anlatılana göre; duvara çakılan tahta üzerinde, mezeler ve kadehler durur. içme eylemi ayakta devam ettirilir. birkaç dubleden fazla içilmez. yorulan insan, o tahta üzerine kolunu dayar ve kendisini dinlenmeye alır.
işlek semtlerde, yol üzerinde bulunan, az mezeyle ayaküstü içki içilen ucuz meyhane. eskiden akşam sadece iki-üç saat açık kalırmış.
akşamcı lafı da, sanırım, buradan geliyormuş.