atatürkçü halkçılık ilkesi, sosyal demokrasi anlamında düşünülmüş bir ilkedir. komünizm, üretim araçlarının halka ait olmasını ve sonunda sınıfsız bir toplumu hedeflerken, sosyal demokrasi, sınıflı bir toplumu ve üretim araçlarında özel mülkiyeti kabul eder ve kapitalizmin yarattığı adaletsizlikleri asgariye indirerek, sosyalist devrim koşullarını ortadan kaldırmayı hedefler. sosyal demokrasi, marksizmin önermelerini etkisizleştirmek için oluşturulmuştur. halkın çıkarları yönünden aralarında benzerlikler varsa da, üretim araçlarının mülkiyeti konusunda, bu iki sistem arasında derin ve uzlaşmaz çelişkiler vardır.
komunizm herkese eşitliği vaad ederken halkçılık ilkesi ise halkına hak ettiğini vermeyi ifade eder. tabii ki halkı bir bütün olarak ele alarak ve herşeyden de üstün tutarak vaat eder bunları.
türkiye de yaşanan komunist devrimden habersiziz, yıllardır. hayır ikisi de ütopyadır dedim ben, benziyor demedim diyecek. ama birinde sınıfsız bir toplum amaçlanıyor diye, halkçılığın sosyal refahçı ve tutkallayıcı ve dolayısıyla sınıf siyasetine karşıtlığı göz ardı ediliyor ben ona yanıyorum.