"temel ile fadime köye hakim yamaca oturmuş, sohbet ediyorlarmış. temel ne yapsakda sevişsek diye fırsat kollarken fadime:'temel sağa apantisut ameliyatı olduğum yeri cöstereyim mi?" diye sorar. temel hemen kabul eder." he cöster." fadime"ha şu karşıçi sarı binanın içinci kati.
-laz hep diyomuş ki çevresine bak ben hastayım ben hastayım, ben hastayım diyomuş. kimse dinlemiyomuş. sonra demiş ben ölürsem mezar taşıma yazın demiş. sonra mezar taşına yazmışlar, bana inanmadınız bak noldu şimdi gördünüz mü diye.
"Temel ile Fadime Köye hakim yamaca oturmuş, sohbet ediyorlarmış. Temel ne yapsakda sevişsek diye fırsat kollarken Fadime:'Temel sağa apantisut ameliyatı olduğum yeri cöstereyim mi?" diye sorar. Temel hemen kabul eder." He cöster." Fadime"Ha şu karşıçi sarı binanın içinci kati.'"
"Bir ingiliz bir Çin li bayan ile evlenir ve Londra'ya yerleşir. Çin li kadın ingilizce konusunda oldukça zayıftır. Tarzanca da olsa eşi ile anlaşabilmektedir. Sorun kadın alışverişe yalnız çıktığında ayyuka çıkmaktadır. Yine bir gün bayan kasaba domuz butu almaya gider. Ama bir türlü derdini anlatamaz en sonunda eteğini sıyırarak kendi poposunu gösterir ve kasap bayanın ne anlatmak istediğini kavrayarak bayana istediğini verir. Ertesi gün bu kez kasaba tavuk göğsü almaya gider ve bu kez de gömleğinin düğmelerini açarak göğüslerini gösterir ve istediğini alır. Üçüncü gün bu Çin li bayan sosis almak ister ve yanına kocasını alarak kasaba gider... Ne mi olur?... asağıya bakın: . . . . . . . . . . . : ))) ohoooooooo aklınızda hep fesat şeyler var. Unuttunuz galiba Çin li olan bayandı kocası ingilizce konuşabiliyor."
yolculuk esnasında uçakta bulunan kartal hostes düğmesine basmış, hostes gelmiş
-buyrun efendim ne istemiştiniz
-yok birşey, ibnelik olsun diye bastım demiş kartal ve ardından kahkahayı basmış.
bir süre sonra kartal yine hostes düğmesine basmış, gelen hostes yine
-buyrun efendim ne istemiştiniz
-yok birşey, ibnelik olsun diye bastım demiş, bunu gören yolcularda gülmeye başlamışlar.tabi orada bulunan aslan da
-ulan çok eğlenceli, ben de yapayım demiş, sonra o da aynı şekilde hostesi çağırmış.
-buyrun efendim ne istemiştiniz
-yok birşey, ibnelik olsun diye bastım muhahahahah ahahah
hostes çok sinirlenmiş ve pilot kabinine giderek pilota durumu anlatmış.pilotta
-atın ikisini de uçaktan diye gürlemiş
kartal uçaktan atıldıktan sonra yanından hızla aşağı doğru düşen aslanı görmüş.aslanın
-imdaaat, kurtarın nidalarını duyduktan sonra aslana
-ulan madem uçmayı bilmiyordun ne diye ipnelik yapıyorsun demiş.
Nasrettin Hoca komşusunun kazanını almış sonra içine başka bi kazan koyup yollamış komşusu sormuş:
"hoca ne iş burda iki kazan var?"diye.Hoca demiş ki:
"senin kazan doğurdu komşu."Komşusu kazana bakıp şöyle demiş:
"doğurur tabi .mına koymuşun kazanın" hayatımın ilk onbeş senesinde bu fıkradan hiçbişey anlamadım.
-abi sana bi fıkra anlatacam
-BiRGÜN ÇOCUK ANNESiNDEN PARA iSTER ANNESi NE YAPACAKSIN PARAYI der. çocukta iHTiYARA VERECEM der. annesi iHTiYAR NERDE der. çocukta ŞU KARŞIDA DONDURMA SATIYor der. kikiki... komik dimi?
+salak salak fıkraları nereden buluyorsun. git lan şurdan dersine çalış.
...
üniversite kampüsü saat 17.30
+kızlar bakın bi fıkra anlatacam size öleceksiniz gülmekten. BiRGÜN ÇOCUK ANNESiNDEN PARA iSTER...
genelde çocukluk fıkralarıdır. size de bir çocuk anlatmıştır. çocuk bu fıkraya çok güler fakat siz fıkra çok salakça olduğundan gülmezsiniz. ama çocuğa bunu belli etmezsiniz. amaç çocuğun şevkini kırmamamaktır. içinizden büyüyünce sen de iğreneceksin bu yaptığından dersiniz. nitekim dediğiniz olur.*
