koli yalnızca koli değildir. kimi zaman bir özgüven patlaması, kendini ispat çabası bazende bir utanç vesilesidir koli. hangimiz hayatımızda bir kez olsun çevre bakkal veya marketlerden boş koli istemeye gitmedik. işte utana, sıkıla istenen basit bir kartondan mamul, taşıma eşyasından çok fazlasıdır koli. nerede, ne zaman elinde boş koliyle mahalle bakkalından çıkmış, az evvel yaptığı karşılıksız alışverişin etkileri yüzünde bebeksi bir pempelik olarak yer bulmuş yurttaşımı görsem usulca sokulur bir sokak kedisi misali başını okşarım.
sikindirik filmlerde işten kovulan yarak kafalı dallamanın, ofisteki özel eşyalarını duygusal müzik eşliğinde hemen yerleştirdiği, ancak ev taşımak için arandığında bulunamayan yavşak bi zımbırtı.
lan gezmediğim bakkal, market kalmadı, bi tane mi koli bulamaz insan. bu yavşak ofis çocukları nerden buluyor peki la?
Yurda eşya teslim edecek öğrencilerin fellik fellik aradığı nesnedir. Arkadaş anlamıyorum napacaksın götüne mi sokacaksın boş koliyi. 1 km yol yürüdüm koli bulmak için, kimisi yardımseverlik yaparak şu saatte gel mal gelecek veririm derken kimi sanki götlüğüne vermiyor gibi geliyor. Bilmiyorum belki de sinirimden bana öyle geliyordur ama var bi ibnelik eminim. Neyse sonunda iki tane kıçı kırık koli buldum, iki marketten de söz aldım bakalım tamamlayabilecek miyim.
O yurtiçi kargo da 5 liraya satıyor orta boy koliyi, nah veririm sana o parayı.