sevmediği komşuyla karşılaşmak istemeyen veya keyifsiz, canı sıkkın insanın yapacağı eylemdir. bir selamdır deyip geçilmemelidir. yarım saat laklak edemeyecek kadar üzgün ve belki de dokunsalar ağlayacak haldesinizdir. kendi katınıza üç basamak kalmıştır ve o bile gözünüzde büyüyordur. yorgun ve bezgin, merdiven çıkarken, dibinizdeki kapının tıkırdamasıyla ok gibi fırlarsınız. bir anda tazı gibi olmuşsunuzdur. alt kata inmek, her zaman mümkün olmaz. en üst kata kadar yolu vardır. komşu, birisiyle sohbete başlarsa, çatı katında çaresiz bir bekleyiş başlar.
sıkıntıdan, duvar dibine bırakılmış ve suları yere akmış çöp poşetini inceler ve diğer komşunun, omomatik kullandığına kanaat getirirsiniz. kapı önündeki ayakkabının kaç numara olduğunu tahmin etmeye çalışırken, o katta da bir kapı tıkırdar ve alt kata kaçarsınız. kolay değildir. ışık söner, yakamazsınız. öksürmek isteyip, öksüremezsiniz. karanlıkta fare gibi kalırsınız kısa sürse de.
bu azap dolu dakikalardan sonra, kendinizi jet hızıyla eve ettığınızda, önceki derdinizi unutmuşsunuzdur.
komşuyla muhabbet etmek zorunda kalmamak için asansörü kullanmamak da başka bir versiyonudur.
karşılaşmak bile istemediğiniz biriyle metrekareye 4 kişinin düştüğü bir mekanda bulunmak işkencedir!
Genellikle sevgilinizi eve atmaya kalkıştığınızda karşılaştığınız bir durumdur. Her konuda dedikodu yapmaya bayılan dul yan komşunuzdan veya sizi gördüğü anda "Ahh yavrumm, annen nasıl, baban nasıl, annene söyle sabah kahvesine bekliyoruz." muhabbetine girişecek yaşlı teyzelerden kaçmak için en mükemmel yöntemdir. Hemen üst kata topuklamak!! Yönetici ile karşılaşma riskini saymıyorum bile..
kavgalı olunan, ağız dalaşına girilmiş, çok uzağa taşınması için dua edilen, komşuluğu batasıca komşuyla muhatap olmamak adına alınan bir önlemdir.
"apartman hayatının zorlukları" listesinde ilk sıralarda yer alacağı kesindir.