agir formu olan kolera gravis formunda hızla gelisen ileri derecede dehidratasyon ile karakterize hastalik. gozlerin ve yanaklarin ice cokmesi, dil ve dudaklarin kurumasi, ellerde burusukluk, ses kisikligi, nabız zayifligi, kas kramplari, bobrek yetmezligi; agır dehidratasyon olan kolerali hastalarda gorulen baslica bulgular arasinda yer alir.
Eskiden severdim, tipki sagoyu sevdigim gibi ama sago kendini degistirdikce karisi da onunla beraber degisiyo. Yobazlikta ve egoistlikte kari koca sacmalamakta rakip tanimiyolar. bikac yil once sagopaya twitterdan konserlerle ilgili bi sikayetimi soyledigimde kari koca bloklamislardi. komik.
hayır yani anlamıyorum edipist bir insansın. sana edip yüksel ile ilgili iki soru sorduk, onları da saçma saçma şeyler söyleyip cevaplamaya çalıştın. erinmeyip engellemiş bir de.
hayatımda gördüğüm en iğrenç ses tonuna sahib olan rapçidir. Ayrıca çok çirkin. Yahu rap yapmak zorunda değil birisi bunu söylesin ona. Isin kötü tarafı onu hayranlıkla dinleyen bir kitlenin olması .
iste sade iste ayrı 7 pınardan su toplarım,
iste eski medeniyetler gibi yerin dibine batayım.
Ben gerçeğim onlar hayal, iste sana ispatlarım,
bir sevsen beni gönlündeki derdi siler atarım.
Aradan çok yıllar geçti çok sular aktı düştüm bu hale,
Eller heva hevesine düşkün konuştu halimi yedi mahalle,
Herkes anladı ne yazık ki anlatamıyorum derdimi yare,
Kalbim ellerden düştü oldu ciğer de pare pare.
Göründüm güçlü düzeldim sandım ama hep bunalımdayım,
Ne mümkün dengede durmak,fırtınadan bir uçurumdayım.
kendisine hayran olduğum rapçidir kendisi
banamı öyle geliyor bilmiyorum ama gayet hoş sesi vardır kendisinin son zamanlarda şarkı olarak cıvıtsada son şarkısını "bilmediğin yere doğru" gayet hoş buldum. (bkz: rapin kraliçesi)
gerçek anlamda iyi albümleri ve iyi şarkıları vardır hakkını yemiyelim ama çok net bir şey de var ki sagopanın son 3-4 senedir kendi standartlarının çok çok altında olmasının en büyük sorumlusudur. umarım artık evinin hanımı olmaya karar verir de sagoyu yeniden eski hallerinde görürüz. sagopa kajmer üzerinde olan kötü etkisini ise bendeki sen albümü ile kalp hastası albümünü peş peşe dinleyerek rahatlıkla anlayabiliriz.
eğer okuyor ve görüyorsan allah adına solo falan yap çalışmalarını lütfen. sadece fanların dinlesin. şu sagoyu rahat bırak düet olmasın. sen hata ettin zirvede bırakmadın. monotonluk maratonunda ki performansının üzerine çıkamazsın sen bacım. yok yani olmuyor. o parçada çok iyisin hakkını verelim.velev ki madem bu kadar çok istiyorsun parça çıkarmayı şu sagoyu rahat bırak be bacım. kendi kendine çıkar öyle yayınla.adına cami falan yaptıralım da vazgeç sagoyla düet yapmaktan. bırak da şu adamı rahat rahat dinleyelim. yemin ederim bazı şarkılarını sırf sen varsın diye dinleyemiyorum. emeğine saygım sonsuz ama bir de gerçekler var.
sözlük sayesinde dinledim, şimdi. rap müzikten zaten olabildiğince, fersahlarca uzak duran biriyimdir ama bu şahıs kulaklarımı kanattı. tanrı var mı yok mu emin değilim ama kozmos mudur, enerji midir artık hangisiyse eşine dostuna sabır versin diyor ve the smiths dinlemeye geri dönüyorum.
sahtiyan'ın eski sevgilisi olduğu doğrudur. ama giden gitmiş biten bitmiştir. bir ihanet falan da yoktur ortada. magazinsel meselelere fazla takılmamak lazım.
iyidir, hoştur. sözleri de hala güzeldir. hatta bugünkü sözleri sagopa kajmer'den de iyidir. özellikle de bir sürgün yeri şarkısı.
ayrıca taa 2005'te karantina embryo çıktıktan sanıyorum birkaç gün sonra şöyle çok samimi bir ropörtajı vardır* hala da canım sıkıldıkça izlerim;
bu ropörtajdan sonra cezayla arası açılmıştır sagopa'nın. ayben'in kolera'ya giydirmesi, kolera'nın ceza'ya giydirmesi falan derken mürekkep doldurdum şarkısı..
olaylar alevlenmiştir. sagopa da ceza'yı mahkemeye vermiştir.
tabi bu "allah kimseyi o kadar parasız bırakmasın" lafı aslında sadece kolera'nın değil, aynı zamanda sagopa'nın lafıdır. yani kolera kafasına göre çıkıp da cezaya giydiremez herhalde.
bu yüzden suçu burada kolera'ya atmak da abes kaçar. hatta bu ropörtajdan birkaç hafta önce çıkan karantina embryo albümündeki aklımın odaları şarkısında sagopa kajmer "lolipop şekerleriyle 18'ine kadar flörtsün be mahluk" şeklinde bir göndermede bulunmuştur ceza'ya.
zaten araları çok iyi değildi. pamuk ipliğine bağlıydı. bozulacağı vardı bozuldu. biz de rapi bu ülkede ilerilere götürecek 2 insandan mahrum kaldık..
neyse kolera'dan bahsediyorduk, o eski samimi halleri, sagopakajmer.org'da sago askerdeyken sorulan sorulara teker teker içtenlikle verdiği cevaplar...
işte onları kaybetmiştir. samimiyetini kaybetmiştir kısaca. şimdilerde yapmacık yapmacık twitler atmakla meşguldür.
ama komada martı'yı, eksik eylüllerin geciken yağmurları'nı, karantina embryo'yu, inziva'yı bırakmıştır bize. kimsenin de hakkını yemeye beyni yetmez. adam olun da kadının emeğine saygı gösterin ipneler. ne o öyle yazmasınmış, bıraksınmış falan. size soran mı var amına koduklarım? biz dinliyoruz.
neyse çok konuştum. daha bir ton yazacağım şey var hakkında ama, şimdilik bu kadar.