haçlı seferleri, ikinci dünya savaşı ve soğuk savaşta sağcıların yaptığı katliamlar gibi faşizmin yaptığı katliamların yanında azınlıkta kalan katliamlardır.
stalin götün tekiydi ve bir papaz çırağı olarak başladığı hayatında da binlerce insana kıydı geçti gitti.
şimdi insanlık adına mı stalini konuşuyor, kara kanatlı cehalet vampiri fetoşun müminleri yoksa, kendi yaptıkları ve yapacaklarının ön kabulü olsun diye mi? asıl soru sanırım budur.
Sorulması gerekn soru!
bazı toplumlar hıc bır ınsanı hıc bır ınsan olduremez derken, hitlere, leninlere, kandavacılar ve bir cok katile kim bu hakkı vermıstır?
TOPLUMLAR
bazi arkadaslarimizin tarih bilgisinden yoksun olmalarindan kaynakli yanlis yorumladigi olgudur ayni zamanda.
orkun han in 1917 oncesinde rusya'nin basinda komunistleri de olduren bir carlik oldugunu ogrenmesi gerekiyor sanirim.
zorcocuk un da nereden alinti yaptigini belirtmesi gerekmekte. cunku aalmanya'nin bile 45 milyonun uzerinde olarak belirttigi rakami nasil olur da 25 olarak deklare edebilir bir kaynak? akil almaz bir durum.
bir de o belirtilmeyen kaynagin, ilkel komunal toplumdan da haberi yok herhalde. insanin dogasini kritik ederken bunu da dusunmesi, ilk insanin "yani asil dogal olanin" komunal olarak yasadigini ve sinifsiz oldugunu belirtmesi gerekiyor.
--spoiler--
peki bunu sormak isterim: Lenin, Stalin, Mao ve sair "komünist devrimci"lerin önderliğinde devletleştirilen komünizmin temelinde kaç insanın canı var dersiniz?..
inanılır gibi değil, ama tam 100 milyon insanın...
Bize "Büyük önderler" olarak yutturulan komünist liderlerin acımasızlığı, yüz milyon insanın canına mal oldu... Bu vahşetin geçmişte Naziler, şimdi israil dışında bir benzeri daha yoktur. Yine de Naziler bir soykırım politikasına rağmen, sadece 25 milyon insan katledebilmişlerdi. Komünistler ise 100 milyon insan öldürdüler.
Ölen ölecek, kalan dünya cennetinde yaşayacaktı. Ütopyaları bir "dünya cenneti" kurmaktı. Kimse ezmeyeceği için kimsenin ezilmeyeceği bu dünyada insanlar mutlu, geleceklerinden umutlu olacaklardı. Hakça bir paylaşım düzeni kurulacak, herkes eşit şartları paylaşacaktı.
Tabii ütopyalarına ulaşmak için engelleri kaldırmak gerekiyordu...
100 milyon engel ortadan kaldırıldı.
Fakat düşlenen "dünya cenneti"ne bir türlü ulaşılamadı. Çünkü öyle bir yer yoktu. Öyle bir yer tasavvur etmek bile insanın doğasına aykırıydı...
Zira insan sadece madde olarak değil, duygu olarak da insandı...
Başkasından daha fazla kazanmak isterdi...
Bunun için daha fazla çalışmayı göze alırdı...
içinde kıskançlık vardı, rekabet hissi vardı, ihtiras vardı...
insanı bunlardan ayırmaya çalıştığınızda, ortada "insan" denen bir varlık kalmazdı.
Nitekim komünist dünya, hızla "robotlar dünyası"na dönüştü!
--spoiler--
kesinlikle supheyle yaklasilmasi gereken olaylardir. kapitalizmin hukum surdugu dunyada tarih ve gercekler her zaman carpitilmaktadir.
Misal bugun bizelr amerika'nin irak'i isgal etmesi olarak algiladigimiz olaylari 30 yil sonra belki cocuklarimiz su sekilde anacak :"amerika'nin irak'i ozgurlestirmesi".
tarih tamamen bir guc meselesidir. dunya'da en cok carpitilmis tarihlerden biri de sovyetler birligi ve stalin tarihidir. stalin avrupa ve amerika'nin korkulu ruyasi, emperyalizmin ve kapitalizmin en buyuk dusmaniydi. hele ki 1945'te hitler'i alt eden bir anlamda "dunyayi kurtaran adam" olan stalin halkarin ve avrupa solunun buyuk sempatisini kazanmisti. dolaysiyla ideolojik olarak bitirilmeliydi , yalan yanlis da olsa hakkinda bir suru haber cikarilmaliydi.
bu gorev iki temel kisiye verilmisti : hearst ve conquest.mantik disi da olsa binlerce haber yapildi sovyetler ile ilgili. uzerine kitaplar yazildi. en sonda anlasildi ki hearst de conquest de CIa ile baglantiliydilar.
tarih bir kapali kutudur.kutuyu ise guclu olan acar. simdi kapitalizm gucludur o yuzden kutuy acan amerika ozelinde kapitalizmdir.
Prens ÇerkaskyninTavsiyesiyle, 27 nisan 1877de Çarlık Rusyası yönetimi, Osmanlılara savaş ilân ettiklerinde,
· Bulgaristan’daki Rus sayısının,
· Türk sayısının üstüne çıkabilmesi için
· Türkleri toplu öldürmeyi mantıkî bulmuştur.
Rus ordusunun Tunayı aşması üzerine TÜRK SOYKIRIMI başlamıştır. Rus ordusunu göğüsleyen Ahmet Fehim Paşa dehşet içinde kalarak ,9 temmuz 1877de şu telgrafı gönderiyor :
Rus orduları savaşmak yerine , önlerindeki bütün şehir, köy, kasabaları top ateşiyle yıkıp , halkını kılıçtan geçirmektedir
· (1915teRusOsmanlı savaşı başladığında , Rus ordusuna katılmış olan 150.000(yüzellibin)Ermeni gönüllüsü Bogos Nubar paşa / E.Feigl) bu model üzere Doğu sınırından girip, yakıp, yıkarak ve köyler ve kasaba halklarını toplu olarak öldürerek Anadolu içlerine ilerlemişlerdir ; Van şehri bu şekilde yıkılmış ve Târihi Van mahallesindeki 35 bin kişi katledilmişlerdir)
Birkaç aylık süre içinde Ruslar 450.000(dörtyüzellibin)Türkü katletmişlerdir.
Bu sayı içinde, kaçıp ormanlara saklan açlık, hastalık ve sefaletten ölenler yoktur. Özellikle bu facia Rodop bölgesinde yaşanmış, Rus kılıcından kurtulanlar, açlık ve sefaletten telef olmuşlardır.
15 temmuz 1877, harbiye nazırı Milyutinin sorgusu üzerine, Çarın ordusunun soykırımı yaptığının doğru olduğu , Prens Çerkasky nin yardımcısı Anuçin tarafından bildiriliyor (D.G. AnoutchineBilâl Şimşir)
1 ekim 1878, Uluslar arası araştırma komisyonunda Fransız delegesi
M. Chaillet(şayye)raporunda
· Rus Ordusunun yaptığı soykırımından kurtulabilen Türklerden 200.000
· 1.500.000(bir buçuk milyon)kişi de istanbula sığınmak için yollara düşüyorlar.(Balkanlarda Türk muhacereti V.1:1877-1878 Ankara 1968 / 1970, Bilâl Şimşir)*
(*Aperçu Historique sur la Question Arménienne, TTK, 1985 Ankara)
------------------------------------------------------------------------
Çin imparatorluğu ile Komünist Çin tarafından,
Doğu Asya, Orta ve üst Asya, Moğolistan ve Kafkaslarda da ilgili yönetimler
tarafından yapılan ufaklı, büyüklü, sistemli Türk kıyımları geniş zamanve geniş
alanlara yayılan bu kıyımların sayıları bir araya getirilirse ortaya Soykırım tabloları oluşur
ve
Varılan sayılar birleştirilirse Nazilerin yaptıkları Yahudi Soykırımı sayısının çok üstüne çıkar…Bu konuda varılan ilk sonuç
5.006.000(beş milyon altı bin,hicret etmek gereğinde kalan ya da bırakılanlar ise,
5.385.000.(beş milyon üç yüz seksen beş bin)( prof Yusuf Halaçoğlu-Art 22/12/08)
--spoiler--
Milyonlarca insanın açlık ve sefaletten öldüğü 1932-1933 yıllarında her geçen dakika içinde 17 kişi, her geçen gün içindeyse 25 bin insan hayatını kaybetti.
Ukrayna'da Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ( SSCB) döneminde yaşanan açlık yıllarında hayatını kaybeden milyonlarca kişi için anma törenleri yapılıyor. Anma etkinlikleri kapsamında ülkenin bütün kiliselerinde 1932-1933 yılında açlıktan ölen insanlar için ayinler düzenleniyor Başkent Kiev'in en önemli kiliselerinden Sofiskiy Kilisesi'nde yarın düzenlenecek büyük ayine; Cumhurbaşkanı Viktor Yuşçenko, üst düzey yöneticiler ve açlık yıllarında yaşayan tanıklar katılacak. 1932 yılında ürününü merkezi yönetime vermekte direnen Ukraynalılara karşı bir komisyon kuruldu.
Ukrayna'da Stalin Hükümeti'nin kararlarını uygulamaya koyan komisyon, çiftçiler tarafından üretilen ürünlerin merkezi yönetimden saklandığı gerekçesiyle harekete geçti. Halkın elinde bulunan un, buğday, et, patates, ekilecek tohum dahil olmak üzere bütün tarım ürünleri toplandı. insan eliyle sürdürülen iki yıllık kıtlık sürecinde tarlalar ekilemedi. Milyonlarca insanın açlık ve sefaletten öldüğü 1932-1933 yıllarında her geçen dakika içinde 17 kişi, her geçen gün içindeyse 25 bin insan hayatını kaybetti. Stalin'in bu politikası sadece Ukrayna'da değil, bütün SSCB Kafkaslar ve Kazakistan gibi birçok bölgesinde uygulandı. Başta Ukrayna ve Kazakistan'da olmak üzere milyonlarca kişi açlıktan hayatını kaybetti.
Tarihçiler bu konuda ikiye bölünmüş durumda. Bir kısmı; olaylardan, o dönemki Stalin yönetimini sorumlu tutarken, bir kısmı ise açlığın sadece Ukrayna'da değil, SSCB'nin genelinde yaşandığını savunuyor.
Rusya'da Oleg Orlov ile TV ekibi üyeleri kaçırılarak dövüldü
Rusya'nın Kuzey Kafkasya bölgesindeki Nazran kentinde insan hakları savunucusu Oleg Orlov ve beraberindeki bir TV ekibinin üyeleri kaçırılarak bir süre rehin tutuldu ve dövülerek şehir dışına bırakıldı. Orlov olayla ilgili bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, "Kar maskeli kişiler, güvenlik güçlerinden olduklarını söyleyerek, bizi otelden aldılar ve bir kamyonla şehir dışına götürdüler. Burada bizi uzun süre tuttuktan sonra dövdüler ve kırsal arazide bizi terk ederek gittiler" dedi. Ren TV'den olan televizyon ekibinin üyelerinden birinin durumunun ciddi olduğu bildirildi. Orlov, kendilerini kaçıranların güvenlik güçlerine bağlı resmi görevliler olduğunu savunurken, yerel polis kaynakları, olayın güvenlik görevlilerini karalamayı amaçlayan bir provokasyon olduğunu ileri sürdüle
Putin karşıtı yürüyüşe polis müdahale etti, Kasparov gözaltına alındı
Devlet Başkanı Vladimir Putin'in karşıtı muhalif 'Öteki Rusya Hareketi'nin bugünkü Moskova yürüyüşü olaylı geçti. Polis, yürüyüş yapan muhalif gruba müdahale etti. Polisin güç kullanması sonucu Öteki Rusya Hareketi'nin lideri Garry Kasparov ve çok sayıda muhalefet taraftarı gözaltına alındı. Öteki Rusya Hareketi'nin bu tür girişimleri çoğu zaman polisin sert müdahalesiyle karşılanıyor. Nisan ayında Rusya'nın iki büyük kenti Moskova ve St. Petersburg'ta düzenlenen muhalefet gösterileri polis tarafından bastırılmıştı. St. Petersburg'da izinsiz gösteriye katılan 500 civarında 'Öteki Rusya' taraftarından 120 kişi gözaltına alınmıştı. Moskova'da gerçekleşen yürüyüşlerde de 250 gösterici gözaltına alınmıştı.
--spoiler--
` http://www.frmtr.com/gene...iami-dakikada-17-olu.html `
en çok da orta asya'da yasayan türklere yaptıkları insanlık dışı katliamlardır. savunulacak , tartışılacak , mantık aranacak , başka bi görüşle karşılaştırılacak hiç bi tarafı yoktur.vahşettir , iğrençtir ,mide bulandırır . "türkün sosyalizmi" fikrini benimseyen yazarın her defasında komünistlerle karıştırılması fena halde de canını sıkmaktadır.
"Solcu" dostlarıma sormak isterim: Lenin, Stalin, Mao ve sair "komünist devrimci"lerin önderliğinde devletleştirilen komünizmin temelinde kaç insanın canı var dersiniz?..
inanılır gibi değil, ama tam 100 milyon insanın...
Bize "Büyük önderler" olarak yutturulan komünist liderlerin acımasızlığı, yüz milyon insanın canına mal oldu... Bu vahşetin geçmişte Naziler, şimdi israil dışında bir benzeri daha yoktur. Yine de Naziler bir soykırım politikasına rağmen, sadece 25 milyon insan katledebilmişlerdi. Komünistler ise 100 milyon insan öldürdüler.
Ölen ölecek, kalan dünya cennetinde yaşayacaktı. Ütopyaları bir "dünya cenneti" kurmaktı. Kimse ezmeyeceği için kimsenin ezilmeyeceği bu dünyada insanlar mutlu, geleceklerinden umutlu olacaklardı. Hakça bir paylaşım düzeni kurulacak, herkes eşit şartları paylaşacaktı.
Tabii ütopyalarına ulaşmak için engelleri kaldırmak gerekiyordu...
100 milyon engel ortadan kaldırıldı.
Fakat düşlenen "dünya cenneti"ne bir türlü ulaşılamadı. Çünkü öyle bir yer yoktu. Öyle bir yer tasavvur etmek bile insanın doğasına aykırıydı...
Zira insan sadece madde olarak değil, duygu olarak da insandı...
Başkasından daha fazla kazanmak isterdi...
Bunun için daha fazla çalışmayı göze alırdı...
içinde kıskançlık vardı, rekabet hissi vardı, ihtiras vardı...
insanı bunlardan ayırmaya çalıştığınızda, ortada "insan" denen bir varlık kalmazdı.
Nitekim komünist dünya, hızla "robotlar dünyası"na dönüştü!
Neyse; biz komünist katliamlara bir göz atalım...
Yıllar yılı "insanlığın hizmetinde" gösterilen Lenin, Rusya tarihinde ilk kez genel oyla seçilen (4 Ocak 1918) Kurucu Meclis'i dağıttı ve bunu protesto için sokağa çıkan Meclis yanlılarının üzerine ateş açtırdı. Binlerce insan öldü. Ve Rus demokrasisinin sembolik mânâdaki kalesi de böylece yok edildi. Meydanda tek parti, tek lider, tek fikir, tek doğru kaldı.
Komünist önderlere göre, bütün bunlar "halkın iyiliği için" yapılıyordu. Sonunda cennet kurulacak ve dünya cennetinde herkes mutlu olacaktı!
Tüm cinayetler cennete ulaşmanın aracıydı!..
Tüm ölümler ve acılar da ona yönelikti.
Lenin çoktan bu yolu göstermişti: "Yoldaşlar, muhalefete hiç ihtiyacımız yok, şimdi bunun zamanı değil! Hangi yandan olursa olsun, muhalefetle değil, silahla tedavi edeceğiz."
Komünistler, git gide bozulan ekonomiyi daha çok insan öldürerek düzelteceklerini düşündüler ve Rusya'da yüz binlerce insan katlettiler. Kırım halkını tümüyle vatanlarının dışına sürdüler...
Komünistler de, tıpkı faşistler gibi, kendilerinden saymadıklarını yok ederek gelişeceklerine inanmışlardı.
Yine de komünist dünyanın en korkunç katliamları Rus komünistleri tarafından değil, Çin komünistleri tarafından gerçekleştirildi.
Komünist Çin yönetimi, bir çırpıda 10 milyon civarında Tibetli katletti...
Toprakların zorla kamulaştırıldığı 1959-1961 yılları arasında, 20 milyon "muhalif" öldürüldü.
Tarımdan anlamayan Mao Zedung ile köy görmeden tarımsal arazilerde ekilecek ürünü Pekin'deki yüksek duvarların gerisinde planlayan "uzman"ları yüzünden gerileyen üretimin faturası, köylülere çıkarıldı. Yanlış plânlamadan dolayı oluşan kıtlığın sorumlusu olarak görülen köylülerden 40 milyonu öldürüldü.
Bütün bu cinayetler işlenirken, komünist liderler, Pekin'deki karargâhlarında yeni sloganlar üretmekle meşguldüler. Onlara göre "Üç yıllık çaba ve mahrumiyet, bin yıllık mutluluk" getirecekti.
Birçok yazara göre, başını Mao'nun eşinin çektiği "Büyük Proleter Kültür Devrimi" esnasında, Çin'de bir milyon (üç milyon diyen de var) insan yok edildi. Binlercesi işkenceden geçirildi.
Komünist Kızıl Khmer (Kamboçya) önderlerinin sloganı şuydu: "Kurduğumuz ülke için bir milyon iyi devrimci yeterlidir; geri kalanına ihtiyacımız yoktur. Bir düşmanımızı hayatta bırakmamak için, on dostumuzu öldürmeyi tercih ederiz."
Yerimiz iyice daraldı. En iyisi ayrıntıya girmeden, komünist devrim yapan ülkelerde katledilen insanların kabaca bir dökümünü vermek...
Lenin ya da diğerleri katliamları komünizim için katliam yaptıklarını düşünmüyorum. Her biri kendi çıkarları için savaşmıştır. Yola çıkarken niyetleri komünizim olabilir. Daha sonraki davranışları bilançoyu ortaya dökmüştür. Her kesim bu olayları katliam değil de dava uğruna yapılmış zaruri ölüm olarak nitelendirir. Savulunulacak bi sistemdir ancak bazı gerçekleri görmezden gelmek de gereksizlikdir.
bolşeviklerin romanoflar gibi, dünyalar tatlısı bir hanedanı katletmeleri, ki o soydan gelen çarlar kat' a kafkasya'da müslüman türk katliamı yapmamış, ermeni olaylarını kışkırtmamış, şeyh şamil de esasen bu mübareklerin sözünden hiç çıkmamıştır.
italyan partizanlarının yüce roma generali mussolini' yi asmaları.
kızılordu' nun berlin' e girerek insanlığın yüzakı , germen büyüğü hitler' in intiharına yol açması.
çinli komünistlerin masum ingiliz misyonerlerini ve afyon tacirlerini katletmesi,
vietnamlı komünistlerin kahraman abd askerlerini öldürmeleri,
türk komünistlerinin aynı kahramanların bahriyeli versiyonlarını denize dökmeleri,
eğer komunistler bu ülkede katliam yapacak olsalardı;
maraş katliamından sonra
sivas katliamından sonra
bahçelievler katliamından sonra katliam yaparlar ve dünya gerçek katliam nasıl olur intikam nasıl alınır görmüş olurdu.
ama katliam ve intikam insanlara değil Köpekgiller(Canidae) familyasına, yakışan kavramlardır.
"şeriat isteriz" çığlılakları ile insan haklarından bahseden faso fiso insanların savunmak için yırtınmalarını acıyan gözlerle seyrediyor insanlar. içine düşen korku ve bilgisizlik tohumları ile böyle uyduruktan hikayeler yazmak her babayiğidin harcı değil elbet.
kendi inandığı ve toz kondurmadığı ayrıca 'sizin yaptığınız katlıamların yanında bizim yaptıklarımız yanında ne ki' diye sahip cıkan,
kendi inandığı ikonaların ve mumyaların eziyetlerini 'boku bok ile örten' zavallı yurdum genclerine söylenecek tek söz;
(bkz: bu kafa ile gidersen askere bok alırsın teskere)