--spoiler--
laz hep diyomuş ki çevresine ben bak hastayım ben hastayım ben hastayım diyomuş. kimse dinlemiyomuş kendisini! ben hastayım ben ölücem bana bakın filan. sonra demiş ben ölürsem mezar taşıma böyle yazın demiş. mezar taşına yazmışlar: demiş ben hastayım dedim dedim bana inanmadınız bak noldu şimdi?
vezirler huzura çıkmışlar:
- padişahım, hazinede para kalmadı. yeni vergilere ihtiyacımız var
padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- eeee! ne vergisi koyalım?, demiş..
- köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! padişah, tamam, demiş. aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- tepki var mı?
- hiç bir tepki yok!
- iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın! aradan bir süre geçmiş, padişah:
- var mı şikayet?
- yok! halkının tepkisizliğine kızan padişah, gürlemiş:
- köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni becersin! aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen padişah, çağırmış vezirlerini,
-halkı dinleyelim hele bir, demiş gitmişler köye, padişah sormuş:
- var mı şikayet? ses yok. padişah tekrar:
-var mı şikayet ? şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
-padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- eeee!, demiş padişah bir umutla...
- akşamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, bir adam daha koysanız...
hacı fıkraya bak: alman bir kadın omlet yapmak için teflon tavayı ocağa koymuş, kısa bir süre sonra burnuna yanmış kıl kokusu gelmeye başlamış, birden tavaya bakmış bir de bakmışki tavada kıl var... bu şimdi fıkra mıı yani, hay sizin mizah anlayınıza sokayım. bir de buna kahkaha ile gülen alman kadınları var, onlar da tam porno filmlik.
eğitim bilimine giriş dersinde mehmet akif hocanın 150 kişinin karşısında anlatıp kendini rezil etmekten asla vazgeçmediği fıkralar bütünü. kocca anfi önce bi şok olur bomboş gözlerle hocaya bakar, sonra da fıkradan ziyade hocanın halinin komikliğine gülerler. hayır, adam tepki bekliyor bi de o berbat fıkralara. peeh.