ota boka eylem yapan komünistlerin sürekli polislerden dayak yemesini ve bebeklerini düşürmesini engellemek için an itibariyle başlattığım kampanya.
öncelikle sizin de dediğiniz gibi protesto etmek her vatandaşın demokratik bir hakkıdır. tartışılmaz.
eğer bir vatandaş, dayak yiyip mağdur duruma düşmek gibi bir gayesi yoksa, protestoyu şu şekillerde yapmaz;
1-miting alanlarında, kendilerinden yüzlerce kat fazla kalabalıkların içine dalarak saçma sapan pankartlar açıp insanlara gerici demez. derse dayak yer. bunu her insan bilir ve bu yediği dayaktan ötürü kimseyi de sorumlu tutamaz.
2-karnında 8 aylık bebeği var iken kalabalık olur diye tramvaya bile binmez. herkesin aynı maksatla gittiği hac ibadetinde şeytan taşlama esnasında bile kalabalıktan ötürü izdiham çıkabiliyor iken kavga çıkma ihtimali en yüksek yere gitmez bir insan karnındaki 8 aylık bebeğiyle birlikte.
3-polis barikatlarını aşarak polisin korumakla mükellef olduğu, amirlerinden aldıkları emir doğrultusunda canı pahasına korumak için geldiği üst düzeylere saldırmak istemez. aşamadığı takdirde provoke etmek maksatlı yumurta, taş, sopa gibi alakasız materyaller fırlatmaz.
sahi, polis barikatlarını aşınca ne olacak? atıyorum başbakanı öpüp kaçacak mısınız? bakın polis barikatlarını aşınca neler oluyor;
bu iki videoda görülen şeyler oluyor elbette ki. herkes amacınızın tepkinizi sükunetle dile getirmek olmadığını biliyor. ayrıca örnek verdiğim iki video, türkiye'nin ileri gelen iki sosyalist-entelektüel siyasetçisinin başına gelen olaylardır. pek tabii bu olaylardan sonra "akın birdal'a kafa atan orospu çocuğu faşist, ahmet türk'e yumruk atan veled-i zina" şeklinde yorumlarınız oldu siz devrimcilerin konu hakkında. ben de böyle düşündüm elbet.
bu iki adam da "aha gomonist bunlar" diye saldırdılar bu insanlara. nedir şimdi bunlar? faşist öyle değil mi? peki siz polis barikatlarını aşınca bundan başka bir şey mi yapacaktınız? elbette ki hayır. siz de benzer olarak "aha faşist bunlar" diyerek kafa atacaktınız. yani siz onlardan daha faşist olacaktınız.
ve bunları bilen bir polis size buyrun efenim deyip barikatı geçtirtmez. dolayısıyla önünüzde atar kendini ve kavga çıkar. eminim ki polisin size vurduğu kadar siz de polise vuruyorsunuzdur. ama objektif bakın, başlatan siz oluyorsunuz...
yani, normal bir insan evladı, bir vatandaş, protesto etme hakkını kullanırken polis barikatını tarzan gibi aşmaya çalışmaz. daha değişik yollarla yapar. yumurta fırlatmaz, sopa fırlatmaz. içinde provoke edici yazı bulunmayan pankartlarını açar, sloganlarını atar ve insan gibi dağılır.
demem o ki, eğer maksadınız mağdur duruma düşüp "faşist akp" dedirtmek değilse her şey saygı-sevgi çerçevesinde halledilebiliyor.
eylemin öğretilecek bir tarafı yoktur. ha vardır birkaç şey (bkz: pis gomünistin el kitabı)
ama eylemi eylem olmaktan çıkaracak şeyler gördüğünüz üzre eylemi eylem olmaktan çıkarır ve anlamsızdır. onu öyle yapma, bunu böyle etme demeyle saygı-sevgi değil diktatörlük gelişir.
--spoiler--
madde 34. herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
--spoiler--
anayasa'dan...
--spoiler--
1-miting alanlarında, kendilerinden yüzlerce kat fazla kalabalıkların içine dalarak saçma sapan pankartlar açıp insanlara gerici demez. derse dayak yer. bunu her insan bilir ve bu yediği dayaktan ötürü kimseyi de sorumlu tutamaz.
--spoiler--
ben demiştim benim ülkemden niye bir down sendromlu yetişkin çıkmasın? bunu başarabiliriz diye... alın. *
--spoiler--
madde 34. herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
--spoiler--
ben sana önceden izin alman gerekiyor demedim ki. ben sana izin alsan da almasan da o kadar kalabalığın arasına girip dayak yersin, sesini falan çıkartmazsın dedim. mantık meselesi yani.
ayrıca eylem amacından şaşıyor diyorsun. eylemin amacı dayak yemek değilse bu dediklerim yapılmaz. amaç ses getirmek, derdini anlatmak ise dediğim gibi taşkınlık çıkmadan da yapılabilir.
evet adam akıllı eylem yapmak her insanın hakkıdır. yumurta atmadan hür iradesi ile olaylara karşı çıkmak çok dogal. ama geçmişte başörtülüler dayak yerken susan hatta kahkahalarla dayak yemelerini izleyen o zamanın polis dostları şimdiki polis düşmanlarına ögretilecek eylem kampanyasıdır.
biat kültürü ile sarmalanmış kişiliksiz ruhların; ortada öldürülmüş bir bebek varken, hala daha işi pişkinliğe savurup, şunu yapalım hahah demeleri karanlığa ne derece tapar hale geldiklerini gösterir.
bunların evet evet bu karanlık sevicilerin; bidikleri tek şey o karanlıklar içerisinde uçtan başa, taşaktan kafaya kadar yarrak yalamak olduğu için belki de öğretmek isteyebilecekleri tek şey de odur.
--spoiler--
ben sana önceden izin alman gerekiyor demedim ki. ben sana izin alsan da almasan da o kadar kalabalığın arasına girip dayak yersin, sesini falan çıkartmazsın dedim. mantık meselesi yani.
--spoiler--
mantık bana oradaki topluluğun daha insani olması gerektiğini mi söyler, yoksa "boş ver koçum, girme öyle işlere, gel buraya, dersine bak, askerliği de yaptın mıydı, evlendiririz seni, düğünü de kotardık mıydı tamamdır" mı der?
ne der bu mantık, ben bilemedim?
öğretenlerin, öncelikle "mantık" biliminden biraz haberdar olması gereken kampanya deyip sözü memedaliye bırakıyoruz.
--spoiler--
1-miting alanlarında, kendilerinden yüzlerce kat fazla kalabalıkların içine dalarak saçma sapan pankartlar açıp insanlara gerici demez. derse dayak yer. bunu her insan bilir ve bu yediği dayaktan ötürü kimseyi de sorumlu tutamaz.
--spoiler--
tam olarak bunu söylemişim. sen insan gibi değil de provoke edici şekilde gidersen dayak yersin. bu şekilde gideceksen, "boş ver koçum, girme öyle işlere, gel buraya, dersine bak, askerliği de yaptın mıydı, evlendiririz seni, düğünü de kotardık mıydı tamamdır" derim.
insan gibi gitsen ordakilerin senden daha insan olduğu görürsün.
--spoiler--
madde 34. herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
--spoiler--
eylem yapan kişiler, hakları olan bir özgürlükten faydalanan insanlardır ayrıca komüniste eylem yapmayı öğretmekten ziyada, polise insanlara joplarıyla saldıramayacağı öğretilmeli.
kendini komunist sanan iptidai düşünce aşamasını geçememiş insanların önce insan olmayı öğrenmesinde fayda vardır. protesto eylemi adı altında bahçeleri talan eden, küçük esnafın dükkanlarını yağmalayan terbiyesizleri de gördük bu memlekette.
önce adam olun ulan, sonra neyi isterseniz protesto edersiniz.
eleştirilmeyi, protesto edilmeyi kendilerine yediremeyen, yaptıkları herşeyi "peygamber mucizesi" gibi satmaya çalışan ve kendilerini türkiye'yi yoktan var etti sanan zihniyetin sıçışıdır. herşeyi kendileri düzgün yaptığı için bize de öğretmeye çalışırlar.
dayak yemeyin arkadaşların çözümünü aramk.
her defasında dayak yiyorlar.
bunun bir sürü yöntemi var yahu. nasıl başarıyorsunuz dayak yemeyi anlamadık gitti.
akıllı adam dayak yemez.
komünist gençliğin gaza gelmesine çare bulunursa, bu kampanyaya çok faydalı olur.
