hayatımda gitmediğim yerdir. benim evden yarım kilometre ileride bir kolej var, oradan gördüğüm gözlemleri aktaracağım. sabahları önündeki cipleri görseniz aklınız durur, servislerde sürüyle çocuk buraya eğitime gelmektedir. gerçekten ingilizce eğitim dışında hiçbir nanesi olmayan, iki tiyatro gösterisi düzenledikleri ve sosyal medyadan kendilerini iyi pazarladıkları için para kazanan gereksiz kurumlardır.
buralarda okuyan range rover ile annelerinin okula bıraktığı çocuklar kolejleri bitip hayata atılınca, dip basık şahine binen türk toplumunun içine düşünce sudan çıkmış balığa dönüyorlar.
ilginç bir yer doğrusu, öyle ilginçtir ki sınırları dahilindeki tüm alan travesti reklam kartlarından oluşmaktadır.
Aman diyorum başınızı eğmeyin, adım başı reklam kartı ve o iğrenç fotoğrafları. insan düşünmeden edemiyor; bu kadar geniş bir alana kartları rastgele dağıtırken üşenmediniz mi?
Edit: Ama sevilesi bir yer, istanbul'dan alışkın olduğumuz kırmançiler çok az burada, insanlar birbirine karışmıyor burada ve en güzeli sessiz bir yer, çankaya'nın içinde bir yer burası.
ankara'da kurtuluş'la kızılay arasındaki yercik. yercik, çünkü tam ortasında durduğunuz zaman, "burası kızlay" da deseniz "kurtuluş" da deseniz kimse size ters ters bakmaz. ayrıca hemen ordaki ankaray durağının adıdır.
gaziantep'te söylendiğinde genelde gaziantep kolej vakfı anlamındadır. diğer kolejler yalnızca isimlerini kullanırlar. misal özel seçkin koleji öğrencileri "seçkin" der yalnızca.
bir kısım arkadaşların anılarını anlatırken''kollejden arkadaşım,biz kollejdeyken''diye l harfine adeta mahsun kırmızıgül ün r harfine yaptığı muameleyi yaparak vurgulamaya bayıldıkları sözcük.