çalıştığı iş yerinde, yakın bir geçmişte terfi almış kişiler bu duruma en güzel örnektir şahsi fikrimce.
geçenlerde bir arkadaşımla, iş çıkışı personel servisinde umut sarıkaya geyiği yaptığımız esnada aynı serviste olduğumuz personel sorumlumuz "biraz sessiz olun arkadaşlar." diye çıkıştı... "pardon" dedim anladığımı ama anlamlandıramadığımı anlayacağı bir şekilde. ki bütün servis "yancı fikret ve doktor" karikatüründen bahsedip gülüşüyordu bu esnada. "sessiz olmanızı söyledim" der bizim ukala kişiliğimiz. başka hiçkimsenin bir şikayeti olmamasına karşın bunu, bu şekilde dillendirebilmesinin nedeni de iş yerinde, işlerin aksamadan yürütülebilmesi adına verilmiş olan yetkisine güvenmesidir.
"anladım ama bunu söyleyiş tarzınızı yadırgadım açıkçası ... hanım. şu anda iş yerinde değiliz ve mesai saatimiz de benim hesabıma göre dolmuş durumda. eğer ki konuşmalardan rahatsız oluyorsanız da dün, siz, aşk-ı memnu'nun son bölümünde kimin, kimi nerede ve nasıl götürdüğünü anlatırken benim yaptığım gibi kulaklığınızı takıp müzik dinleyebilirsiniz. şu anda siz de, ben de ... çalışanı olarak burada bulunmaktayız. ve teorik olarak da aramızda hiçbir farklılık bulunmamakta bu anlamda. evinize gitmeye çalışıyorsunuz ve evime gitmek için sabırsızlanıyorum."
kompleksleri gocunduran bir sessiz kalış ve akabinde "kız dolu msn listesi" geyikleri...
