"yok abicim öyle şey olmaz ne yani her taşın altında da ABD-israil aranmazki" seklinde düşünen beyinlerin gerçekten dış siyaset ve dünya politikalarından bir haber olduğunu ispat eden insancıkların gerçekten çevremizde yaşanan bazı olaylara karşı zeki, düşünen, akıllı insanların olaylar ve olgular arasında kurmuş oldukları bağlantılara karşı kullandıkları söylem."komplo teorisi abicim bu keskeralaka" filan derler bu zavallılar. gerçi işler o kadar karmaşık ve abartılı bir hal aldı ki artık gerçekdışı ispatsız sallamalar için gerçekten bu söylemi kullanabiliriz. yani şunu demek istiyorum; kimi gerçek olaylar ve bağlantılar günyüzüne çıkarıldığında bu damgayı yememeli ve bu damgayı yemesi gereken kaynağı belli olmayan bağlantısız hedeler de hakediyolarsa bu damgayı yemelidir.
Özellikle depremle ilgili olanları, Hedef şaşırtma amaçlı ve bazı kitlelerin gözünün açılmasına mani olmak için türetildiğinden hiç şüphem yok.
Yaşadığımız coğrafyanın üst düzey bir deprem bölgesi olduğunu bilmemize rağmen toplum ve yöneticiler olarak hiç oralı olmadık. Deprem bu ülkenin en büyük beka sorunudur diyenlere kulak asmadık. Başımıza böyle bir felaket gelmeseydi bu vurdumduymazlık daha nice yıllar devam edecekti. Asıl Üzücü olan ise balık hafızalı bir millet olarak bundan da ders çıkarmayacağımız gerçeğidir.
Haarp falan diyenlere de, bu coğrafya da binlerce yıldır büyük depremler olmakta. Onları da mı.. haarp yaptı veya tetikledi acaba diye sormak istiyorum.
Sonuç itibariyle, asıl odaklanılması gereken nokta. depremin ne şekilde kimler tarafından oluşturulduğu değil, depremin yıkıcı etkisini önleyecek sistemin bir an önce hayata geçirilmesi gerekliliğidir diye düşünüyorum..
Adnan Kahveci- Eski Maliye Bakanı. Dedi ki;
"Bizim bağımsız olmamız için Amerika ve IMF'den kurtulmamız lazım.."
2 gün sonra trafik kazasında öldü..!
Bedri ince Tahtacı- Saadet partisi Gaziantep milletvekili,Dedi ki;
"Amerika en büyük engeldir bir ülkede; A.B.D istediğini Başbakan yapar,istediğini Cumhurbaşkanı "
5 gün sonra Antep'e giderken trafik kazasında öldü..!
Turgut Özal-Cumhurbaşkanı. Dedi ki;
"Musul ve Kerkük bizimdir. Bunu dünya biliyor, Alacağız"
10 gün sonra öldü..!
Eşref BiTLiS- Jandarma Genel Komutanı. Dedi ki;
"Amerika'nın incirlik'ten kalkan uçakları PKK'ya yardım dağıtıyor"
4 gün sonra eksi -60 dereceye kadar dayanıklı olan TSK.lerine ait uçak ile siirt e giderken kaza geçirerek uçağı daha kalkar iken Ankara Yenimahalle posta işleme merkezinin üzerine düştü ve öldü..! Kaza nedeni uçak motorlarının buzlanması! Oysa Siirt'te o esnada hava soğukluğu -11 idi. Ankara da ise -5 idi.
Recep YAZICIOĞLU- Denizli Valisi. Denizli'de kanun çıkardı;
"Artık bundan sonra cafe ve benzeri yerlerde ingilizce isim
kullanılmayacak, yani cafe değil kahve yazılacak" dedi
vee..1 hafta sonra Ankara'ya giderken trafik kazasında öldü..!
Bahtiyar AYDIN-Diyarbakır J.Bölge Komutanı;
"Bu dış mihrakların büyük bir oyunu, sakın inanmayın , kanmayın kardeşi kardeşe vurduruyorlar,Lice'si ile Hani'si ile Eruh'u ve Edirne'si Muş'u ile aynı ırkın evlatlarıyız,bu ülke kolay kazanılmadı Çanakkalede dedelerimiz omuz omuza can vererek kazandılar bizde laiki ile muhafaza edeceğiz ve bu PKK bitecek bu ABD oyunu son bulacak" dedi
ve.....10 gün sonra Diyarbakır Lice'de ilk okul çocuklarına önlük,bot,ayakkabı,ve kırtasiye malzemesi dağıtır iken keskin nişancı silahı ile sırtından çocukların gözü önünde vurularak öldü.
TBMM- 1 Mart tezkeresine red oyu verdi.
3 gün sonra istanbulun göbeğinde bombalar patladı.
Kaç kişi öldü..!?
amerika'nın somali yardımının gerçek amacının somali yeraltı zenginliklerini kontrol altına almak olduğu gibi şaşırtıcı gerçekleri değersizleştirilmek için kullanılan tabir.gerçeği anlatan bir bilgiye baştan komplo teorisi etiketini yapıştırmak o bilgiden elbetteki birşeyler götürür.nitekim son günlerdeki metal fırtınası gibi uyanık türk girişimci ürünü zırvalıklar sayesinde bu türden bilgiler ne yazık ki karikatür düzeyine indirgenmiştir.
+ oğlum bu coca cola nın formülünü dünyada sadece 2 kişi biliyormuş
- hadi yaaaa !?!?!
+ tabii oğlum hatta bu kişiler iş için bir seyahata çıkacaklarında asla aynı uçakta gitmiyorlarmış
- aa aaaaa neden ?
+ anlasana oğlum saf mısın ? uçak düşerse ikisi aynı anda ölmesin diye ...
- vay a.q
10 Ekim 2015 tarihinde Ankara'da patlayan bombalar. Ankara'da patlayan bombanın bir muhattabı ya da sorumlusu resmi olarak bulunumayabilir belki; zirâ ruslar bu tip işleri çok iyi yaparlar. Hele ki fsb (eski adıyla kgb) ajanlarının ülkemizde elini-kolunu sallaya sallaya dolaştığını düşünürsek. Her şey ekonomik çıkar için. -Bunu unutmamakta fayda var. Bügün dünya üzerinde süren kanlı savaşların çıkış noktası ekonomik gelecek içindir- Batılı ülkelerin güçlü ve zengin bir Rusya'yı istemedikleri çok açık. Türkiye ise onlar için bir zıplama tahtası.
Ankara'daki bomba patlamadan hemen önce nükleer santral ihâleleri ile ilgili "Gerekirse Rusları bu ihâleden safdışı ederiz." ve "Rus doğalgazına bağımlı değiliz." gibi açıklamalar yapmamız aslında nereye bakmamız gerektiğini tam olarak anlatıyor bize. Basın ve medya bu konuda kesinlikle ince eleyip sık dokumalı. Gerekirse hasıraltı ettikleri dosyaları günyüzüne çıkarmalılar ki Ruslar köşeye sıkıştığını hissetsin.
Bu tabloya baktığımızda Rusya'nın şu an Ortadoğu'da neden bu kadar daha aktif olduğunu anlamamak imkansız. 10 Ekim 2015 günü Ankara'da patlayan bomba köşeye sıkıştıklarının ve gerekirse tehditin boyutunu daha da arttıracakları anlamına geliyor. ilerleyen günlerde doğalgaz boru hattı projesi, nükleer santral ihaleleri ve ekonomik olarak ucu Ruslara dokunan pek çok konuda ülke gündemi belirlenecektir. Ruslar artık Ortadoğu'da gözle görülür ölçüde aktif olacaklardır; çünkü ülkeleri ekonomik krizin kapısına doğru (belli etmeseler de) yavaş yavaş sürüklenmektedir. Ve bu adamlar bellerini doğrultmak için her şeyi yaparlar.
kurtlar vadisi gibi aptal dizilerden beslenen teorilerdir.
geri kalmış ülkelerde inanırı çok fazladır. bu ülkelerdeki insanlar kendi hatalarını görmek yerine her kötü giden şeyde abd nin israil in masonların illüminati nin parmağını ararlar.