yerinde kabul görmeyip, bu kadar güzel şeyler vaad ediyor, şaşırtır insanı. ama tkp'nin oyları her seçimde 3 kişi artıyormuş, öyle duydum. bu gidişle yaklaşık 5000 sene türkiye'ye komunizmi getireceklermiş.
insanlara hiçbir şey vaad etmeyen taslak, ütopya. das kapital'i ciddiye alıp hayata geçirmeye çalışanların elde ettiği sonuç, döktüğü kan ortadadır. kalkıp da ama emperyalizm derseniz kendi kendinize konuşursunuz. kimse dinlemez. onun kan dökmüş olması senin de dökmeni haklı çıkarmaz.
edit: he lan faşoyum. zaten sizin gibi düşünmeyen herkes faşist değil mi?
açıklama zorunluluğu: hiçbir şey vaad etmemesi şundan ileri gelir. vaadler yerine getirilmesi için and verilen şeyler gibidir. karl marx bu fikri ortaya attığında uygulanması için atmadı ve kimseye böyle vaadlerde bulunmadı. bir kere bunu kabullenmelisiniz. eğer uygulansa getirisi olmaz dediğimi sanacak kadar sığ iseniz ben size bir şey demiyorum.
bir diğer takıldığınız nokta ciddiye alma noktası. burda da das kapital için ''dandik lan bu'' demek isteyen olmamıştır. yanlış anlayışınızın sebebi sizin sığ fikirli ve at gözlüklü olmanızdan ibaret.
insanlara aslında onurlu, eşit ve sevgi dolu kavramlar vaad eden taslak, ama algılayabilene ve uygulayabilene!!!
tabi bir modelin başarılı olma ölçütü dünya'nın her yerinde kabul görmesi ise kapitalizm vazgeçilmez modelimizdir. gazze'De bombalarla ölen çocuklarla afrika'Da açlıktan ölen çocuklar arasında hiçbir fark olmadığını anlamadığımız takdirde...
kıvırmaya karşı edit: bu arada öyle bir ideolojidir ki das kapital'i ciddiye alıp hayata geçirmeye çalışanların elde ettiği sonuç, döktüğü kan ortadadır tarzı yorumlarla neler vaad ettiğini açıklamaya çalışanların yok ben öyle demek istemedim, sen sığlığından öyle sandın muhabbetleriyle kendini savunmasını da vesile olmuştur. hadi biz sığ fikirli ve at gözlüklü olalım ona kabul ama en azından dönek-dansöz olmamak lazım. eğer bir fikri belirtiysek arkasında duralım. açıklama zorunluluğuyla bir şeyler değiştirmek yersiz be arkadaşım!
Açıklama Gereği: fikir belirtilir burada kimsenin bir gocunması yok ama o fikiri eleştirenleri hemen sığ fikirli seni, sen at gözlükleriyle bakıyorsun diye saldıranların, karşı taraftan kendilerine saygı beslemesi dönek-dansöz olayını da aşmıştır. zeka seviyesi burada devreye girer ki ona da hiç girmeyelim.
sen komünizmin adını kirletiyorsun pankart solcusu gibi yorumlar da artı birer kanıt olarak gerçeği gösterir. bu tür yorumlar ve sahipleri benim s.kimde mi değil tabiki!!!
fikir belirtmeyi ve bunu açıklamak zorunda kalmayı kıvırmak olarak görenlerin savunmaması gereken ideoloji. eşitlikçiyiz, insanların hepsini seviyoruz diye yalan söylemeyi bırakın. gerçekten inananların da adını kirletmeyin en azından. saygı duyduğum komünistlerin arasına hiçbir zaman giremeyeceksin pankart solcusu seni. dönek sensin dansöz de... ya ben lan neyse bir şey demiyorum.
tüm insanlar eşittir ama bazıları daha eşittir felsefesini benimseyen ideoloji. ayrıca çökmüştür. dünyada en hararetli şekliyle küba, venezüela, kuzey kore de savunulmaktadır, zaten bu ülkeler de komünizm sayesinde çok gelişmiş ülkelerdir.(!) hatta rusya komünizmle o kadar gelişmiştir ki, bu kadar gelişme yeter deyip komünizmden vazgeçmişlerdir. ayrıca bu ideolojiyi takip edenler kendileri hariç herkesi cahil kabul ederler ki diğerleri asıl cahilin kim olduğunu çok iyi bilirler.
