kolu bacağı yarasız beresiz büyüyen nesil

entry20 galeri0
    18.
  1. internet ağlarında tarzan misali süzülen asosyal nesildir.
    1 ...
  2. 17.
  3. bilmem hangi oyunda bilmem kaç canı olan velettir. nelerden mahrum kaldığını bilse o bilgisayarı törenle pencereden aşağı atardı.
    1 ...
  4. 16.
  5. muhallebi çocuğudur. ya da annesi de çalıştığı için kreşlerde, yuvalarda büyümüştür. şükür tanrıya kolumdan bacağımdan yara eksik olmazdı.
    1 ...
  6. 15.
  7. bigün çok pis düşecek nesildir.
    1 ...
  8. 14.
  9. 13.
  10. 12.
  11. pamuklara sarılıp sarmalanarak büyümüştür. ne gönlünce koşmuş nede doyasıya gülmüştür. hem o yaraların insanın canını acıtmadığını büyüyünce öğrenemeyecektir. muhtemelen bencil olacak ve karşısına çıkan ilk zorlukta depresyona girecektir. ne mutlu kolu bacağı yara bereyle büyüyen nesile.
    1 ...
  12. 11.
  13. 10.
  14. hiç bir zaman kendine güveni olmayacak nesildir.
    0 ...
  15. 9.
  16. beyinleri bereli büyüyen nesildir. kol ve bacaktaki yara geçer ama beyindeki hasar kalıcı olabilir.
    0 ...
  17. 8.
  18. çok entry girmekten mütevellit bilekte problemi olan nesil.
    0 ...
  19. 7.
  20. 6.
  21. yazık ona nesilidir. bisikletten düşmek, bilye oynarken kaçan bilyeyi bulmak için duvardan düşmek gibi zevklerden mahrum kalmıştır. yazıktır.

    sol bacağımda bile zibilyon tane yara var. yaralanmak zevktir.
    0 ...
  22. 5.
  23. gerizekalı yetişen ve yetişmekte olan nesildir. bi' sikten haberi yoktur ayrıca. bir şeyler öğrenmek için sokağa çıkmak gerekir. bunlar sokağı bile belediyelerin web sitelerinden hd kameralarla izliyorlar.
    1 ...
  24. 4.
  25. 3.
  26. Bütün gün bilgisayarda hepsi .
    0 ...
  27. 2.
  28. sokakta top oynamak ya da topraktan pasta yapmak gibi bir lüksü yaşamamış nesildir.
    0 ...
  29. 1.
  30. 21.
  31. 21.
  32. facebook ile sosyalleşmeye, google ile araştırıp bilgi edinmeye çalışan, yalnızca bilgisayarının ekranında ve sanal ortamda döğüşen, savaşan, futbol, basketbol oynayıp aynı ortamda, her gün yenileri eklenen binbir türlü oyunla büyüyen zamane neslidir.

    dün gibi hatırlarım. her cumartesi sabahı, salonun ortasındaki kömür sobası, nar gibi kızarana kadar yakılır, aynı saatlerde, gaz ocağına gerekli dolum yapılarak ateşi kuvvetlenene kadar pompalanır ve üzerine, o dönemlerde bana dev gibi gelen galvanizli çinkodan silindirik banyo kazanı, içi su dolu olmak suretiyle konuşlandırılırdı.

    su, annenin ölçütlerinde yeterince ısındığında* o nar gibi sobanın yanına bir leğen, içerisine de ben, anadan üryan ve cenin pozisyonunda olmak üzere yerleştirilirdik. bu andan itibaren; kıpraşmak, eli-kolu hareket ettirmek, dolayısı ile misafir odasının halısına su sıçratmanın cezası, kafaya hamam tası yemekti ki verdiği acının ötesinde, o anda çıkardığı ses itibarı ile insanın psikolojisini bozardı.

    iş, liflenmeye geldiğinde ise esas pandomina kopardı. kadıncağız, banyo lifini nerene sürmeye kalksa bağırmaktasın. kimileri yeni, kimileri ise kabuk bağlamış ama yara-bere içindesin.

    kafandaki; mıhsıçtı enver'in marifeti. neymiş efendim! izinsiz bisikletine binip mahallede iki tur atmışsın. tam da bırakıp kaçarken, küüüt! kafaya taşı yemişsin*. diz kapaklarındaki, mahalle maçından yadigar. sağ ayak, tornet sürerken tekere sıkıştıydı. parmağı, yeni mercedes'e * telden direksiyon yaparken penseye kaptırdın. kulağın kepçesini, fırıncının ibo cırmakladı. velhasıl, vücutta sağlam bir yer yok, haliyle de köpürüyor kadın.

    - bakıyorum, yeni nesle; anasının-kuzusu, hepsi sütoğlanlar gibi yarasız-beresiz vücutlara sahip. ekranlarının başında, tıkılayıp-duruyorlar.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük