Zaten komünizm Yahudi marks ve darvin alt yapısıyla ve lenin, stalin eliyle kurulmuş, hristiyan ve müslümanları n değerlerini yok edip, aile, ahlak ve devlet yapısına bir sabotaj olarak kurulmuştur. Dinin devlet eliyle yok edildiği ve komünizm ideoloji sini benimseyenlercede dinsizliğin kabul edildiği bir görüş hiçbir şey için hayatını tehlikeye atmak istemez. inanç yokki savaşsın. Onları ancak şantaj yada uyuşturucu, hipnoz yoluyla terör örgütüne sokarsın.
Komünist ler ve ateistler bu milletin manevi değerleri ile geçinen, hayatta kalan asalaklardır.
neye karşı kimle savaştığına bağlı olduğundan haklılığı olan önermedir. şimdi ben amerikayla birlikte masum halklara karşı savaşan bir ülkeyi tabii ki savunmam. katil olmak istemeyenlere karşı olan bu garip tavırlar da hayli ilginç. sizi aç bırakan cebinizdeki paraya göz diken annenize kardeşinize kendi ahlak ve din anlayşlarını dayatarak mal muamelesi yapan bir devletin askeri olmanın neresi cezbedici.
vicdani ret bu gerçeğe hizmet ediyor biraz da. adamlar ret ederek ülkenin savunmasını umursamadıklarını açıkça belirtiyorlar. aslında vatandaşı oldukları ülkeyi ve insanını da reddediyorlar bi yerde. elbette vicdani ret tam olarak bu anlamda değil, lakin günün şartlarına göre yorumlandığında bu sonuç da ortaya çıkar.
komünistler olası bir savaşta, yıllardır bekledikleri devleti yıkma planlarını gerçekleştirme olasılığının uygulamaya dönüşmesi için elbette ülkeyi savunmazlar. silahlı olarak düşmana yardım edebilirler, ya da nasılsa ülke parçalanmak üzereyken sadece yardım ve yataklık ederek ülkenin bölünmesinde etkin rol alabilirler. bu komünistlere özel bir durum değil aslında. vatan haini olan herkes ülkenin bütünlüğünün bozulması amacına hizmet eder; yeter ki ülkeye herhangi bir saldırı olsun; anında safını belli ederler.
komünistlerin bu mal halka karşı haklı tepkisidir. sosyalizm yoksa siksinler öyle ülkeyi. su testisi su yolunda kırılır. kapitalizmi seçiyorsan ve abd gibi güçlü değilsen emperyalistlere yem olursun. bunun ceremesini de komünistler çekecek değil.
zamanınında malezya'sından vietnamlısına ''kızıl ordu ülkemize girerse onlarla işbirliği yaparız'' diyen komünist parti liderlerini, ispanya'da sovyet ve ilginç bir şekilde amerikan desteği ile ülkenin asli unsuru ispanyollara karşı savaştıklarını, sol fransa'nın nazilere birkaç günde teslim olduğunu, nazilerin komünist çekoslavakya'yı 2 günde kurşun atmadan geçtiğini düşündüğümüzde haklı bir tespittir.
Komunistlerin savaşta ülkeyi savunmayacak olması tamamen yanlış bir önerme olmakla birlikte hiç bir dayanağıda yoktur. Aksine, komunistlerin amerikan emperyalizmine karşı olarak 6. filoyu denize döktüğü günler unutulmamalıdır. ve yine aynı yıllarda komunistlerin Türkiye'nin bağımsızlığı için mücadele ettiklerini neden anlamak istemiyorsunuz.
komünistler savaşta ülkeyi savunur savunurda o savunduğu ülkeyi tekrardan liboşların yobazların eline bırakırlarsa hiç bir şeyin anlamı olmaz. bunu tersten de okumak mümkün komünistler memleket savunmasına başlamışlar. ama savas yok diploması var onda da söz sahibi egemen yobazlardır. yılmadan ve bu memleket bizim liboşa yobaza bırakmayız.
ülkeyi savunmayacak ama kesinlikle savaşa katılacaklardır.
nasıl mı?
kendi ülke ordusuna katılmayıp, işgalci orduya giriş yapacaklardır.
1. dünya savaşında ''biz müslüman değiliz! biz osmanlı değiliz!'' diyip, rus ve fransız ordusuna katılan, gaziantep, kahramanmaraş, kars, erzurum, ığdır, van, tunceli, ağrı'da katliamlar yapan ermeniler durumunu örnek verebiliriz.
1800lerde ermeniler açıkça osmanlıyı ve sancakları reddediyor, ''kardeşlik'' yalanının arkasına sığınıyorlardı.
ama bu yalan cihan harbi patlak verince, kardeş dediği komşularını kurşuna dizerek kendini ispatladı.
kardeşim dediği van'lıyı akdamar kilisesinde tecavüz etti.
kardeşim dediği erzurum'luyu diri diri yaktı.
kardeşim dediği gaziantep'liye bir bok yapamadı. zira gaziantep'liler ve elazığ'lılar sert türklerdendir. akıncı alperen geleneğinden gelir. ermeni'ye dünyayı dar ettiler. (bkz: şahin bey)
eee şimdi bakıyorum. bu koministler sürekli kendi ülkesini dışlayıp, kendi milletinden dem vururken bir taraftanda ''halkların kardeşliği'' diyorlar.
eee bakıyorum. bu adamlar hem ''savaş'a hayır'' derken, diğer taraftan pkk gibi dünyanın en iğrenç terör örgütünü meşrulaştırıyorlar.
eee bakıyorum. bu adamlar ''emek, çalışma'' derken, kaçırılan işçiler, yakılan şantiyeler, kundaklanan dükkanlar'ı görmezden geliyorlar.
sisteme ve sömürüye karşıyız diyorlar ama bim,bank asya gibi kuruluşları hedef alacağına ali abinin kahvesini, mehmet abinin fırınını, hasan abinin dükkanını, nergiz ablanın terzisini yağmalıyorlar.
nedense bu bana 1800lerle başlayıp, 1915 ile biten durumu hatırlatıyor.
müslümanlığa çamur atmak için uygulanan oyunlardan bir tanesidir.
insanlarda şu algı oluşacak şimdi. ''bunu söyleyen kesin müslümandır. görüyorsunuz işte müslüman sadece kendini seviyor zaten mevlana da yalan söylemiş. müslümandan başka hiç kimse vatanı koruyamaz.'' ve '' müslümanlık bir bencillik dinidir.'' ama eminim ki iyi niyetli insanlar buna pirim vermeyecek.
bu başlık altında komünistler için değil tüm ideolojik gruplar yada ırklar adına bir tartışma yaşayabiliriz. herkes belirli durumlarda ülkesi için savaşır canını verir ama bazen de göz göre göre bir oyuna alet olmak istemez.
özetle bunun faşizm yada komünizm ile alakası yoktur.
bugünkü komünistlerden de geçmiştekilerden de bu çıkarımı yapabiliriz. sürekli kürtçüler tarafından sikertilmelerine rağmen ''devrimci yurtsever kardeştir'' diye slogan atarlar. bunların ağababaları olan popstarlarda (gezmişoviç yoldaş ve saz arkadaşları)kendileri gibi komünist olan çekoslovaklardan aldıkları silahlarla türk evlatlarını faşist diye kurşunlarlardı. tüm bunları da türkelini moskofa eyalet yapmak için yaparlardı.