hayır yanlış duymadınız!
çağrışım yapan tanımlar için sizi şöyle alalım (bkz: güzel sanatlar fakültesi)
benim tespitim başka sevgili okuyucu:
konuya ışık tutması açısından önce güzel sanatların basitçe bir tanımını alıntılayalım. nedir güzel sanatlar? günümüzdeki tanımıyla klasik veya akademik sanatla ilintili geleneksel görsel sanatlar diyebiliriz kabaca. resim, heykel...vb.
kolay sanatlar nedir peki a dostlar? a canlar?
hepimizin çevresinde vardır; (ya da dur dur! herkes şöyle facebook arkadaş listesini bir kontrol etsin) bilmemne bilmemne photography, ya da kendini fotoğrafçı -dolayısıyla sanatçı- olarak addeden. ya da gene son günlerin revaçta işlerinden dj'lik müessesesine mensup dostlar yahut da moda tasarımcısı bebişler, makyözler...daha uzar bu liste. bu arkadaşlardan biraz bahsetmekte beis görmüyorum. son günlerin revaçta işlerine dikkat edin. "eline fotoğraf makinesi alan fotoğrafçıyım diye geziyor yea" sekansını terkederek konuşacağım. dijital fotoğraf makineleri ve fotoşop dediğimiz mucize bilgisayar yazılımı olmadan önce neredeydiniz be sevgili dostlar? ciğerler? fl studio yokken nerelerde ne işlerle meşguldünüz sevgili club prensleri? enstrüman mı o elindeki laptop yoksa biz mi durumu kavrayamadık?
hiçbir eğitim almadan, sanat tarihinden bihaber, sanat dallarının tarihsel eklemlenmesini asla anlayamayacak olan (anlamak için okumak şart. ama bunlarda o da yok) tamamiyle alaylı diye tabir ettiğimiz bu kimselerin asla bu meslekleri icra etmesinden rahatsızlık duymuyorum ama balık gözü çektiği ormanda mal gibi yukarı bakan kız fotoğrafını photoshoplayıp başyapıtmış gibi sunanlara da bir çift laf etmek herhalde boynumun borcu. ya da en iyi ihtimalle pc programından yaptığı elektronik parçayla tiesto olmak? bir dakika bir dakika hop dedik! biraz emek verelim bir şeylere. yaptığımız iş ne ise artık önemli değil.
son sözüm de moda tasarımcısı(!) arkadaşlara: geçelim bu işleri arkadaşlar. günümüzün sosyalleşen ve magazinleşen dünyasında alışveriş çılgını kızlarımızın hevesidir. fast fashion dan öteye gitmek nasip olmamıştır ve dünya eğilimlerini geriden takip eder. taklitçidir malesef.
şimdi diyeceksiniz ki "lan sana giren çıkan ne? ( seviye düştü)" yok bana giren çıkan. her tarafta çok türedi bu insanlardan, gereğinden fazla uçulacak bir durum yok. onu diyorum
hele ki grafiker diye dolaşanlar. piksel tabanlı programdan vektör tabanlı programa geçip ücretsiz vektörler indirip altına isim yazınca "amblem yaptım" hatta yok "logo yaptım" diyenler, logo ile amblemin arasındaki o fil kadar farkı göremeyen, grafik, sanat ve uygarlık tarihi denen olgulardan nasiplenmemiş 3. sınıf tabelacılarda cs5 kurup kendini tasarımcı sananlar yok mu...
okulu mokulu bırakıp siktir olasım gidip bir tabelacıya işe başlayasım geliyor.
gelişen teknoloji en çok bu segmentin ekmek yemesine sebebiyet vermiştir. dijital olan her şey hayatı kolaylaştırırken emek harcamadan bir noktaya gelmek en kibar tabiriyle o uğurda emek harcamışlara küfürdür.