insanlar, kendisine sunulan bilgileri o kadar yanlış yorumluyorlar ki "salgın var" uyarısına rağmen marketlerde, kolonyacılarda sıra sıra kuyruk oldular. yüzlerce kişinin dokunduğu şeyleri satın alıp evlerine götürdüler.
salgına karşı böyle hatalar yaptıktan sonra kolonyanın her şeyi düzelteceğini sanıyorlar.
Resmi yazışmalarda yabancı şehirler(vaşington, nivyork vs) Türkçe okunduğu gibi yazıldığından Köln de bu durumdan nasibini almış ve yakın tarihimize kadar tüm yazışmalarda kolonya olarak tanımlanmış, hatta köln’deki Türk başkonsolosluğunun kapısında halen daha(şaka değil gerçek) t.c. Kolonya başkonsolosluğu yazar. Ancak absürt durumlara sebebiyet verdiğinden yaygın söyleniş şekli Almanca Köln olduğundan hareketle yazışmalarda artık Köln olarak geçmektedir.
Tabi bu durumun en büyük sebebi Osmanlı’nın son zamanlarıyla cumhuriyetin ilk yıllarında kapitülasyonların da etkisiyle olsa gerek diplomasi dilinin Fransızca olarak algılanmasındandır.
geçen bim'de tariş'in kolonyası vardı. 10.95 tl idi. baktım iki tane kalmış içimdeki ses ikisini de al dedi ama hadi neyse şimdi 22 lira vermeyeyim kolonyaya dedim ve birini alıp çıktım. şimdi kafama kolonya şişeleri vuruyorum sözlük kankalarım.
Eskiden evdeki kolonya şişesi aylarca buzdolabında beklerdi. Şimdilerde en az uranyum kadar değerli birşey oldu eeee bizede aslında iyi oldu, Sadece bu durumlarda hijyen aklına gelen bir toplum olursak böyle olur tabiki.
limonlusu ve lavantalısı hariç her türlüsünün müptelası olduğum keskin kokulu sıvı. genzi sızlatması, o eldeki minik yaraları yakması... anlayamazsınız...
lavantalısı bildiğin deterjan kokusu. favorim rebul jasmine ve selin ardıç. iyi aklıma geldi yine boca edeyim elime boynuma. kullandıkça Emekli yaşlı teyze hissediyorum. huzur bee.