Komünizmden önce : " Allah razı olsun! "
Komünizmden sonra: " Allah belanı versin! "
iktisadi paradigmalardan ve ideolojilerden bir haber kişinin yumurtlaması. Emek - sermaye çatışması diyalektik bir süreçtir. Ve bu süreçte her iki sınıf karşılıklı olarak birbirlerini etkilerken , ellerindeki üretim araçlarının mülkiyeti nedeniyle iktidarda bulunan burjuvazi-sermaye sınıfının artı-değere el koyması ya da kar yapıp zenginleşmesi nedeniyle ortada karşılıklı bir yardımlaşma(simbiyozis) değil , alenen bir sömürü ortaya çıkmaktadır. Bu bakımdan burjuvazinin işçi sınıfının karnını doyurmasından değil , onun aşını , ekmeğini , sağlığını , özgürlüğünü , haklarını , eğitimini elinden almasından bahsedebiliriz. Ama şu sosyal demokrasi ne menem bir şeymiş ki şu orta sınıflarda hepimizi " eşit şekilde soyuyorlar " intibası uyandırıp , ayıları dayı yapmaya devam etmektedir.
komünistlerin emeğin sömürülmesine karşı olduğunun bilincine varamayanların saptamasıdır. Komünist olarak bakmayarak şunu söylemekte fayda var derim; Günde 12 saat çalışıp asgeri ücret alarak, onu da ücretli sağlık ve ücretli eğitime kaptırmayı içine sindiren varsa patron sınıfı onlarla gurur duyuyor.
"gerçeğin tam tersidir" demenin artık zeka gerektirmediği önermedir.
Zira, işçiler kendi karınlarını doyurmakla kalmayıp, bir de üstündeki sömürgen patrona mersedes alırlar.