mutlak azınlık oldukları için topluluk içerisinde kendilerini ayırt etmek için seçtikleri imajdır. genelde pis sakal bırakırlar. kilometreden tanırsınız. üniversitelerde çoktur. genelinin ceplerine üç beş kuruş para sıkıştırılıp ayak olarak kullanılırlar. değişmeyecek rejim için beyhude amaç peşindedirler. sonuç itibari ile sıprayt reklamında olduğu gibi imaj hiçbir şey dir.
kendilerini belli etmek için genelde merkezi yerlerde ellerindeki gazeteleri kaldırarak bağıran insanlardır. arada sırada da eylem yaparlar, bazen de televizyona çıkmak için olay çıkarırlar.*
GÖMLEK, PANTOLON, KASKET VE FÖTRE DAiR
Bana:
"temiz gömlek
giymek
düşmanıdır," diyenler
varsa eğer,
muazzam hocamın resmine baksın.
Ustalarımın ustası Marks'ın
ceketi rehindeydi,
bir övün yemek yerdi dört günde.
Dalgalanırdı fakat
heybetli sakalı:
bembeyaz
tertemiz
kolalı
bir gömleğin üstünde..
Ütülü pantolana idam hükmü kim verdi?
Tosunlar,
şu bizim tarihi de mek parmak okusunlar:
1848'de kurşunlar
demir bir tarak gibi geçerken başından,
halis ingiliz kumaşından
halis ingiliz modasıyla
ütülü mum gibi bir pantolon giyerdi
-Alanglez-
insanların en büyüğü Engels...
Vladimir iliç Ulyanof Lenin
ateşten bir dev gibi çıktığı zaman
barikata,
yakalığı da vardı
kıravatı da..
Bana gelince:
Ben ki, herhangi bir proleter şairiyim,
Marksisto-Leninist şuur,
30 kilo kemik
7 litre kan,
bir iki kilometre kadar,
damar,
adale, et, sinir ve deriyim;
ne kafamın dışındaki kasket
içindekine delalet
eder,
ne de biricik fötrüm beni
geçmekte olan geçmişe alet
eder....
Buna rağmen
ben:
haftada altı gün kasketliysem eğer,
haftada bir gün
sevgilimle seyrana giderken
biricik fötrümü
tertemiz
giymek içindir bu...
Fakat
neden benim iki fötrüm yok?
Ne dersin üstat?
Tembel miyim?
Hayır!
Günde 12 saat
sayfa bağlamak,
ayakta dikilip
anası ağlamak
sapına kadar çalışmaktır..
Kapkara cahil miyiz?
Hayır!
Mesela:
"Sat-Sin" bey kadar cahilü cühela
olmasam gerek....
Budala mıyım?
Eh,
pek
değil..
Belki biraz derbederim..
Lakin hep
asıl sebep:
proleterim,
be birader,
proleter!!..
Ve benim iki fötrüm,
iki milyon fötrüm, ancak
her
proleter
gibi,
Borsalino-Habik-Mosan-Mançister
tezgahlarının sahibi
olursam-olursak-olacak!...
Ve ilaaaaaaa,
Laaaaaaa!!!!!!!....
hiçbirşeye benzemeyen insanların birbirine benzemesine göre daha tercih edilesi bir durumdur. düşünmekten aciz insanların arasında yaşamanın verdiği rahatsızlık ve hepsinin konuşmasından giyinişine kadar aynı olması üzerine bir başlık açılması daha anlamlı olabilirdi. en azından burda saçma bir şekilde sınıflandırılan bu insanlar bir yaşam görüşüne sahipler ve dış görünüşleri onlar için önemli değil. yani bazıları gibi şekil yapma dertleri yok. komünist kelimesini doğru bir şekilde yazamadan böyle bir başlık açma cesaretinde bulunmakta ilginç bir durum.
benzeşen tipler üzerine çok daha ilginç değerlendirmeler de yapmak mümkündür. örneğin; herkesin rock müzik dinlemesi ve rock müziğin ruhundan bihaber olması.
psikolojideki dış grubu tek tip görme kuramlarından birine dayanılarak yapılan bir genellemedir. başlık, "benim gibi düşünmeyen biri mi var yoksa? hemen ezmeye çalışayım." şeklinde hareket eden bir takım uuserın eline düşmüş durumdadır. ne zaman kaldırımda yanımızdan geçen herkesin bizim aynımız olmadığını anlayıp bunlara saygı duymayı öğrenecektir bu insanlar. **
gunumuzun tektipleşme sorununu komünistlere ithaf etme amacında olan entrydir. m
modernlesme surecinde insanlar, sempati duydugu toplulugun icinde olabilmek, kendilerini o topluluga kabul ettirebilmek ve en önemlisi bir yere "ait" olmak gudusuyle hareket etmektedirler. bu toplulukta; siyasi, sosyal, ekonomik ya da ne cesitte olursa olsun uyelerinin arasında belli bir yere ait olma ihtiyacından dogan bir ortak hareket dizisi ortaya cıkmıstır. ohaaa faaallaaan oldum yaniler,cesitli ocaklarda toplanıp birilerine saldırmalar ya da kirli sakal bırakmak, sarkık bıyık bırakmak, cember sakal bırakmak bunların birer yansımasıdır.
bunlar tü kaka mıdır, insanların asagılanmasına ya da hor gorulmesine sebepmidir, ona da siz karar verin ama naparsanız yapın tektiplesmenin sucunu birbirine benzeyen insanlarda aramayın.
hadi bakalım bir tespit yapayım da herkes görsün, kinimi karşı tarafa kusayım mantığıyla geçinen oya göre geçinebilen yazarların balıklama atladığı başlıkmış, kuşlar bize öyle dedi.
tabi bu başlık akla şunu da getiriyor: vatan millet, amerika ay şey sakarya! "haah, bak gördün mü ne komiğim." sanrıları etrafta dolaşıyor, uuserlere duyrulur.
faşistlerin de tiplerinin aynı olmasıma eşdeğer ifadedir. şöyle ki: bir komünist prototipi deyince aklımıza muhtemelen rock müzik dinleyen, muhalif bi insan gelir. bi faşistin prototipi ise...bildiğin maldır. adres sorarsın 'höööö' der, iyi akşamlar dersin bön bön bakar, ben bu fikirde değilim dersin 'höynk' der. daha da faşist olanı zaten ya bıçaklar ya da zopalar.
tarih bilgisi 0 olanlar oradan en fazla konuşabiliyorlar. hayır gel bir tarih bilgilerini yatır ortaya, resmi tarihin ne kadar dışına çıkabilmişsin daha da önemlisi tarih bilgin babınınkilerle aynıysa ne yapacaksın? koca bir hiç' hani nerde yaratıcılık, yazarlık... varsa yoksa iki koministe laf atayım canım sıkıldıkça yonja gibi sitelerde gezip rüyalar alemine gireyim. oh ne ala memleket! hadi küçük bir dize yazalım:
tarih bilgim yok ezelden
çamur atarım ben tez elden.
bu gomünüzler öyle pis insanlardır ki, son vakitlerde nedir o pis sakallar, saçlar. gömlekler, kılları alınmamış koltuk altları falan. iyranç demek istiyorum ancak manken, tiki literatürünü fazla kullanmam. neyse, grungy takılan, cobain'e özenen komünistleri bir tenzih edelim.
komünistlerin hepsi aynı görünür, tipleri hep aynıdır bu iğrenç, pis insanların. hep o lanetolasıcapislik sakallarıyla, sol ellerini kaldırıp, zafer işareti yaparken görünen o koltukaltı kıllarıyla korku dolu rüyalarıma girmişlerdir, o kadar iğrençtirler yani.
vallahi anti-kömün bir tim olsa da grupça gidip bir kaç denesini kessem, o kadar moda düşkünüyüm.
Komünist dediğiniz adamlar 6. filoyu denize atarken, bazılarıda denize atılan amerikalıları kurtarmaya çalışıyordu. şu içinizdeki ön yargıları artık bir kenara koyun duyduklarınızla değil gördüklerinizle, mantığınızla ve tarihle konuşun. Komünist, sağ ve sol hiç farketmez bu ülkeyi sevdikten sonra ne anlamı var giyimin kuşamın. ayrıca hangi Komünistten ne zarar gördünüz nazım hikmet? deniz gezmiş? yaşar kemal? ve daha onlarcası. hepsinin tek bir arzusu vardı "tam bağımsız türkiye" kimsenin yardımına ihtiyacı olmayan kimseden kredi, borç almayan bir türkiye. şimdi bu insanlara kılık, kıyafet adı altında hakaret ediliyor. soruyorum şimdi orda burda saçma sapan eylem yapıyor diyenlere. siz bu ülke için ne yaptınız? hiçbirinizin sesi çıkmazken o kılık, kıyafetiyle dalga geçtiniz Komünistler sizin yerinizede meydanlarda yürüdü. neyse kime ne anlatmaya çalışıyorum ki...
komünistlerin tiplerini bilmem ama genelde hepsi insanları düşünceleri ve doğuştan gelen * özelliklerine göre ayırıma tabi tutmazlar.
ama şunu da biliyorum, insanlar arasında bu ayırımları benimsemiş zat-ı muhteremler ise komünist lafı geçince hemen saldırıya geçiyorlar, hepsi kendince eğleniyorlar. **
ayrıca bu zat-ı muhteremlerin tipleri hakkında yorum yapmayalım ama bunların ortak bir özelliği vardır,
bu özellik de kendi karanlıklarında kaybolacak olmalarıdır. *
