carpe diem..anı yaşa..
içimdeki kör bıçak ansızın çelik ışıltısıyla parladığında pırasalara aman vermez bu eller. pırasaları kat kat aynı hizada bi' çırpıda doğrayarak tezgahımdan geçirirken ben; mutfakta seksi olduğum komplimanını görmezden gelemeyecek kadar gerçekçiyim! ama, bakıyorum da sana henüz soğanları yağda öldürmemişsin bile. içimdeki hıza yetişemeyeceksen bırak bana hiç karışma. bi' kenarda otur, hınzırca ve şuh planlar yap daha iyi.. misal; pişecek pırasayı gözüm görmeyecek kadar güzel bi' yemek sipariş verebilirsin. 30 dakikada gelecek ve gelmezse parası iade olacak dominos kadar zamanın var. bu sırada dışarı çıkıp marketten bi' çırpıda cabernet sauvignon kırmızı şarabı masaya çapraz koşabilirsin. sonra, iki aralık bi' derede şeffaf kızıl renk ten çorabını gizlice giyebilirsin. buna uygun ruj öje vs vs.bla bla bla..
oysa bütün bunlara gerek yok ki..şimdi sen en dalgın olduğum kendimi pırasalara adadığım bu zamanda usulca arkamdan yaklaşıp bana sarılıyorsun ve kulaklarıma fısıltıyla beraber sadece "erkeğim" diyerek şuh komlimanını yapıyorsun ya; bu pırasaların hepsinin canı cehenneme. içindeki cennete şarapsız gireceğim bu sefer.
+ dudaklarının ve bacak aranın sıcaklığı bu dayandığın soğuk mermere o kadar tezat ki..seviyorum işte ben bunu.
