Kolonya ismini ilk üretildiği almayanın köln şehirinden almıştır. Bizim kullandığımız limonlu ve tütün aromalı esanslar gerÇek kolonya değildir. GerÇeği kölnde kolonyanın ilk üretildiği şehirde satılmaktadır.
almancada kölnisch wasser (köln suyu) olarak bilinen ve ismini şehrin ingilizce adı olan cologne'den alan ferahlatıcı sıvı.300 yıl önce kölnde yaşayan johann maria farina tarafından icat edilmiş. farina limon, portakal, mandalina, greyfurt, bergamot, misket limonu ve sedir ağacının yağları ile bazı bitkileri karıştırarak hazırladığı parfüme yaşadığı şehre atıfta bulunarak "eau de cologne","köln suyu" ya da bildiğimiz adıyla kolonya adını vermiş.
günümüzde kullanılan kolonyanın ise orijinal kolonya ile fazla bir ilgisi yokmuş. alman deutsche welle radyosunun haberine göre johann maria farinanın dükkanında hala sır gibi saklanan tarife göre kolonya üretiliyor. kolonyanın mucidi farina'nın torunu kolonyanın sırrını nasıl sakladıklarını deutsche welleye şu şekilde anlatmış: "bu bir sır ve en önemli sırlarımızdan biri. ancak bu sırrı saklamak düşündüğünüzden daha kolay. alt karışımları hazırlatıp, bunları kendiniz birbirleriyle karıştırdığınızda;alt karışımları hazırlayan insanların ortaya çıkan kompozisyon hakkında hiçbir fikirleri olmuyor
kokusu kabustur. alerjiniz varsa, bayılmadan önce kolonya sürmeyin alerjim var demeye çalışırsınız. otobüste uzun yolculuklarsa... acaba şunlardan üç tane atsam nolur ki diye şiş, sulanmış gözlerle antihistaminiklere bakarsınız.
şimdi bu fısfıslı kolonyayı alıp elime sıktıktan sonra işin fısfısının ne mantığı kalır ben onu anlamıyorum.
bu şey gibi bişey olmalı abi. hani nasıl güneş yağını böyle sütun bacaklı kızlar bir oralarına bi buralarına pıs pıs diye sıkıyolar.... sonra o narin elleriyle tenlerine hafifçe masaj yaparak yağın iyice emilmesini.. of anlatamıyorum.. heyecanlandım.. ne diyodum bi saniye..
heh işte kolonyanın sıkılanı da öyle pratik olmalı. sıkıcaksın bitecek olay. yoksa ele böyle 30 kere sık onu, ondan sonra yüze çarp.. hiçbir manası olmuyor. hem daha uzun sürüyor mevzu. bayramda seyranda elalem misafirliğe gelince daha da komik oluyor. açıyo eleman elini, sık allah sık anasını satiim. benzin pompacısından beter oluyorum. kendimi emme basma mantığıyla çalışan çeşmelerden su çeker gibi hissediyorum.
bir kolonya yıllar geçtikçe insanların hayatında daha kullanışlı şekilde yer almalı. diye düşünüyorum. rahmetli eyüp sabri tuncer e de sorsan aynı şeyi söylerdi. bence.