Bence ikiside değil.
Kapitalizm her halukarda vahşiliğe dönüyor ve zengin, zenginliğine zenginlik katarken, fakir, fakirliğine fakirlik katıyor.
Kominizm ise insanları eşitlik ilkesiyle kandırıp, insanları hep aynı tip yaşamaya zorluyor ve insanlar bir kalıbın içinde hapis kalıyor.
Belki ileride daha iyi bir sistem bulunabilir.
komünizm ekonomik değer üretemez eşit paylaştırabileceği sadece sefalet ve fakirliktir. belli bir noktadan sonra bezdirir hayalleri yıkar.
kapitalizm on kişiye büyük ikramiye vaadi ile piyango hayal satar sadece on kişiden iki kişiye büyük ikramiye dört kişiye amorti dört kişiyede babayı dağıtır. süreklide bu hayali canlı tutar.
liberalizm vs komünizm karşılaştırıldığında komünizmde fakir olsan bile devlet temel ihtiyaçlarını karşılar hatta sana kalacak ev verir iş verir tüm faturalarını karşılar ama marketten istediğin ürünü alamaz istediğin gibi yaşayamazsın devlet nasıl yaşamanı isterse öyle yaşarsın. Kapitalizmde ise paran varsa istediğin gibi yasarsın sınır yoktur. Ama paran yoksa da adam yerine konmaz evsiz kalır en temel hakkın olan sağlık ve eğitime bile erişemezsin.
komünizm tembelliktir ve boş ütopya satar, kapitalizm vahşidir adamı yorar. kapitalizmi benimsiyorum çünkü insanları mecbur bırakıp köleleştirmesen kimseyi ırgat gibi çalıştıramazsın. mesela kapitalizmin olduğu yerde hayvan gibi çalışıyor insanlar ve bu insanlar kazandıklarını da gene kendi içindeki sisteme harcıyor. bir yanda reklamlar onlara tüketmeyi aşılarken diğer yandan çalışmaya zorluyor çünkü tüketim her şeydir. insanların tüketim alışkanlıları bağlılığı arttırır ve bu bağlılık zamanla onu sistemin kölesi haline getirir. o yüzden kapitalizm diyorum. komünizmde tembellikten açlığı açlıktan da ölümü doğuruyor, kapitalizm süründürüyor ama öldürmüyor.
ayrıca komünizm rekabeti öldürdüğü için seçenekleri, hayat kalitesini sınırlar çünkü insanları çalıştırmak için itici güç şarttır. kimse karşı komşusuyla eşit olmak için kendini yırtmaz ve komünizm boş propaganda ve emeği kutsayarak hayal satar ancak sadece hayal satar. kapitalizm de hayal satar ancak bu hayalden sana kalan maddi çıkar olur. daha çok çalıştığında bir şeyler elde edebilirsin. ha çoğu hiçbir sik elde etmeden ölür ama o umut daha gerçekçi. komünizmde ise tek umudun devlet, proletarya falan olur, akşam yemekte patatesle bol propaganda yersin.
kapitalizm iyidir, çok can yakar süründürür ama komünizm gibi toplu kıyım yapmaz. komünizmde savaşarak ölmezsen açlıktan ölürsün öyle tembel bir fikir komünizm.
kapitalizm durağanlığı önler ve gelişime açıktır ama komünizm pek öyle değildir daha çok olanı idame ettirmeye dönüktür, kapitalizmde güçlü olan hayatta kalır bu bakımdan nisbeten adildir aslında komünizm adaletten çok eşitlik kavramı ön plandadır falan fistan böyle gider bu.
yıl 1991, yer moskova. Sovyetler birliğinin dağılmasına ve komünist rejimin çökmesine hala 2 ay var ve sahnede james hetfield meydanı dolduran 1.6 milyon rusun önünde harvester of sorrow un belkide bugüne kadar ki en iyi performansını grup arkadaşları ile birlikte sergiliyor.
yani demem o ki: kapitalizm komünizmi kendi başkentinde mağlup edeli 26 yıl oldu. o yüzden çok da şey yapmamak lazım.
not: konserin youtube daki kayıtlarını izlerseniz meydanda sallanan ingiliz, amerikan vs diğer batılı ülkelerin bayraklarını da görebilirsiniz ama bence en güzeli üniformanın düğmelerini açmış, arkadaşlarının omuzlarında belki de ilk defa duyduğu metallica parçalarına eşlik eden rus askerleri.
komunizm birey özgürlüklerini kısıtlayan bir ideolojidir. ama dogru uygulanırsa refah sekilde yasanilabilir.
ote yandan kapitalizm. bu tamamen somurgeye dayalidir. ama insanlarda mulk ozgurlugu vardir. simdi buna aldanıp komunizme bok atmaya kalkabilirsiniz.
simdi soyle dusunun. bir koydesiniz. ve koyun agasi koyde 50 tarlaya sahip. sonucta mulk ozgurlugu var. ve sizin yasamak icin o tarlalarda calismaniz gerek. ne icin sadece hayati ihtiyaclari karsilamak icin. eger mulk ozgurlugu sizi bir kisiye muhtac birakicak bir sekildeyse o ideolojinin iyi bir yani yoktur. o yuzden en iyisi sosyalizmdir. ve bana kalirsa bu versusu sosyalizm alir.
30 yıl evvelinin kamu çalışanının sosyal güvence ve ücret durumuyla bugün onların özel sektörde çalışan çocuklarının durumunu dahi kıyasladığımızda 'komünizm vs. kapitalizm' sorunsalı nihayetinde komünizmi işaret eder.
neden mi? çünkü 30 sene öncesinin dünyası iki kutuplu bir dünya idi ve soğuk savaşın kazananı olma heveslisi kapitalizm allı-pullu görünmek için sosyal güvenceleri işçi sınıfına vermek 'mecburiyetinde' kaldı. yani ortada yıpranmış bir sscb'nin varlığı dahi işçi sınıfına kapitalist ülkede de olsa yarıyordu.
şimdilerde ise komünist ideolojinin örgütlü gücünün hayli zayıfladığının farkında olan kapitalist dünyanın egemenleri sosyal hakları budadıkça buduyor. konuya türkiye'den bakalım; 24 ocak kararları falan bir kenara, 90 kuşağının hafızasına ışık tutalım. akp iktidarının ilk dönemlerinde özelleştirme hamleleri almış yürürken her yerde bir özelleştirme güzellemesi var idi. taşeron cennet, özel sektör üretken, kamu hantal falan naraları bas bas bağırtılıyordu. esasen kamu işlevsizleştirilmiş, özel sektör ise işveren karları katlanabilsin diye üretkenliğin sembolü gibi gösterilmeye başlamıştı. o dönem taşerona 'cennet' diyen bir işçi bile yoktur ki hali hazırda pişman olmasın. süreç özel istihdam bürolarına değin vardı. şimdi de kıdem tazminatı gasp aşamasında. işçi sınıfı örgütlü olmadıkça da bu böyle gider. 'nereye kadar gidebilir ki yahu' deyip götü yayacaksanız şunu söyleyeyim ki kapitalizmin ilk dönemlerinde - 18. yy- çalışma saatleri 19 saati bulur imiş. işçilerin ömrü de 30'u geçmez. gider yani!
bir de bu özelleştirme süreçlerini akp mahareti sanmamak lazım. burjuva normlarla siyaset yapan bütün partiler - chp, mhp, hdp, sp... - bunları illa ki yapacaktı. bir eksik, bir fazla... tabi burdan akp'ye karşı politika geliştirmeyelim anlamı çıkmaz. 24 ocak kararlarıyla margaret tatcher'ın kararları aynı dönemde işlerlik kazandı. ya da avrupa'da faşizm dört koldan gelişti. bugün ise hem türkiye'de hem dünya'da savaş ve gericilik yükseliyor. faşizmi berlin'in göbeğine örgütlü işçiler gömdü. bugün adı bilinen sosyal hakların pek çoğu sscb topraklarında peydah oldu.
elbette ki komünizm. ancak, örgütlü ve bilinçli kitlelerin gücüyle. ötesi anarşizm. ondan da kapitalizm zerre korkmaz. ondandır george orwell ve nietzsche'nin ekmek-peynir gibi basılması. aydın olacaksanız örgütsüz aydın olun düşüncesi.
Marx ekonomiden anlamayan bir adamdır , şirketleri toplumsallaştırmak ekonomiye en büyük zarardır eğer şirketlerin vereceği vergi olmazsa ülke 10 gün dayanamaz . Kapitalizm en az 1000 adım öndedir Komünizm ' den .
kapitalizm kendiliğinden doğamız gereği oluşur. komünizmse ihtiyaca göre aş mantığıyla gecelere kadar sizi çalıştırıp 20 çocuklu bir arabın sosyal yardım parasını ödetir. ihtiyaca göre maaş yapılmaz çünkü ihtiyaç değişkendir ama kişi ihtiyaçlarını maaşına göre kısabilir. bunun dışında sistem olarak ikisinin de kötü ve iyi örnekleri boldur.