makyaj yapmayan kızlardır.
hele birde savundukları görüş için kendilerine bakmadıklarını, kendilerini davalarına adadıklarını söylerler ya o çok ilginçtir.*
çanta konusunda hassaslardır. istiklalde gazete satanlar "ille de eastpak, ille de eastpak" demelerine karşın kulisler yapıp jansport'a geçmeyi tartışmaktalarmış, valla.
heybeli olurlar, koyu yeşil asker montu giyerler, siyah ve genelde dalgalı saçlıdırlar. kot giyerler altlarına.
bildiri dağıtırlar.
bu kadar faşizan bir ortamda, anneden babadan kilometrelerce uzakta, kız başına, komünist olduğunu belli edebilmek, eylemlere katılabilmek, bildiri dağıtabilmek de her babayiğidin harcı değildir kanımca.
süslenip, barbie bebek gibi gezip tozan boyalı kızlardan daha harbi oldukları da kesindir.
tip olarak ilkay akkaya'yı andırırlar. suskundurlar. okumadıkları kitap, bilmedikleri ideoloji hemen hemen yoktur. inanılmaz kültürlü ve derslerinden cok basarilidirlar. devrim yolunun oncelikle kendi egitimlerinden gectigini dusunurler.
okul sıralarındayken sepmatizan hareketler sergilemek hiçbir zaman kesmez onları. okul bittikten sonra hayat okulunun baslayacagı, hayata tutunma surecinde "para" kazanmak gerekliligi hep canlarını sıkmıştır. kendi kafalarınca bir hesap yaparlar ve ne zaman militan olacaklardır ki?
zaman ilerledikce ne devrimden umutları kalır ne de ülkeden. bir kaçış arar durular. çoğunun hayallerini bir rus veya bir fransız erkegi süsler. evlilige soguk bakarlar ama mutlaka bir "oglum olsun" istegi vardir kafalarında.