bakın bok sarısı renkli kadife pantolon giyen, başına da che şapkası geçiren ve üç silahşörler kitabından fırlamış sakal bıyık bırakan arkadaşlarım!
sizler de bu ülkenin gencisiniz, eyvallah. lakin gördüğünüz her olumsuzlukta isyan etmenin anarşi yapmanın mantığı nedir allahınızı severseniz? durum şu ki ülkede iyi şeyler olsa bile sizler isyan edecek birşeyler bulabiliyorsunuz.
yahu hangi hayat dört dörtlük bir nakarat gibi ki?
hangi ülke mükemmeliyete varmış?
hangi milletin sıfır problemi var?
isyan ederiz biz, ülkedeki olumsuzluklara sesimiz yükseltmeyeceğiz de ne yapacağız, elimiz kolumuz bağlı mı oturacağız?
elbette hayır ülkücülerden sopa yiyen isyankar arkadaşım. elbette olumsuzluklara karşı bir tepki verilmeli ama...
aması var işte. her şeye mi be birader? her şeye mi isyan edilir? sanki sen bu ülkenin başına geçsen durum çok mu farklı olacak? belki evet ama çok büyük farklılık olacağını sanıyorsan;
nautilus'daki cinebonusa git, bir bilet al, yanına da bir arkadaşını al, ben sana gnçtrkcll şifremi de veririm. orda bir ''alice harikalar diyarında'' filmini izle o zaman.
tanım: komunist evlatlarımızın karşı oldukları iktidarın yaptıkları her şeye (bu iyi bir şey olsa bile) karşı ayaklanması alışkanlığıdır.
not: akp fanı falan değilim adamı hasta etmeyin, her şeye de isyan edilmez. yarın öbür gün süper güç olsak (ki o yarın hiç bir zaman dilimini ifade ediyor) lan bu ülke niye süper güç oldu diye hükümete çemkireceksiniz! yalan mı?
komünist değildir bunlar. bir çoğu daha komünizm nedir bilmezler sadece kimlik bulma çabası içindedirler.
bu modeller mc donalds'ta hamburger yerler( hatta bazılar burger king'e gidiyorlar farklıdır ya ikisi birbirinden) kısa winston tüttürürler. olmadı pizza hut'ta pizza yerler coca cola içerler. levi's kot altına converse ayakkabı giyeler. sonra kahrolsun emperyalizm derler.
bizim okulda kominis öğrenci manasında kolektifler adı altında eylemlerine devam etmektedirler
çarşı gibi her bok karşılar ama bi s*kimden anlamaz saçma bi şekilde sadece ortalık karıştırmayı insanları kışkırtmayı amaç edinmiş gereksiz topluluk.
bugün Anadolu Üniversitesi kütüphanesine işim düştüğü için yunus emre yerleşkesine gittim. akm'nin (atatürk kültür ve sanat merkezi) önüne yaklaşınca olağandışı sesler duymaya başladım akm nin kapısının önünde yaklaşık 20-30 hadi bilemedin 40-50 kişilik bir grup toplanmış bir şeyleri portesto ediyorlar. ellerinde tkp bayrakları ile neyi temsil ettiğini tam anlayamadığım maviye çalan flamalar taşıyorlardı. akm nin camlarında bulunan yumurta sarısı lekeler biraz önce orada olanlar hakkında ve fikir veriyordu. içeride ne gibi bir faaliyetin olduğunu anlamam ise uzun sürmedi çünkü akm nin duvarına asılmış bir afişte avrupa birliğinin yüksek öğretim ile ilgili olan blogna projesine dair bir toplantı olduğu türkiyeden bir çok üniversite, yök ve farabi gibi eğitim ile ilgili kurumların desteklediğine dair bir şeyler yazılmıştı. kütüphanedeki işimi gördükten sonra tekrar akm nin önünden cumhuriyet kapısını doğru yönelmiş aheste aheste giderken kulağıma bir ses takıldı. o sesin sahibi güvenlik görevlilerine yüksek sesle şöyle diyordu. " bizi neden içeri almıyorsunuz ? içeride neler konuşuluyor? içerde konuşulanlar iyi bir şeyse neden kapalı kapılar ardında konuşuyorlar?" şimdi bu nedir böyle? içeride konuşulan şeyleri merak ettiysen adamlar yazmışlar koskocaman tam tepende duruyor bologna süreci konuşulmak üzere bir çok üniversiteden rektörler ve üniversite yöneticileri toplanmışlar. sizi neden içeri alsınlar bologna süreci ile ilgili ne gibi bir fikrin var katkı mı sağlamak istiyorsun eğer öyle bir niyetin varsa neden bağırıp çağırıyorsun ? onun yeri ve şekli bu mudur? ve en güzeli de içerde konuşulanlar iyi bir şeyse neden kapalı kapılar ardında konuşuyorlar? sen ney yapmalarını bekliyordun bir piknik tertip edip mesire yerinede mi konuşacaklardı bu porjeyi yada böyle bir iş için gayet müsait olan anadolu üniversitesinin yerleşkesindeki güzeli yeşilliklerin üzerinden yakan top oynadıktan sonra bir araya gelip bu konuları mı konuşacaklardı sen ne zannediyorsun kapalı kapılar ardıymış. asıl senin hayranı olduğun sosyalist-komünist sistemlerde herşey tamamen herşey birileri tarafından verilen kararların harfiyen uygulanması ile mümkün oluyor. eğer yanlış bir şey yapılıyor ve engel olunması gereken bir şey varsa bunlar mı yapacak o işi? daha sosyalizmin işlemediği ve çöktüğünü daracık zihinlerine yerleştirememişken kurdukları cümleye bak. adamlar ülke yönetmiyor, ordu yönetmiyor vs. yönetmiyor. orada 6-7 rektör bir araya gelmiş eğitim sisteminin geleceğine dair fikirlerini ortaya koyuyorlar ve bir sonuç metni yayınlayacaklar açar bakarsın ne demiş ne konuşmuş bu adamlar diye sığırcıklar. muhalefet etmek hakkını savunmak ayrı sizin yaptığınız arşi ayrı. ve son olarak hepiniz çok pis heriflersiniz. beş yıl boyunca bulunduğum anadolu üniveristesinde sizlerde gördüğüm tek şey. kimlerin parasıyla bastırdığınızı bilemediğim o afiş, el ilanı vs. kağıtların duvarlara, yerlere yapıştırılması ve atılmasından ibaret. el ilanlarını dağıtırken ya da afişleri duvarlara yapıştırırken sisteme karşı çıktığınızı, hak arayıp sistemizi değiştirmeye çalıştığınızı zanneden bir tavırnızı var ya işte o çok komik. eskişehirin soğuk kış sabahlarında, derse giderken ki en kötü ruh halimin bile bu sizi komik halleriniz sayesinde değiştiğiniz bilmenizi isterim. saygılar sevgiler.
