bir komünist nasıl zengin bir iş adamına dönüştü adlı hikayenin ortaya çıkmasına neden olan olay. artık o eski o değildir, zengin bir adamdır, zenginlik adamı kapitalist yapar. üstüne bir de fakir geçirdiği yılların hırsı varsa, eyvahlar olsun en acımasız kapitalist olarak karşımıza çıkar.
Üniversitedeki fakir çağlarında komünist olanların is hayatına atıldıktan sonra sisteme ayak uydurması gibi o da artık bulunduğu sınıfın destekçisi olacaktır. Ortak sermayeyi bölecek, hak ettiginden fazlasını kullanacaktir yani artık komünist değildir. Bir komünist milli piyango oynamaz o ayrı bir konu tabii varsayımlar üzerine konuşuyoruz.
komünizmi benimseyen kişinin kapitalist bir sistem içerisinde benimsediği sistemi kendi başına yaşaması mantıksız olacağına göre kalkıp da bütün parasını birileriyle bölüşmesini beklemek saflık olur. dilerse paylaşır dilerse sadece kendi faydalanır. kapitalist sistem içinde paylaşması insani açıdan hayırseverlik açısından ele alınacaktır.
olması için gece gündüz dua ettiğim olay. hep kafamı karıştıran bir konu olmuştur komunist ve şans oyunları. eşitliği bu kadar savunan bir insan büyük ikramiyeyi nasıl kullanır veya kabul edebilir mi düşünür dururum. 4s kuralının iyimser olan 2s'sinin devreye gireceği kanaatindeyim. öte yandan komunizmi benimsemiş bir ülkede şans oyunlarının yeri ve önemini anlatan bir kompozisyon yazılabilir mi bunu da merak ediyorum. bunu daha önce de dile getirmiştim; muhtemelen lotoda sadece tek bir rakam olacak, her hafta herkese büyük ikramiye çıkacak ve o büyük ikramiye para iadesi olacak ya da insanlar bu tür heyecanlardan mahrum bırakılacak. **
edit: komunizmi belirlemiş yazmışım. 24 ayar yedim, akıllandım.
