toz toprak icinde büyüdük de noldu ülke terör belasin da tecavüzler artti ana baba ya saygi yitirildi gencler yozlastirildi, yeni nesil birde böyle büyüsün denilesi hede.
Nerede saklanbaç, misket, istop ve bir dünya daha çocuk oyunlarımız özelliklede doktorculuk çok iyiyim bu konuda hala hasta tedavi ediyorum. internet deki çocuklara çok üzülüyorum çok neler kaçırdıklarının farkında asla olamayacaklar.
geçenlerde internet kafeye girerek şahit olduğum durum.kafe sahibi çakalla hep beraber oyun oynuyorlardı.içeri girdim yüzüme bakan bile yok.belli ki uzun süreden beri bu şekilde takılıyorlardı.
koloniler halinde internet kafeyi fethetmişlerdir... özellikle deniz kenarındaki internet kafelerde görülürler*, hele ki boğaz köprüsü ve çanakkale boğazında oldukça fazlalardır*...
çağın gerekliliği mi desek?hayır sanmıyorum,değil.
büyüyünce küçüklüğüyle ilgili anlatacak pek özel anısı olmayacak çocuklardır bunlar.mesela ben çocukluğumda 1 gün boyunca uçurtma yapıp,esen akşam rüzgarında uçurtmamı uçurmayı çalışıp o günün ertesi gününde de o uçurtmanın karışan iplerimi çözmekle uğraşıyordum.belki çok aptalca ama çocuktuk işte ne yaparsın.dünyamızı kendimiz kuruyorduk,aklımızın yetebileceği kadar.
bunlar çok değil sadece 10-15 sene önceydi.ve bundan sonra hayatımda pek birşey yapamasam da yaşadığım bu çocukluk için sadece yaşadığım için gurur duyabilirim.
bugün 2011'deyiz.2025 yılında yaşayan çocukluğunu internet kafede oyun başında geçirmiş gence:
'artık okulların son günlerine geliyoruz.vakit akşamüstünün sarı ve eğik açıyla gelen ışıklarla bir yaz gününün sonu ve ben öğleci olduğum için akşam üstü eve doğru geliyorum.evimizin önünde uçsuz bucaksız bir ekin tarlası var.çantamı kapının önünde bıraktım ve önlüğümün yakasını açıp tarlanın içine doğru koştum.ekin tarlasının karşısında arkadaşımın evi var.tarlanın içinden koşarak yanıma geldi.onun evine kadar yol yapmayı düşündük.,ekin tarlasının içinde biçer döver misali ya da bir tekerlek gibi yuvarlanmaya başladık.sonunda yol açmayı başardık ama vakit akşam olmuştu.
çocuklukta en güzel ve sonu olmayan oyunların bitiş zamanı her zaman akşam ezanıdır.eve döndüm heryerim yeşil ekinin yeşil lekesi olmuştu.sonucunda annem bana bakıp "oğlum yarın gitmicen mi sanki okula,ne bu halin?" deyip kızmıştı.ama ne olursa olsun o an hayatımın en unutulmaz anlarından biri olarak aklıma kazındı.(haziran 1997)'
çok üzücü bu olaylardan birtenelerden birisi sabahtan akşama kadar.hayatı internet geçiren çocuklara acımaktayım.internete bağımlı kalmak düşünme yeteneği yitirorlar, fizeksel yapısında bozukluk meydana gelmektedir.
*tek yaptıkları durum oyun oynamak onun ardından gelen abuk sabuk konuşmalar.
hem zihinsel hem de fiziksel gelişimleri yavaşlar. yeni nesil kambur olmaya başlar. ama suç tamamen ebeveynlerdedir. Kardeşim çocuğunun ver eline topunu, bisikletini gezsin, cebine sadece çikolata, dondurma parasını koyarsın. mahallesinden arkadaşlar edinip gönlünce oyunlar oynasın.