herşey tahin ile pekmez kadar "kolay" değil işte. diyalektik tam da bu ama kime ne anlatıyoruz elbette. read only memory kafaya işçileri sikmeyi koyduktan sonra elbette sadece işçiler komunist olur diye de back uptan saçmalarsın.
uçanı kaçanı çözdü gözünü işçinin ideolojisine dikti sözünün tanımıdır.
ben bir işçiyim hem de bildiğin işçi.
yarın 1 mayıstayım ve hakkımı savunmanın onurunu yaşıyorum.
komünist olabilmek ise o kadar da kolay değildir.
bir komünistin işçi olması olağandır çünkü felsefenin odağında işçi vardır.
ama işçi hak aramayı felsefesinin temeline almıştır biraz daha bilgilenip örgütlü ve sınıfının bilincinde olduğunda komünist olma yoluna girmiş demektir.
"işçiler komünist değil" demek doğru değildir, zira işçi dediğimiz özgür davranışı kollarında sürreal zincirlerle, özgür düşünceleri din ya da milliyetçilik ya da bilumum baskı dolu yönlendirici fikirler ile bastırılmıştır.
böyle bir ortamda "işçiler komünist değil" demek onların bir seçim hakkı olduğunu öne sürer, oysa toplumun büyük çoğunluğu gibi, işçilerin de özgürlüğü liberallerin legal bulduğu yöntemler ile gasp edilmiştir.
bunun dışında kalanların çoğunluğu ise halihazırda komünist iktidarın örgütlü bir halk ile geleceğinden haberdar olduğu için örgütüyle işbirliği halindedir.
bugünki komünist partilerin ise görevi -her ne kadar dergi satıyor diye eleştirilse de- halkı, bilhassa işçileri aydınlık yola ulaştıracak bilgilerle örgütlemesidir.
bundan yoksun olan ve komünist parti olduğunu iddia eden partilerin, bugün arkasındaki halk gücü oldukça az iken silahlı mücadeleyi çözüm olarak görmesi, neden başarıya ulaşamadıklarını göstermektedir zaten.